AKP’li Hüseyin Çelik: MHP ile ittifak cinnet hali

AKP’nin kurucularından da olan eski bakan Hüseyin Çelik, MHP ile yapılan ittifakı bir "cinnet hali" olarak değerlendirirken; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’u da "komünist bozuntusu" dedi. Çelik, Erdoğan’ı da kendiyse hesaplaşmaya çağırdı.

Serbestiyet'ten Hilal Köylü’nün sorularını yanıtlayan AKP'nin kurucularından, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, partisine, MHP ve Erdoğan'a yönelik sert açıklamalarda bulundu.

"MHP İLE İTTİFAK, CİNNET HALİDİR"

AKP'nin kendini MHP'ye mahkum ettiğini söyleyen Çelik MHP ile ittifakı "cinnet hali" olarak tanımladı. "MHP, özgül ağırlığının 20 katı iktidar üzerinde etkiye, yetkiye sahip" diyen Çelik, MHP ile kurulan ittifakın, AKP'yi kimlik çizgisine götürdüğünü, Kürt oylarının kaybedilmesinin bu ittifak nedeniyle olduğunu söyledi. "AK Parti din üzerinden siyaset yapmayan, muhafazakâr demokrat bir partiydi. Sonra kendisini dini değerler üzerinden siyaset yapan, milliyetçilik rüzgarıyla kendisini MHP’ye mahkum eden bir parti haline getirdi" diyen Çelik, "Daha önce MHP ile ittifak için 'cinnet hali' demiştim. Şimdi yine aynı şeyi söylüyorum" ifadelerini kullandı.

UÇUM’A TEPKİ: "NE İDÜĞÜ BELİRSİZ ADAM"

Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum'u isim vermeden eleştiren Çelik, "Sarayda kanunların efendisi konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam, parmak sallıyor, racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?" diye konuştu.

"ERDOĞAN, KENDİSİYLE DE HESAPLAŞMALI"

Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştiren Çelik, bunun Erdoğan ve AKP’ye "tuzak" olduğunu, MHP’lilerin kendisini hedef aldığını söyledi. Çelik, "Şu anda mecliste MHP’nin desteği olmasa AK Parti çoğunluğu kaybetmiş durumda. Böyle olunca da siz oraya mahkum oluyorsunuz." dedi.

Erdoğan'ın, birkaç genel başkan yardımcısını, bakanı, danışmanı görevden almasının yeterli olmayacağını söyleyen Çelik, şöyle devam etti: "Özeleştiri yapılırken veya fatura çıkartırken kimin yetkisi ne kadarsa, onun sorumluluğu da o kadardır. Dolayısıyla sorumluluğu daha çok olanın daha çok hesap vermesi gerekir. Burada en büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz.” (HABER MERKEZİ)