Seçimlerden 1 Mayıs’a geleceğimizi kazanmanın yolu
Seçimlerden sonra 1 Mayıs'a gittiğimiz bu süreçte, yalnızca seçime ve sandığa hapsedilmiş bir gençlik mücadelesi değil, taleplerini yükselten bir gençlik mücadelesini büyütmeliyiz.

Fotoğraf: pch.vector/freepik
Görkem DEMİRALP
YTÜ Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Şişli/İstanbul
31 Mart yerel seçimlerinde tek adam rejimine karşı gösterilen başarı gençlere bir umut havası verdi. Peki, gençler neden umudunu kesmişti ve neden tekrar umutlandı? Umutsuzluktan umuda giden bu sürece bakalım.
AKP iktidarını gençler açısından özetleyecek olursak halka söylenen yalanları, ekonominin gün geçtikçe daha kötüye gitmesini, hukuksuz bir yönetim biçimini, gençlerdeki gelecek kaygısını ve lise sıralarından üniversitelere, üniversitelerden işyerlerine kadar gözlemlediğimiz baskı havasını sıralamak mümkün. Bunların gençlerde yılgınlık, umutsuzluk ve yalnızlık hissini yarattığını söyleyebiliriz. Rejimin yarattığı umutsuzluk havasına karşı “Liseyi bitirince bavulu valizi toplayıp doğru yurtdışına gideceğim” gibi bireysel çıkış yolları da hâliyle gençlik içinde yaygınlık kazandı. Gençlerin genel seçimlerin sonuçları sebebiyle “CHP 2019 seçimlerinde kazandığı belediyeleri de kaybedecek” gibi bir düşünceyle sandığa gittiğini gözlemledik. Ancak İstanbul, Bursa, Balıkesir, İzmir Ankara, Adana gibi sermaye ve rantın merkezi olan belediyelerin muhalefette olması ve bunun İç Anadolu'ya kadar ilerlemesi gençler açısından şaşkınlık ve umut havası yarattı.
Tabloda şaşırtıcı bir sonuç daha vardı, Yeniden Refah Partisi 2024 yerel seçimlerinde en çok oy alan üçüncü parti oldu. Yeniden Refah gibi dinci-gerici sağ bir partinin yükselişe geçmesi gençlerin içine bir kuşku düşürdü.
Öte yandan DEM Parti'nin %55 oyla Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın başkanlığının iptal edilmesi üzerine Van halkının eylemleri büyük ses getirdi. Bu eylemlerle karardan geri çekilmesi ve YSK'nın Abdullah Zeydan'a mazbata vermesi, biz gençlere örgütlü mücadelenin ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
AKP İKTİDARININ GENÇLERE ÇIKARDIĞI FATURA
Peki, seçimlerde kazanmak ya da kaybetmek bir şeylerin değişmesi için son nokta mıdır? Buna cevabımız hayır, çünkü baskıcı tek adam rejimi, gençliğin gücünün farkında ve bu nedenledir ki iktidarı boyunca sahip olduğumuz farklılıklarımız (dil, din, ırk, kültür, cinsiyet ve cinsel yönelim) baskı altına alınmaya çalışılıyor. Bu kutuplaştırma politikasında karşılaştığımız zorluklar ancak mücadeleyle aşılabilir. Tıpkı geçmiş yıllarda, baskı ve kısıtlamalara karşı ODTÜ'den İstanbul Üniversitesine, İstanbul Üniversitesinden Cağaloğlu Anadolu Lisesine kadar bir araya gelen gençlerin mücadele örneklerinin gösterdiği gibi.
Şimdiyse önümüzde 1 Mayıs var. Yukarı anlattığımız yerel seçim süreçlerinden sonra 1 Mayıs'a gittiğimiz bu süreçte, yalnızca seçime ve sandığa hapsedilmiş bir gençlik mücadelesi değil, taleplerini dile getiren bir gençlik mücadelesini büyütmeliyiz. Bulunduğumuz alanlarda nitelikli eğitim, günde en az 1 öğün sağlıklı yemek, ücretsiz ulaşım, spor, kültür-sanat faaliyetleri gibi taleplerimiz bir araya geldikçe, büyüdükçe, mücadelemizle mümkün olacaktır.
Mücadelemizin sesini yükseltmek, geleceğimizi kazanmak için 1 Mayıs alanlarına!
Evrensel'i Takip Et