Türk-İş mücadeleyi merkezine koymalı

Kamu işçileri adına Türk-İş, hükümet ve kamu işveren temsilcileri ‘Çerçeve Anlaşma Protokolü’ için önümüzdeki aylarda masaya oturacak. Bu doğrultuda konfederasyon Şubat ayı sonunda, sözleşme müzakerelerinde yol haritasını belirlemek üzere kamu sözleşmelerine muhatap Türk-İş üyesi sendikaların genel başkanlarının katılımıyla Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu oluşturuldu.

Türk-İş’in bu sözleşme sürecinden işçilerin hak kaybı yaşamadan kazanımla çıkması için diplomasiyi değil mücadeleyi merkeze koyan bir tavır içerisinde bulunması gerektiğine dikkat çeken Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Şuayip Gül sürece ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu.

‘TÜRK-İŞ GENEL KURULA GİTMELİ’

Kamu Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işçilerin hak kaybı yaşamadan kazanımla çıkması için öncelikli olarak Türk-İş içerisindeki sorunların giderilmesine vurgu yapan Gül, kamu sözleşmelerinde daha etkili bir duruş için ise Türk-İş’in genel kurula gitmesini istedi. Yenilenmiş bir Türk-İş yönetimi ile müzakerelerin yapılmasının önemine değinen Gül, sürecin kamu işçileri lehine işlemesi için mücadeleci bir yolun izlenmesinin elzem olduğunu dile getirdi. Gül, Kamu Toplu İş Sözleşmesi sürecinde Petrol-İş Ankara Şubesi’nin kamuda çalışan üyelerinin kazanımlarını korumaya ve geliştirmeye dönük strateji izleyeceğini, bundan önceki sözleşme dönemlerinde olduğu gibi asla geri adım atmayacağını söyledi. Gül, gerekirse bu kararlılığını güçlü eylemlerle göstermekten çekinmeyeceklerini ifade etti.

‘TAŞERONLAR DAİMİ İŞÇİ STATÜSÜNE GEÇİRİLSİN’

Kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde, kazanılmış hakların korunması ve 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer alan esnek çalışmaya ilişkin düzenlemelerin sözleşmelere konulmaması gerektiğine vurgu yapan Gül, kamu işyerlerinde halihazırda mevsimlik, geçici, taşeron, sözleşmeli ve buna benzer adlar altında çalışanların çalıştıkları işyerlerinde daimi işçi statüsüne geçirilerek bu uygulamaların sona erdirilmesi istedi.

Kamu işyerlerinde işçiler için diğer bir can yakıcı sorunun ise  kamu işyerlerinde yıllardır uygulanan ayrımcı ve eşitsiz istihdam ve ücret politikaları nedeniyle işçiler arasında ücret dengesizlikleri olduğunu belirten Gül, ücret dengesizliğinin had safhaya ulaştığını, bu durumun eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlali anlamına geldiğinin altını çizdi.

Gül, bunun için, Çerçeve Anlaşma Protokolüne; genel ücret zammı dışında işyerlerindeki ücret dengesizliklerinin giderilmesine ilişkin ilave ücret artışlarının olabileceğine ilişkin hüküm konması gerektiğini de söyledi.

TÜRK-İŞ’E ÇAĞRI

Ücret zammının yıllık olması gerektiğinin altını çizen Gül, birinci yıl yüze 20 ikinci yıl zam oranın ise bir önceki yıl gerçekleşen enflasyon oranına 4 puan refah payı ilave edilerek belirlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Gül, tüm bu sorunlar ve talep ışığında girilen süreçte mücadeleci bir yol izleyerek kamu işçilerinin hak kaybı yaşamadan çalışacaklarını bildirdi. Türk-İş’e de çağrıda bulunan Gül, diplomasiyi değil mücadeleyi merkeze koyan bir tavır içerisinde bulunmasını istedi. (Ankara/EVRENSEL)