24 Nisan 2024 16:11

İzmir Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri seyirci olmaktan öteye gitmiyor

İzmir Sağlık Platformu, Bayraklı Şehir Hastanesinde meydana gelen saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada “Sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri seyirci olmaktan öteye gitmemektedir" dedi.

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel

Paylaş

İzmir Sağlık Platformu, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde meydana gelen ve gün boyu süren saldırıya ilişkin basın açıklaması düzenledi. Bir gün iş bırakma eylemi gerçekleştiren İzmir Şehir Hastanesi hekimleri ve sağlık emekçileri, "Sağlıkta şiddete hayır, sağlıkta şiddet sona ersin" yazılı pankart arkasında bir araya gelirken sıklıkla "Şiddet varsa hizmet yok" sloganı attı.

Açıklamada basın metnini İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak okurken, TTB Merkez Konseyi Üyesi Adalet Çıbık ve SES İzmir 2 No'lu Şube Eş Başkanı Başak Edge Gürkan da konuşma yaptı. Burada yapılan konuşmalar ardından sağlık emekçileri sloganlar eşliğinde Başhekimlik binası önüne yürüdü.

”SALDIRGAN SİLAHINA EL KONULARAK SERBEST BIRAKILDI”

Saldırganın sabah saatlerinde bir pompalı tüfek ve bir yığın mermiyle hastaneye geldiğini belirten Kaynak, "Bir aile bireyinin ihbarı sayesinde güvenlik ve kolluk kuvvetleri şahsa müdahale edebilmiştir. Ancak silahı alınıp serbest bırakılan şahıs akşam saatlerinde tekrar elini kolunu sallayarak 9.kata kadar çıkarak servise girmiştir. Saldırgan klinikte görevli hekimlere yönelik şiddet uygulamış. Asistan hekim arkadaşlarımız kendilerini odaya kilitleyerek saatlerce beklemişler, ancak saldırgan etkisiz hale getirildiğinde odadan çıkabilmişlerdir" ifadelerini kullandı.

“ÇAĞRILARIMIZ KARŞILIK BULMUYOR”

Daha bir hafta önce 17 Nisan'da yetkilileri ve bakanlığı şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırdıklarını hatırlatan Kaynak, "Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. Adeta görünmez olduk idareciler tarafından! Dün bir katliamın olmaması, bütünüyle tesadüfidir. Ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir. Ülkemizdeki her sağlık çalışanını tehdit eden sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri olaya seyirci olmaktan öteye gitmemektedir" diye konuştu.

“SAĞLIKTA ŞİDDET POLİTİKTİR”

Sağlıkta şiddetin politik olduğunu vurgulayan Kaynak, "Çünkü sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır. Sağlıkta dönüşüm projesinin foyası meydandadır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede her gün en az 80 beyaz kod verilen, son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet olayı raslantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez" dedi.

“ACİLEN GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”

Bu konuda acilen ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemelere gidilmesi gerektiğini belirten Kaynak, talepleri ve çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:

  • "Sağlık kurumlarında, çok ciddi koruyucu ve şiddeti önleyici engelleyici insan gücü, sağlık polisi, emniyet güçleri, elektronik ve görsel kontrol mekanizmaları oluşturulmalıdır.
  • Şehir hastanesinde güvenlik hizmetlerinin yüklenici firma olan inşaat şirketinin insiyatifine bırakılması kabul edilemez. Kamu personelinin güvenliğini sağlamak kamu idarecilerinin ve emniyet güçlerinin asli görevidir.
  • Sağlıkta Dönüşüm Programı diye sunulan ve artık tıkanmış olan, her şeyi 3. basamakta çözerim iddiası ile birinci ve ikinci basamağı ihmal eden, hekimlere ve sağlık çalışanlarına üvey evlat muamelesi yapan sistemin terkedilmesi ve bilimsel ölçeklerle, sağlık meslek örgütleriyle birlikte sağlık sisteminin yeniden inşası için harekete geçilmelidir.
  • Sosyal devlet ilkeleri çerçevesinde herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunabilecek bir sistem yeniden kurulmalıdır.
  • Adil bir hukuk sistemi çerçevesinde Sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler geciktirilmeden yaşama geçirilmelidir".

“BIÇAK KEMİĞİ DELDİ GEÇTİ”

Açıklamanın ardından konuşan TTB Merkez Konseyi Üyesi Adalet Çıbık, bakanlığı göreve çağırarak, "Artık bıçak kemiği deldi geçti. Yetkililer hekimleri ve sağlık emekçilerini duymamazlıktan gelmektedir. TTB olarak tüm bu olayların hukuki takipçisi olduğumuzu hatırlatıyor ve tüm hekimlerin, sağlık emekçilerinin eylemlerinde yanlarında olduklarımızı ifade etmek istiyorum" dedi.

“HASTALARI MAĞDUR EDENLER CAN GÜVENLİĞİMİZİ SAĞLAYAMAYANLARDIR”

Söz alan SES İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Başak Edge Gürkan ise İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün 'büyük bir şiddet olayı yaşanmadı' şeklindeki açıklamasını eleştirerek, "Bize hastaları mağdur etmeyin dendi. Hastaları bizler mağdur etmiyoruz. Sizler, gece gündüz ve 7/24 hizmet verdiğimiz bu hastanelerde bizlerin can güvenliğini sağlamakla yükümlüsünüz. Dolayısıyla bugün burada hizmet alamayan hastaların, mağduriyetinin sebebi sizlersiniz. İl sağlık müdürlüğüne ve bakanlığa sesleniyorum, bizler burada güvenli biçimde çalışamayacaksak sizler, yataklarınızda huzurla uyuyamayacaksınız" diye konuştu.

“YA SORUNLARIMIZI ÇÖZECEKSİNİZ YA GİDECEKSİNİZ”

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın giderlerse gitsinler' sözlerine atıfta bulunan Gürkan, "Bizlere giderlerse gitsinler diyenlere sesleniyoruz. Biz buradayız ve mücadele ediyoruz. Ancak sizler ya bizim sorunlarımızı çözeceksiniz, ya da gideceksiniz" diyerek sözlerini tamamladı. (İzmir/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan DEM Parti’ye kapatma tehdidi

SONRAKİ HABER

DEM Parti: Belçika’daki baskın Türkiye’nin isteği üzerine mi gerçekleşti?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa