Steinmeier’in çok amaçlı Türkiye ziyareti pazartesi başlıyor
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Türkiye’yi ziyaret edecek. Ziyarette, Alman sermayesinin Türkiye'deki yatırımları ve Almanya'daki Türkiyeli göçmenlerin Almanya'ya katkıları konuşulacak.
Fotoğraf: President.gov.ua CC BY 4.0 DEED
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, pazartesi günü üç günlük Türkiye ziyaretine başlıyor. İstanbul'da Türkiye'den Almanya'ya 1961'de başlayan işçi göçünün trenle ilk başlangıç durağı olan Sirkeci Garı’nı ziyaretle başlayacak gezinin ikinci durağı Gaziantep, üçüncü durağı ise Ankara'daki resmi temaslar olacak. 17 Kasım'da Berlin'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Steinmeier ile de görüşerek Türkiye'ye davet etmişti.
Alman Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde ziyaretle ilgili yapılan resmi açıklamada, ziyaret kapsamında Türk-Alman diplomatik görüşmelerinin başlamasının 100. yılına dikkat çekilerek, her iki ülke arasındaki dostluk bağlarının güçlü olduğuna işaret edildi. Konu ziyaret sırasında da işlenecek.
Her iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihi elbette 100 yılla sınırlı değil. Dahası en yoğun ilişkiler her iki ülkenin birlikte aynı cephede girdiği Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında yaşanıyor. 1871'de Alman İmparatorluğunun kurulması, Otto von Bismark'ın başbakanlık koltuğuna oturmasıyla birlikle emperyalist yayılma politikalarına hız veren Almanya, bu çerçevede Osmanlı İmparatorluğu ile ekonomik, askeri, diplomatik ilişkileri derinleştirdi. Kayzer II. Wilhelm'in iki kez İstanbul'a yaptığı ziyaret bu bakımdan önemli. Böylece sağlanan derinleşme sayesinde Almanya, Osmanlı’yı kendi emperyalist çıkarları için Birinci Dünya Savaşı'nın içine çekti.
100 YILA DAYANARAK GÜVEN TAZELEME ÇABASI
Pek çok düzlemde her iki ülkenin “silah arkadaşı” olduğuna yapılan göndermeler asıl olarak bu yıllara dayanıyor. İki ülkenin savaştan yenilgiyle çıkmasıyla birlikte galip devletler, ilişkilerin kesilmesine, Türkiye'deki bütün Almanların ülkelerine dönmesine karar veriyor. Böylece iki mağlup “silah arkadaşı”nın diplomatik ilişkileri resmi olarak 3 Mart 1924'e kadar kesik kalıyor. Savaştan sonra Almanya'da gerçekleşen Kasım Devrimi’yle Weimar Cumhuriyeti, Anadolu'da ise Kurtuluş Savaşı'yla Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor.
3 Mart 1924'teki Alman-Türk Dostluk Antlaşması bu iki genç cumhuriyet arasında diplomatik ilişkilerin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Öncesi yok sayılarak 100. yıl vesilesiyle yeniden güven tazeleme hedefleniyor. Bu vesileyle söylenecekler aynı zamanda son 20 yıl içinde inişli çıkışlı süren ilişkilere yeni bir ivme kazandırmayı amaçlıyor. Belirtmek gerekiyor ki, faşist Hitler'in iktidarda olduğu 1933-45 yılları arasında da Türkiye’nin Almanya ile ekonomik ve ticari ilişkileri güçlenerek kesintisiz şekilde devam etti. Buna rağmen Hitler faşizminden kaçarak Türkiye’ye sığınan Alman aydınları ve bilim insanları olmuştu ve onlar da bu ziyaret sırasında onurlandırılacak.
Doğrusu, dünyanın içinden geçtiği gerilimli dönem Almanya ve Türkiye'yi yeniden birbirine muhtaç etmiş görünüyor. Bunu en iyi bilenlerden birisi de ziyaretin ana aktörü durumundaki Cumhurbaşkanı Steinmeier Gerhard Schröder’in başbakanlık yaptığı yıllarda (1999-2005) “Başbakanlık Dairesi başkanı” olarak görev yapan Steinmeier, iki dönem (2005-2009 ve 2013-2017) dışişleri bakanlığı yaptı. Bu nedenle dış politika eksenindeki gelişmeleri yakından takip ediyor. 2017’den beridir de cumhurbaşkanlığı görevini yürütüyor.
HAMAS, NATO, AB…
Erdoğan son Berlin ziyaretinde, kamuoyundaki bütün baskılara rağmen Hamas'ı “terör örgütü” olarak görmediğini ifade ederken, Almanya'yı da İsrail'e verdiği destek nedeniyle eleştirmişti. Almanya tarafı da İsrail'in varlığının tartışılmaz olduğunu belirterek, Hamas'ı sert bir şekilde kınamıştı. İsrail ve Hamas konusunda taban tabana zıt görüşlere sahip Erdoğan ve Steinmeier buna rağmen tansiyonu yükseltmemeye özel önem vermişti. Dahası, Erdoğan ziyaret kapsamında Almanya'nın da üreticileri arasında olduğu Eurofighter savaş uçağını almak istediklerini söylemişti.
Ekonomideki gelişmeler ve bölgedeki gerilim nedeniyle NATO, AB, Almanya ve ABD ile ilişkilere büyük önem veren Erdoğan, dengeyi koruma gayreti içinde olmaya devam edecek. Almanya da bölgede Türkiye'ye verdiği stratejik önem nedeniyle her şeye rağmen ilişkileri bozmamadan yana. Geçen hafta Brüksel'de yapılan AB zirvesinde Türkiye’ye yüklenen “stratejik ortak” misyonunun arkasında da Almanya’nın olduğu söylenebilir.
ERMENİ TEHCİRİ YIL DÖNÜMÜNDE ZİYARET
Steinmeier’in Erdoğan’la görüşeceği 24 Nisan aynı zamanda 1915’teki Ermeni Tehciri’nin 109. yılı. Almanya’nın resmi olarak kabul ettiği soykırımda, dönemin Alman İmparatorluğu’nun rolü de çok fazla. Denilebilir ki, dönemin Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra en fazla Almanya’nın sorumluluğu bulunuyor. Her iki ülke arasındaki tarihsel ilişkiler hatırlanırken bundan söz etmemek, tarihsel gerçekleri halının altında gizlemekten başka bir şey değil.
DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARINDAN ÇOK, ALMAN FİRMALARININ YATIRIMI ÖNEMLİ
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in ziyareti sırasında her iki ülke arasındaki ekonomik, siyasi, kültürel ilişkilerin geliştirilmesine vurgu öne çıkacak. Ziyaretin İstanbul ayağında özellikle bu konuda dikkat çekici görüşmeler olacak. Sirkeci Garı ziyareti sırasında Almanya’ya yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin iki ülke ilişkileri açısından büyük bir önem taşıdığına dikkat çekmesi bekleniyor.
Boğaz’da Alman işveren grubuyla yapılacak tur, DHL Express'in İstanbul Havaalanındaki merkezine ziyaret ve Tarabya Kültür Akademisindeki tören iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilere dikkat çekilecek. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle yapılacak görüşmelerde ise insan hakları ihlallerine ve demokrasiye vurgu yapılacak. Böylece ülke içinden otoriter rejime verilen destek yönünde gelen eleştiriler de hafifletilmiş olacak. Ancak bunların Erdoğan’ı rahatsız etmemesine özen gösterecek. Zira ziyaretin sonucunda Steinmeier için önemli olan Almanya'nın ve Alman sermayesinin Türkiye’deki çıkarları olacak.