İdare mahkemesinden Somalili restoran kararı: Irkçı saiklerle ayrımcılık yapıldı
Ankara 5. İdare Mahkemesi Ankara'da 2021-22'de polisin sistematik tacizine uğrayarak işyerlerini kapatmak zorunda bırakılan Somalili esnafın ırkçılık mağduru olduğunu karara bağladı.
Somali Sofrası ismi Güzelyurt Sofrası olarak değiştirildi. | Fotoğraf: Evrensel
Ankara 5. İdare Mahkemesi polisin, göçmenlerin çalıştırdığı işletmelere yönelik uyguladığı önlemlerin ırkçı önyargılarla gerçekleştirildiğine hükmederek Somalili restoran sahibine ayrımcılık yapıldığına karar verdi.
Bianet’in haberine göre, 2021'den başlayarak polis baskınlarıyla karşı karşıya kalan Ankara, Kızılay'daki Saab Kafe'nin sahibi Mohamed İsa Abdullah, sonunda işyerini kapatmak zorunda kalmıştı.
Ancak baskılara boyun eğmeyen Abdullah yasal yollara başvurarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) şikayette bulundu.
TİHEK'in bir ihlalin söz konusu olmadığı yolundaki kararına karşı yasal itiraz yoluna giden Abdullah'ın başvurusunu değerlendiren Ankara 5. İdare Mahkemesi, kolluk güçlerinin baskınlar sırasındaki eylemlerinin ırkçı saiklerle yapıldığını belirledi.
Abdullah'ın polis memurlarının ayrımcı açıklamalarını kayıt altına aldığı video çekimlerini değerlendiren mahkeme kanıtların polislerin davranışlarının ırkçılık içerdiğini gösterdiğini kabul etti.
Oturma izni iptal edildikten sonra Somali'ye dönen Abdullah, "Türk polisi Somalili olduğumuz için bize ayrımcılık yapıyordu. Bu artık mahkeme kararıyla da doğrulandı." dedi.
Abdullah kararı kendi sosyal medya hesabından şöyle yorumladı;
“Bundan böyle hep zalimin karşısında mazlumların yanında olma şerefiyle yaşayacağım. Bu sıkıntılı süreç içinde her yerde iki ülkenin bayraklarını sallayanlar, büyük stratejik düşünürlerin, dostluk ve kardeşlik dernekleri kuranların, her yerde ümmetçilik naraları atanların (Somalili/Türk) nasıl ölü taklidi yaptıklarına da şahit olduk. Hiç kimse bizi, biz de hiç kimseye tanımazken ve sadece sade bir insan olarak ekmeğimizin peşindeyken polisler bize musallat olduğunda konuştuğumuz ve hakkımızı aradığımız için itham ettiğiniz siyasetle ve muhalefetin hep koca bir iftira olduğu ve biz haklı olup polislerin bizi zulmettiği, ekmeğimizle, emeğimizle oynandıkları ve bize ırkçılık ve ayrımcılık yaptıkları Mahkeme KARARIYLA tescillendi buna ne dersiniz?
Bu mahkeme kararını daha önce başvurduğum kurumlara tekrar tek tek göndereceğim. Belki de zalimlerin ve ırkçılıkları savundukları için yüzleri kızarıp utanırlar diye!
Velhasıl-ı kelam buradan bizi tanımadıkları halde, kimliğimize, rengimize, inançlarımıza bakmadan sadece bize haksızlık yapıldığı için yanımıza gelen binlerce onurlu ve şerefli insana buradan şükranlarımızı sunuyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki sizinle tanışma şerefine nail oldum.
Öğrenerek kaybettik çoğu şeyi ve unutmayalım ki hayat mücadeleden ibarettir. Bundan böyle hep zalimin karşısında mazlumların yanında olma şerefiyle yaşayacağım.” (HABER MERKEZİ)