Tarikat yurdu davasında skandal: "Şikayetçi olursanız cennete giremezsiniz"

Konya'da 2008 yılında, 17 öğrenciyle 1 eğitmenin öldüğü, 29 kişinin de yaralandığı ruhsatsız 3 katlı kız Kur’an kursu binasının, gaz sıkışması kaynaklı patlama sonucu çökmesine ilişkin 11 sanığın yargılandığı davadaki ilk kararın, Yargıtay tarafından bozulması sonrası yeniden karar çıktı.

Toplam 16 yıl süren yargılama sonucunda Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek’in cezası 10 yıldan 15 yıla, LPG Şirketinin Bölge Müdürü İzzet Yanık’ın cezası 7 yıl 6 aydan 10 yıla çıktı. Şirket sorumlusunun 7 yıl 6 ay ceza alan İbrahim Yılmaz değil, Mali İşler Çalışanı Oğuz Cengiz olduğu beyanı üzerine yargılanan Cengiz de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 8 sanık beraat etti.

"BAZI SANIKLAR İTİRAFA RAĞMEN BERAAT ETTİ"

Mağdur 4 ailenin avukatı Hakkı Ünalmış, sanıklardan bazılarının suçlarını itiraf etmelerine rağmen beraat ettiğini söyledi. Sanık Abdullah Bostancı’nın mahkeme huzurunda yurt yöneticileriyle, LPG şirketi arasında bir anlaşma gereğince LPG tesisatında alarm düzeneğine gerek olmadığını söylediği ve bundan dolayı da alarm koymadığını söylemesine rağmen beraat ettiğini söyleyen Ünalmış, “Bu akla, hayale sığacak bir durum değil” dedi.

AİLELERİ CEHENNEMLE KORKUTTULAR

Yargılama sürecinde ailelerin şikayetçi olmaktan vazgeçirildiğini de söyleyen Hakkı Ünalmış “Ölen ve yaralanan çocukların, anne ve babaları başlangıçta şikayetçi olmadı. Onlara ‘Çocuklarınız bir kaza sonucu öldü. Sizi, onlar cennetin kapısında bekliyorlar. Şikayetçi olursanız cennete bile giremezsiniz’ şeklinde kandırıldılar. Üç beş kuruş da verilerek aileler susturuldular. Biz, ancak 4 velinin vekaletiyle bu davaya girebilirdik. Bu davaya dahil olmasaydık çoktan bitmişti. Çünkü esaslı bir soruşturma, esaslı bir araştırma yapılmamış” ifadelerini kullandı.

Soruşturma aşamasında ve yargılamadaki eksiklikleri dile getiren Ünalmış, “Yargılama boyunca LPG şirketi yöneticileri kimin yargı önüne çıkacağını, kimin yargıdan kurtulacağına kendileri karar veriyormuş gibi farklı isimler verdi. Bir zamanlar İbrahim Yılmaz, LPG tesisat elemanı olarak sorumlu tutulurken, LPG şirketi yöneticileri tarafından ‘Asıl eleman İbrahim Yılmaz değil, Oğuz Cengiz’dir’ denildi. Bu kez Oğuz Cengiz dava edildi. Sonuçta birkaç kişinin cezalandırılmasıyla bu kapatılmak istendi” dedi.

İLK YARGILAMADA DA GÖSTERMELİK CEZALAR VERİLDİ

Süleymancılar tarikatına yakın Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneğine ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdunda 1 Ağustos 2008'de sabah namazı için kalkan öğrencinin elektrik düğmesine basmasıyla patlama meydana geldi. LPG tankından sızan gazın neden olduğu patlamanın şiddetiyle 3 katlı yurt binası yıkıldı. 17’si yatılı öğrenci 18 kişi hayatını kaybetti. Olayın ardından Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş gözaltına alındı. Mehmet Göktaş ifade sonrası serbest bırakıldı. Hüseyin Çömlek ve Mehmet Semerci ise tutuklandı. Kısa bir süre sonra Çömlek ve Semerci de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.

Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2’si eğitmen, 6’sı dernek ve yurt sorumlusu, 3’ü LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları olmak üzere toplam 11 kişi hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma' suçundan dava açıldı. İlk yargılama sonrasında Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek 10 yıl, LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık ile teknik destek sorumlusu İbrahim Yılmaz 7’şer yıl 6´şar ay hapis cezası aldı. Diğer sanıklar beraat etti.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 5 yıl süren incelemenin ardından yerel mahkemenin kararını bozdu, yeniden yargılama kararı vererek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi

İSTİSMAR, İŞKENCE, CİNAYET, İNTİHAR…

Konya’da 17’si çocuk 18 kişinin hayatını kaybettiği felaket münferit değil. AKP iktidarı tarafından beslenen tarikat ve cemaat yurtları daha önce defalarca kez yangın kaynaklı ölümler, çocuk istismarı, çocuklara dönük işkence ve benzeri şekillerde gündeme gelmişti.

• 2012’de Karaman'da Ensar Vakfında kalan çocuklar istismara uğradı. Yıllarca süren istismar 2015’te ortaya çıktı.
• Diyarbakır Kulp'ta müftülük Kur’an kursunda 2015 yılında yangın çıkmış; 6 çocuk hayatını kaybetmişti. Yangına ilişkin davada Kulp İlçe Müftüsü Salahattin Özçelik'e ‘iyi hal’ indirimi uygulandı.
• 2016’da Bitlis’te Ensar Vakfı gönüllüsü Din Kültürü Öğretmenleri O.S. ve M.Ö. vakıf evlerinde kalan 9 kadına baskı ve şantajla nitelikli cinsel saldırıda bulundu.
• Adana Aladağ'da Süleymancılara ait yurtta 29 Kasım 2016'da yangın çıkmış, 12 çocuk hayatını kaybetmişti. Dava sürecinde aileler cemaat tarafından susturulmak istenmişti.
• 2017’de Adıyaman’da imam hatip lisesi öğrencilerinin kaldığı yurtta 18 öğrenci müstahdem tarafından cinsel istismara maruz bırakıldı.
• 2019’da Denizli’nin Çivril ilçesinde M.S. isimli bir çocuk Süleymancılar’a ait yurtta cinsel istismara uğradı.
• 2019’da Ümraniye'deki Fıkıh-Der'e ait yatılı yurtta kalan 6 öğrenci cinsel istismara uğradı.
• 7 Aralık 2021’de Antalya’da bulunan Alim Derneğine ait özel yurtta Yurt Çalışanı İhsan Güney, Üniversite Öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'un başını satırla kesip göğsünün üzerine koydu. Güney “Deccali vurdum” dedi.
• Nur cemaatine bağlı bir evde kalan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, maruz kaldığı baskılar nedeniyle 11 Ocak 2022’de intihara sürüklendi.
• Urfa’da “Rufai Tarikatı”na ait bir tekkede 10 Ekim 2023’te “zikir” adı altında küçük çocukların karnına şiş sokulmuştu.
• Urfa’nın Beşat köyünde köyün mezarlığının içinde inşa edilen medrese yakınında 12 yaşındaki Abdülbaki Dakak’ın cesedi bulunmuştu. Dakak, 19 çocukla beraber bir tarikata ait yurtta kalıyordu.
• İstanbul'da Halidiye İlim Yayma Kur’an Kursunda 3 Ocak 2024’te yangın çıktı. 25 çocuğun ölümden döndüğü Kuran kursunun kaçak olduğu ortaya çıktı.

CEMAAT VE TARİKATLAR OKULLARDA KOL GEZİYOR

Eğitimcilerin, velilerin ve öğrencilerin tüm itirazlarına karşın “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum” (ÇEDES) adıyla Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan bir protokolle 2023-2024 eğitim yılında hayata geçirilen proje kapsamında ilk ve orta okullar tarikat ve cemaat mensupları ile dolduruldu. Protokol kapsamında öğrenciler okul dışında cemaat etkinliklerine dahil edilirken Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden tarikatlara 1 milyar lira aktarıldı. (HABER MERKEZİ)