İskender Bayhan: Erdoğan, Şimşek marka zehirli ilaç reçetesini halka içirmekte ısrarcı
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Erdoğan’ın seçimdeki mesajdan doğru sonuç çıkarmayarak hâlâ Mehmet Şimşek’in acı reçetesini savunduğuna dikkat çekti.
Fotoğraf: EMEP Basın
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Meclis Genel Kurul’unda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü grup toplantısındaki açıklamalarına değindi. Erdoğan'ın ucuz emeğe dayalı, yoğun sömürü programı olan orta vadeli programı uygulamakta ısrar edeceklerini bir kez daha dile getirdiğini belirten Bayhan, işçi ve emekçilerin 10 ay boyunca verdikleri mücadelelerle, direniş ve grevlerle ve seçimlerde kullandıkları oylarla iktidara yanıt verdiğini vurguladı. Bayhan, işçi ve emekçileri 1 Mayıs'ta talepleri için alanlarda olmaya çağırdı.
ZEHİRLİ İLAÇ REÇETESİ: LEZİTA İŞÇİLERİNE SALDIRI
Genel Kurul’da konuşan Bayhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yerel seçimlerinden işçiler ve emekçiler, ezilen, sömürülen halkın açısından doğru sonuçları çıkarmayı henüz beceremediğini belirterek, “Bizim dilimizden hiç anlamadığını biliyoruz ama bugüne kadar en azından halkın dilinden anlıyormuş gibi yapıyordunuz, şimdi görüyoruz ki artık ondan da vazgeçmişsiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu bugünkü konuşmasında bir kez daha gösterdi. Hâlâ, ucuz emeğe dayalı, yoğun sömürü programı olan orta vadeli programı uygulamakta ısrar edeceklerini söylüyor; hâlâ, Erdoğan, Şimşek marka zehirli ilaç reçetesini bu halka içirmek için 4 yıl boyunca çalışacaklarını söylüyor. Daha dün, İzmir'de bulunan Lezita fabrikasında 41 gündür direnen Lezita işçilerine jandarmalar saldırdı. 8 işçi kardeşimiz hastanede şu anda, 15 işçi ve 3 sendika yöneticisi gözaltına alındılar. Zehirli ilaç nasıl içirilmek isteniyor, işte bunun son vahşi örneğini Lezita işçilerine yönelik jandarma saldırısında yaşadık” dedi.
April 17, 2024
1 MAYIS'A ÇAĞRI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, grup konuşmasında yaptığı Filistin hamasetini ve Kürt halkının demokratik haklarına sırtını dönmeyi sürdüreceğini ifade ettiğini söyleyen Bayhan, "Şimdi, bir gün kendi dilinden söyleyip 3,5 ay hapis yattığı için bu halkın sırtına demokrasi kahramanı olarak oturmasına neden olan şiiri biraz değiştirerek sizlerle paylaşmak istiyorum: Kuleler, vinçler, bacalar süngü Baretler, şapkalar miğfer; Fabrikalar, işyerleri, emekçi mahalleleri kışla; İşçiler, emekçiler asker; Yüreklerinde tevhit; Ekmek ister, adalet ister, barış ister, özgürlük ister; Dipten yükseliyor sesleri vakur, ağır ve kararlı 'Yeter artık! Yeter artık! Yeter artık!' Önümüz 1 Mayıs ve Türkiye'de işçi sınıfı, emekçiler bu sesleri on binlerle, yüz binlerle fabrikalardan 1 Mayıs alanlarına bir kez daha yükseltecekler. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü insanca yaşanacak ücret isteyerek kutlayacaklar. Vergide adalet isteyecekler; günde 7 saat, haftada 35 saat çalışma süresi isteyecekler; kadro isteyecekler, kıdem tazminatlarının gaspına hayır diyecekler. Bu ülkenin bütün işçilerini ve emekçilerini, kadınlarını, gençlerini emeğin mücadele gününde, bu mücadele bayramında buluşmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
"BÖLGESEL GÜÇLERİN ÇELİŞKİLERİNDEN YARARLANMA SİYASETİNİZİ TERK EDİN"
Kimin daha büyük bölgesel güç olacağı kapışmasının iç egemenlik ihtiyaçlarının önüne geçerek büyümesinin bölge halkları için felaket olacağını vurgulayan Bayhan, "Sadece bu iki ülke halkı için değil, hepimiz için acı ve gözyaşı getirecek. Tek adam hükümetinin Dışişleri Bakanı itidal çağrısından öteye gitmeyen açıklamalar yapmaya devam ediyor. Aktif dış politika, lider ülke, bölgesel güç olma iddiasıyla atılan adımlarla Türkiye ve bölge halklarının çıkarını hiçbir barışçıl amaca vardıramazsınız. Bölgenin paylaşım kavgasından, nüfuz mücadelesinden, pay kapma çizgisinden vazgeçin; emperyalistlerin ve bölgesel güçlerin çelişkilerinden yararlanma siyasetinizi bir an önce terk edin. 'Biz de payımıza düşeni alacağız, komisyonumuzu alacağız' diye bütün ülkeleri felakete sürüklemekten vazgeçin. Size bir kez daha hatırlatıyoruz: İsrail'le ekonomik ve askeri bütün ilişkilerinizi durdurun. Antiemperyalist, demokratik, barış yanlısı bir dış politika olmadan çözüm olmaz, büyüme ve huzur olmaz. Size dört ay önce bu kürsüden 2024 bütçesi konuşulurken şöyle seslenmiştik: ‘Çıraklık, kalfalık, ustalık, büyük ustalık dönemi bitti, çöküş döneminiz başladı’ Ama bunu kendinize çok yakıştıramadınız, üstünüze alınmadınız.”
"KISA ÇÖPLER BİRLEŞİYOR UZUN ÇÖPTEN HAKKINI ALACAK"
Bayhan şöyle devam etti: "İşçileri ve emekçiler 10 ay boyunca verdikleri mücadelelerle, direniş ve grevlerle ve seçimlerde kullandıkları oylarla bunu bir kâğıda yazıp sırtınıza yapıştırdı. Ya bu ülkenin işçi ve emekçilerinin çıkarına politikalar izlenir, bulunduğumuz coğrafyanın Türk, Kürt, Arap, sömürülen ve ezilen halklarının eşitlik, barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını esas alan politikalar izlenir ya da ne olur biliyor musunuz, kim olursanız olun, büyük sermayenin hangi kliğini temsil ediyorsanız edin sırça köşkleriniz, saraylarınız yıkılır; bütün sömürücü sermaye iktidarları er ya da geç çökerler, tarihin çöplüğüne giderler, siz de bu kaderden kaçamazsınız ve o çöplüğe gidersiniz. Kısa çöpler birleşiyor, daha da birleşecek ve Beştepe’deki uzun çöpten hakkını alacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın.” (Ankara/EVRENSEL)