19 Nisan 2024 06:10

Istakoz, AKP ve iki ayrı sınıf

"Biz işçiler yoksulluk cenderesinde yaşamaya çalışırken zevk-i sefa yaşam sürdürenlere buradan sesleniyorum. Sizin de saltanatınız sona erecek, döner koltuklardan kalkacaksınız."

Fotoğraf: Harb-İş üyesi işçiler

Paylaş

Bir kamu işçisi
Ankara

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden henüz birkaç hafta geçmişken AKP vekilleri halkın gözünün içine bakarak bütün utanmazlıklarıyla ultra lüks, şatafat ve gösterişli hayatlarının reklamını yapıyorlar. Seçimden aldıkları yenilgiyi belli ki tek adam iktidarının sıralarındakiler “Biz yenilsek de merkezi iktidar bizim olduğu için dört yıl boyunca istediğimiz gibi at koştururuz” diye yorumlamış.

AKP vekili Şebnem Bursalı lüksün ve şatafatın görünen küçük bir kısmı oldu. Çünkü geçtiğimiz yıllarda Erdoğan da halka sağlıklı olmanın sırrı adı altında yatmadan yediklerini açıkladığında halktan kopuk bir yaşantısının olduğunu ispatlamıştı. Seçim arifesinde mal varlığının ne olduğunu ve nerede olduğunu bilmeyen vekiller ortaya çıkmıştı. AKP, MHP ya da diğer burjuva partiler aslında milyonlarca işçiden ve emekçiden ne kadar uzakta bir yaşam sürdürdüklerini ispatlamış oldular. 22 yıldır iktidarda olan bu parti iki ayrı sınıfın olduğunu ve patron sınıfının milyonlarca işçiyi baskılayarak, yok sayarak, bölerek yönettiğini bize göstermektedir. Şimdi mevzu bahis bir vekilin ıstakoz yediğinin görüntüsünü paylaşmakla aslında AKP’nin patron sınıfının yaşantısıyla emekçi sınıfın yaşantısı arasında elbette bir fark olacaktır diye reklamını yaparak görmek zorundasınız demiştir.

AKP iktidarında servetine servet katan patronlar varken, diğer tarafta da bu ülkenin gerçek sahipleri olan emeğiyle her şeyi var eden milyonlarca işçi de açlık sınırında ölmeden yaşamaya çalışırken yoksulluk altında ezilmekteyiz. Biz kamu işçileri de artık yoksulluk sınırı altında eziliyoruz. Geçtiğimiz günlerde biz işçilerin zoruyla iyi ya da kötü bir ek çerçeve protokol imzalamak zorunda kalan Türk-İş yönetimi acaba 2025 yılında yapılacak sözleşmede işçinin taleplerini dinleyecek mi? Biz kamu işçileri ek iş peşinde koşarken hem sendikacılar hem de AKP’li vekillerin ya da patronların lüks yaşantısı biz kamu işçilerini daha çok öfkelendiriyor. Bir arkadaşım tepkisini sosyal medyada şu sözlerle dile getirdi: “Ergün Atalay’a sormak lazım o bilir bu maaşla kamu işçisi de ıstakoz yiyebilir mi?​” 

Biz işçiler yoksulluk cenderesinde yaşamaya çalışırken zevk-i sefa yaşam sürdürenlere buradan sesleniyorum. Sizin de saltanatınız sona erecek, döner koltuklardan kalkacaksınız. İşçi sendikalarında uzun yıllardır başkanlık yapanlara elbet bir gün sizler de yok olup gideceksiniz. Sendikacıların, tek adam iktidarının vekillerinin, patronların lüks yaşantısıyla kendi yaşantısını kıyaslayacak hak ettiği yaşantıyı elleriyle kazanacak olan yine kamu işçileridir. İşçilerin kendisinin inisiyatif alarak işçi komitelerini kurarak, ülkenin her meselesine dair söz söyleyerek hem sendikası Türk-İş’e hem patrona ve aynı zaman da tek adam iktidarını tedirgin edecektir. İşçilerin kendi sınıfı için birlikte mücadele etmelidir, Bunun için de partisinde örgütlenmelidir, tüm işçileri Emek Partisi saflarında mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Defne'de Harbiye deneyimi

SONRAKİ HABER

Uzmanlardan elektronik sigara uyarısı: Akut akciğer hasarı yapabilir ve ölümle sonuçlanabilir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa