Türkiye işçi sınıfı bu yıl 1 Mayıs'ı ücretlerin baskılandığı, örgütlenme hakkının gasbedildiği, grevlerin yasaklandığı, iş cinayetlerinin hız kesmediği bir tabloyla karşılıyor.
SUNU
Hazırlayanlar: Hilal Tok – Murat Uysal
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Türkiye’de emekçiler 1 Mayıs’ı bir yandan; AKP iktidarının başta ücretleri baskılama amacıyla hayata geçirdiği orta vadeli programın gölgesi altında, diğer yandan sendikalaşmanın önündeki engeller, grev yasakları ve iş cinayetleri ile karşılıyor. İşçilerin dönem dönem ‘ek zam, sendikalaşma, insanca ücret, insanca yaşam’ talepleriyle irili ufaklı direniş ve eylemlerine de tanıklık ettiğimiz Türkiye’deki konfederasyonlar ise uzun bir süredir 1 Mayıs’ı farklı illerde kutluyor. Konfederasyonların bu tutumu bir yandan işçi sınıfının patronların karşısına yekvücut halde çıkarak güç göstermesini, diğer yandan ise işçilerin yaşadığı sorunların ve taleplerin de görünür olmasını engelliyor. Farklı konfederasyonlara bağlı sendikalara üye işçiler ise ortak sorunlara dikkat çekiyor. Patronların Çin’le, Bangladeş’le yarıştığını, kâr rekorları kırdığını belirten işçiler, yoksulluk sınırının altındaki ücretleriyle yaşam savaşı verdiklerini, iş cinayetlerinde öldüklerini, hak aradıklarında engellendiklerini anlatıyor.
