25 Nisan 2024 04:05
Son Güncellenme Tarihi: 25 Nisan 2024 07:49

Gezi kararının ikinci yılı: Hukuksuzluk silsilesi

Gezi direnişi davasında dayanaksız iddianame ile verilen mahkumiyet kararlarının üstünden 2 yıl geçti. Adaletsizlik silsilesindeki son halka ise Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi oldu.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer / Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Gezi Parkı davasında Osman Kavala ve diğer 7 sanık hakkında dayanaksız iddianame üzerinden verilen hapis cezalarının üstünden 2 yıl geçti. Yerel mahkemenin mahkumiyet kararı sonrası Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 sanıklı Gezi Parkı davasında, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’ya verilen 18’er yıl hapis cezalarını onadı. Mücella Yapıcı, Yiğit Ali Ekmekçi ve Hakan Altınay’ın mahkumiyet kararlarını bozdu. Tutuklu bulunan Yapıcı ve Altınay için adli kontrolle tahliye kararı verildi.

Gezi davasını ve sonrasındaki süreci değerlendiren Avukat Akçay Taşçı “Gezi davası bir kurgu davadır” hatırlatmasında bulundu. “Gezi davası Türkiye’de muhalefet ve halklar üzerinde yaratılmış baskının en yüksek olduğu davalardan biri” ifadelerini kullanan Taşçı, Gezi direnişinin Türkiye tarihinin gördüğü en kitlesel katılımlı protesto hareketi olduğuna değinerek, “Bunun, iktidarın popüler söylemi olan dış mihrak eliyle planlanmış ve finanse edilmiş bir hareket olduğu iddia edildi. Buna dair tek bir delil konmadı. Gezi davası kurgu bir davadır. Sanıkların yargılanması ve hapsedilmeleri bir kurgunun parçasıdır” dedi.

‘AYM KARARINA RAĞMEN SERBEST BIRAKILMADI’

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumuna da değinen Taşçı, “Diğer sanıklardan ayrı bir durumu yoktu 14 Mayıs seçimi öncesinde. Ama az önce söylediğim bu davanın kurgu olması Can Atalay’ın durumunu biraz ortaya koymuş oldu. Can Atalay milletvekili seçilmesine rağmen Anayasa Mahkemesi kararına rağmen serbest bırakılmadı, vekilliği elinden alındı. Aynı dairenin bu kararı vermiş olduğunu vurgulayayım çünkü meselenin önemli yeri orası. Yargıtay 3. Ceza Dairesi hem Gezi davasında verilen kararı onayan mahkeme hem de Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliyesini engelleyen, bu suçu işleyen mahkeme. Dolayısıyla burada özel bir amaç olduğu, hukuk dışına çıkmak konusunda bir dairenin özelleştirildiğini anlıyoruz. Dolayısıyla aynı mahkeme hem AYM kararını uygulamadı hem de sanıkların tamamına verilmiş cezayı onamış oldu” dedi.

ÖNCEKİ HABER

İstismar faili serbest bırakıldı, istismar karşıtı eylemi paylaşan muhtar gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

Çorlu Tren Katliamı Davasında karar bekleniyor: Eksik dosyadan adalet çıkmayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa