24 Nisan 2024 06:00

Seçim dönemi milliyetçilikle ayrıştırma

Bu düzende birilerinin özgür olabilmesi için birilerinin köle olması gerekiyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Can
Çukurova Üniversitesi

 

Yerel seçimlerin öncesinde muhalefet güçleri açısından umutsuz gözüken bir tablo vardı ve çevremdeki herkes CHP’nin lokomotifi olduğu muhalefet bloğunun ağır bir parçalanmayla karşılaşacağını düşünüyordu. Biz zaten düzen siyasetinden bir umut veya umutsuzluk yaşanmaması gerektiğini biliyorduk, ancak gündelik siyaseti de eskisi kadar takip etmemeye başladık. Belki bu bir umutsuzluk ve bıkkınlık göstergesi olabilir. Ben seçimlerin sermaye gruplarının dar çıkarına göre ciddi biçimde manipüle edilen şeyler olduğunu düşünüyorum. Tabii ki ilk anda CHP’nin kazanmasına değil belki ama AKP’nin kaybetmesine yoğun bir şekilde sevindim. Fakat sonradan oturup kendimce düşündüğümde çok da bir şeyin değişmediğini ve buradan bir umut çıkmayacağını biliyorum. AKP iktidarı insanların özellikle ekonomik problemlerini seçim zamanlarında bir sadaka zinciriyle sömürmeye ve oy devşirmeye çalışıyor. Aklıma gelen basit bir örnekle düşüncemi söyleyeyim: Ben yurtta kalan bir öğrenciyim, AKP yurdumuzun girişinde Ramazan sürecinde açık açık seçim arabaları kullanarak kebaplı iftarlar düzenledi. Kendi adaylarını o iftarlarda öğrencilere göstermek amacıyla yaptı bunları ve bizim oyumuzu bu şekilde satın almaya çalıştı. Öğrencilerin büyük bir kısmı o sofralara oturmadılar ancak daha apolitik arkadaşlar üzerinde bu şekilde bir etki yakaladıklarını söyleyebilirim. Seçime dair diğer yön milliyetçilik meselesi. Milliyetçiliğin yükseltilmesi seçim öncesine de dayanan çok katmanlı bir süreç.

SEÇİM DÜŞMANLARIMIZI GİZLİYOR

Bu ülkede her zaman özellikle Kürtler üzerinde bir baskı aparatı olarak milliyetçilik vardı. Ben de bir Kürt olarak sürekli okul kantinlerinde, kampüste diğer öğrencilerin Kürtler hakkında nasıl konuştuğuna şahit olup üzülüyorum. Bunun üzerine şimdi de Suriyeli düşmanlığı, siyahi düşmanlığı eklendi. Elbette bu tip düşünceler halkların arasına düşmanlık ekip gerçek düşmanlarımızı gizlemek dışında bir işe yaramıyor, ancak özellikle egemen ulusun gençliği bazında milliyetçiliğin alıcısı çok maalesef. Seçimlerin ne insanlık ne Türkiye tarihinde halkın herhangi bir sorununu çözdüğü görülmemiştir. Çözdüğü ufak örneklerde de çözümler yüzeysel bırakılmıştır, çünkü amaç halkın refahı değil, isyan etmeyeceği koşullarda tutulması açısından mecburi tavizler vermektir. Seçimler, sadece patron sınıfının kendi iç gruplaşmaları arasındaki demokratik süreçten ibaret ancak bu süreçte halka yer verilmiyor. "Herkes için demokrasi" söylemi bir yalandır bugün. Çünkü bu düzende birilerinin özgür olabilmesi için birilerinin köle olması gerekiyor. Bu açıdan baktığımda seçimlerin ne benim ne de halkın en ufak bir sorununu çözebileceğine inanmıyorum.

ÖNCEKİ HABER

ODTÜ'de 3. Yurt olan kadın yurduna kimliği belirsiz bir erkek girdi

SONRAKİ HABER

İSİG’den çağrı: Çocuk işçiliğe karşı 1 Mayıs’a

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa