KHK'liler Danıştay önünden seslendi: Bu hukuksuzluğa son verin
Eğitim Sen'in çağrısıyla Danıştayın önünde bir araya gelen KHK'liler, hukuksuz ihraç kararlarına son verilmesini istedi.
Fotoğraf: Eğitim Sen
OHAL sürecinde KHK’lerle üniversitelerden ve MEB'e bağlı görevlerinden ihraç edilen akademisyenler ile eğitim emekçileri, Danıştay önünde basın açıklaması yaptı. Eğitim Sen’in çağrısıyla yapılan açıklamaya milletvekilleri ve kitle örgütü temsilcileri de katıldı.
İhraç edilen üyelerinin yaşadığı hukuksuzlukların; dava süreçlerindeki uzun yargılamalar, mahkemelerin çelişkili ve keyfi kararları ile devam ettiğini belirten Eğitim Sen, konuya ilişkin Danıştay 5. Dairesinden randevu talep etmiş ancak olumlu bir yanıt almamıştı. Yapılan açıklamada davalarda karar mercii olan Danıştay 5’inci Dairesinden istenen randevu talebi yinelendi.
Açıklamayı yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Danıştay Başkanlığı ile görüşme talep ettik ancak reddedildi. Görüşme ihtiyacımızın esas nedeni, durumları birbirlerine çok benzeyen üyelerimiz hakkında verilen farklı kararlardır. Bu fark, komisyonun çelişkili kararlarında da mevcut olup, halen mahkemeler eliyle de sürdürülmektedir" dedi. Irmak Danıştay’a "Bu hukuksuzluğa son verin” diye seslendi.
GÖREVE İADE EDİLEN AKADEMİSYENLERE İKİNCİ KEZ İHRAÇ ZULMÜ
Ankara 13. Bölge İdare Mahkemesinin, ilk derece mahkeme kararlarıyla iade edilen akademisyenleri hızla yeniden ihraç ettiğini hatırlatan Irmak, şunları söyledi: “Ankara 13. Bölge İdare Mahkemesi olağan işleyişin tersine, görevlerine iade edilen akademisyenlerin dosyalarını hızla görüşmektedir. Verdiği yürütmeyi durdurma kararlarında 'kopyala yapıştır' gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi’nin bildiriyi imzalama eylemini “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiren kararının altını boşaltmak istemektedir. Şöyle ki Ankara 13. Bölge İdare Mahkemesi, kamu görevlilerinin siyasi iktidara sadakatle itaat etmelerini zorunlu görmektedir. Verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının gerekçelerinde akademik özgürlüğü yok saymakta, kamu görevlilerinin düşünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran ve seyahat özgürlüğünden çalışma özgürlüğüne en temel hak ve özgürlükleri yok sayan ihraç uygulamasıyla disiplin cezası alarak kamu görevinden çıkarılmayı eşitleyen bir tavır içerisine girmektedir. Kısacası, doğrudan bildiriyi imzalama eylemini yeniden suç olarak tarif etmektedir.”
Barış Akademisyenlerine yıllar içerisinde yaşatılan eziyetin ikinci kez ihraç uygulanarak ağırlaştırıldığını söyleyen Irmak, “Eğitim Sen olarak hiçbir üyemizi bu haksız ve hukuksuz uygulamalar karşısında yalnız bırakmayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Bizlere yaşatılan bu hukuk garabetini, uluslararası platformlarda ısrarla anlatmaya devam edeceğiz. Haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm üyelerimiz görevlerine iade edilene kadar tüm gücümüzle mücadele edeceğiz" diye konuştu.
DEM PARTİ DE RANDEVU İSTEYECEK
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı ihraç edilen KHK'li akademisyenlerden DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk de açıklamaya katılan isimler arasındaydı. Çelenk, “Sözümüz ortak, bu sürecin parçasıyız. Partimiz bünyesinde çok fazla Barış Akademisyeni var. İç hukuk sürecinde sıkıntılar var, AYM kararları tanınmıyor. Cumhuriyet tarihinde her zaman öğretmenler ve akademisyenler başta olmak üzere aydınlara karşı bir baskı oldu. Bugün yaşatılan bunun devamıdır. DEM Parti olarak biz de Danıştay’dan randevu talebinden bulunacağız” dedi.
Açıklamaya katılan vekillerden CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez de şunları söyledi: “Bir ülkenin her yerinden adalet sesi yükseliyorsa bir hukuk devletinden söz etmek mümkün değil. Bugün buradan yükseltilen ses ülkemizin her yerinden yükseltilen sestir, iktidar bu sesi duymalıdır. Eğer adalet, adaleti uygulaması gereken mahkemeler eliyle katlediliyorsa 'tuz koktu' demektir. CHP olarak haklı mücadelenizde yanınızdayız. Bir kez daha herkesi hukukun üstlüğü etrafında buluşmaya davet ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)