18 Nisan 2024 05:00

Dersim yerel seçim sonuçlarına dair bir tartışma başlangıcı

"İttifak güçleri, bir sonraki döneme seçime hazırlanmaktan çok örgütlü bir toplumu yeniden yaratmak üzere mevzilenmek; sokağı, iş yerlerini, sendikaları bu sürece dahil edecek bir görev edinmeli."

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Elif ESER
Dersim

31 Mart 2024 yerel seçimlerinin üzerinden yaklaşık iki hafta geçmesine rağmen, seçime ilişkin tartışmalar, değerlendirmeler devam ediyor. Kitlelerin 14 Mayıs seçimleri sonrasında yaşadığı ‘hayal kırıklığı’, seçime ve siyasete olan beklentinin yarattığı moral bozukluğu ile girilen seçimlerde muhalefet lehine ‘Beklenmedik bir sonuç’ ortaya çıktı. Bu beklenmedik sonuç kısmen de olsa halkta kimi umut ve beklentileri çoğalttı. En azından tek adam iktidarının değişebilirliği olasılığı yeniden ortaya çıkmış oldu.

Bu ve önceki birçok yerel seçim ‘Tek adam rejiminin ortadan kaldırılmasına’ birçok bakımdan indirgendiği için 31 Mart seçiminin daha çok genel seçim havasında gerçekleşmiş olması ülkenin tamamında olduğu gibi Dersim’de de aynı etkiyi yaratmıştı. Siyasetin doğal olarak da ülkedeki politik ortamın hemen hemen seçimlere indirgenmesi, her seçimin iki ana blok ekseninde cereyan etmesi, seçimlerin üst üste yapılması vs. politikanın sadece seçimle ve sandıkla ilgili olduğuna dair bir duygu hatta bir tutum yaratmasına neden oldu. Bu tutum ‘seçilme olasılığı’ ile politik alanın hızlı deformasyonuna da etki etti diyebiliriz. Bu deformasyon üzerine uzun uzun düşünmek gerekir…

Bilindiği üzere Dersim’de seçime Dersim İttifakı (PARTİZAN, EMEP, DEM, SMF, TİP, EÖC) ile ilçelerde EMEP (Pertek, Mazgirt, Ovacık) ve TİP (Hozat), il merkezinde ve Nazımiye ilçesinde DEM çatısı altında girildi. İlin en köklü sol, sosyalist hareketleri ve DEM Parti’nin ittifakına rağmen sadece Dersim merkezde bir belediye aldı, iki ilçede AKP, bir ilçede (Hozat) Sol Parti diğer ilçelerde de CHP birinci parti olarak çıktı. Türkiye’nin belki de en geniş ittifakının kurulmasına rağmen bu sonucun çıkması üzerine biraz düşünmek ve kimi sonuçlar çıkarmak önem arz ediyor.

Öncelikle ittifaklaşma sürecine gidilirken izlenen yol ve yöntemler, yaşanan gerilim, tabanın taleplerine rağmen alınan kararlar, adayların nitelikleri, halk içindeki karşılıkları vs. bu sonuçların oluşmasında önemli rol oynadı diyebiliriz. Bu seçime ilişkin genel bir değerlendirme ama sonuçların böyle olmasında önceki seçimlerin ve kentte politik hayata yön veren sol, sosyalist, yurtsever güçlerin seçimlerde edindikleri alışkanlıklar ve aldıkları pozisyonu da değerlendirmek gerekir. Bunu da şuraya dayandırarak söylüyorum; bu yerel seçimde ittifak 6 bin 761 oy aldı. 2019 yerel seçimlerinde SMF ayrı seçime girmiş, o zamanki adıyla HDP ve EMEP de birlikte seçime girmişti. Bu seçimde ittifak yapmış bu hareketlerin aldığı oyların toplamı 11 bin civarındaydı. İki seçim arasındaki oy kaybı 4 bin 200 civarında… 2023 14 Mayıs seçimlerine göre de ortalama aynı oranda bir kayıp var. Rakamlara dair başkaca analizler de yapılacaktır muhakkak ancak yapılacak değerlendirmelerin ortak noktası: İttifak uzun zamandır sistematik bir şekilde oy kaybediyor! Bunun nedenlerini açık açık ortaya koymayınca ve herkes kendine dair sonuçlar da çıkarmayınca, her hareketin tabanında “Onlar oy vermedi” kestirmeciliği yapılabiliyor. Bu tartışmayı da bu kestirmeciliğe düşmeyelim diye yapmanın önemli olduğunu düşünerek açtım.

Dersim’de siyaset kurumunun günlük ve örgütlü bir çalışmadan çıkarılıp bir ‘seçmen iradesi’ ve sandığa indirgemesi şu ya da bu hareketin örgütlü gücü olan halkı seçmen kitlesine çevirmiştir demek abartı olmayacaktır. Seçimden seçime yapılan politika, kitlenin günlük hayatından koparılan, ilkelerden çok kişilerin etkisi üzerinden tartışılan bir eğilim Dersim’de güçlenmiştir. Öyle ki kendi istediği aday ve aday adayı olan kişiler aday olamayınca başka partilere ve pratiklere anında yönelebiliyor, siyasetin bütününü kendi adaylığına gark edebiliyor. Adaylık etrafında meseleyi tartıştırmak alınan kararların hayat bulmasını zorlaştırabiliyor. Örneğin Pertek’te seçimin kaybedilmesinin en temel sebeplerinden biri bu diyebiliriz.

Toplumdaki gerici güçler ve odaklarla mücadele etmek, halkı bu gerici güçlerin politik etkisinden kurtarmak iddiasında olan ‘sosyalist örgütler’ bu politik atmosferde artık seçimi kazanmak adına aşireti güçlü adayı tercih etmek, aşiret ya da feodal çevresini bu saiklerle örgütlemek, oy vermesini sağlamak gibi geri eğilimleri güçlendirmekte beis görmüyor. Aksine bunu seçimleri kazanmanın bir yolu, bir argümanı olarak ısrarla savunabiliyor. Bu eğilim, zamanın akışı içinde kentteki örgütlü toplumu çözüp yozlaştırıyor. Artık aşiretler, büyük aileler siyasette söz sahibi olabiliyor. Özellikle ilçelerdeki seçimlerin kaybedilmesinde bu geri eğilimin etkisinin büyük olduğu söylenebilir. Yani belediyeleri yönetme idealiniz kadar hatta daha fazla yönetime gelme sürecinde kullandığınız yol ve yöntemler de önemli olabiliyor.

Sol sosyalist ve demokrasi güçlerinin geçmiş dönemlerde kazandıkları belediyeleri yönetme biçimleri, seçim dönemlerinde ileri sürülen vaatlerin hayat bulmaması, örneğin yaklaşık yirmi yıldır seçim vaatlerinde öne çıkan ve halkta karşılık bulan halk meclisleri ve “söz, karar, yetki Dersim halkının” gibi söylemlerin belediye yönetimlerinde karşılık bulmaması, işçi alımlarındaki tutumlar, kendisine oy vermeyen işçileri işten çıkarma gibi burjuva siyaseti ile eş değer tutumlar halktaki ümitsizliği artırmış, seksenli yıllardan beri destek verdiği ‘devrimci güçler’e olan inancının zedelenmesine sebep olmuştur.

Dersim halkının canıyla, malıyla büyütüp yeşerttiği bu devrimci umut şu son yirmi yıllık süreçte artık ‘zorunlu bir seçenek’ seçenekler içindeki ehvenişere dönüşmüştür. Seçimlerdeki bu sonucun temel nedenini de çıkarılacak dersleri de işte bu sebepte aramak gerekir.

İttifak güçleri, bir sonraki döneme seçime hazırlanmaktan çok örgütlü bir toplumu yeniden yaratmak üzere mevzilenmek; sokağı, iş yerlerini, sendikaları bu sürece dahil edecek bir hattı oluşturmayı görev edinmelidir.

Kentin ‘makus talihi” şu ya da bu burjuva odağın insafına terk edilemeyecek kadar ‘makdis’ bir tarihe ve mücadele birikimine sahiptir.

ÖNCEKİ HABER

AKP ve MHP'li belediyeler milyar milyar borç bıraktı

SONRAKİ HABER

Sırrı Süreyya Önder, Meclis’te oturum yönetirken rahatsızlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa