24 Nisan 2024 20:59

Honaz Aşağıdağdere'de taş ocağına dair görülen davada köylüler “sağlık ve can güvenliği istiyoruz” dedi

Denizli’nin Honaz ilçesi Aşağıdağdere mahallesinde açılmak istenen ikinci taş ocağına karşı görülen davada konuşan köylüler “Sağlık ve can güvenliği istiyoruz” dedi.

Fotoğraf: Hilmi Mıynat/Evrensel

Reklam

Denizli’nin Honaz ilçesi Aşağıdağdere mahallesinde yaşayan köylülerin Deveoğlu İnşaat Malzemeleri ve Sanayi ve Ticaret LTD. şirketinin taş ocağına karşı açtıkları davanın duruşması Denizli 2’nci İdare Mahkemesinde görüldü.

Topladıkları imzalarla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne dilekçe veren köylülerin açtığı davaya Deveoğlu İnşaat şirketi de müdahil olmuştu. Bugün görülen duruşma öncesi Denizli 2’nci İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Deveoğlu şirket avukatları mahkemede, köylülerin anlattığı olayların Çetin Beton’a ait taş ocağında gerçekleştiğini, Çetin Beton’un patlatma yaptığını, Deveoğlu’nun kırma usulü çalışan başka şirket olduğunu savundu. Köylülerin avukatları Hasan Ozan Orpak ve Onat Ötnü, Çetin Beton ile Deveoğlu İnşaat şirketi arasında akrabalık bağları olduğunu belirtirken, Muhtar Murat Efe de şirket avukatlarının beyanlarına itiraz etti.

"KÖYÜMÜZDE TAŞ OCAĞI İSTEMİYORUZ"

Murat Efe mahkemede, “Dağın arkasındaki Çetin Beton’un taş ocağı bu denli zarar verirken köyümüzün dibindeki taş ocağı nasıl zarar vermesin? Biz taş ocaklarından birinin şokunu atlatamazken ikinci bir taş ocağı için başvuru yapmışlar. Köyümüzde taş ocağı istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Taraf müdafilerinin ve köylülerin dinlendiği duruşmaya Valilik avukatları katılmazken karar ilerleyen süreçte taraflara bildirilecek.

“ADALET İSTİYORUZ”

Duruşma sonrası köylüler ve avukatları adliye önünde basın açıklaması yaptı. Av. Hasan Ozan Orpak idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını hatırlatarak, “Yaşam hakkını savunmak için, doğayı savunmak için buradayız. Toprağımızı, suyumuzu savunmak için buradayız, adalete güveniyoruz” dedi. Aşağıdağdere Muhtarı Murat Efe de “Biz önce köy halkının sağlığını düşünüyoruz. 700 nüfuslu bir köy, can güvenliğimizi savunuyoruz. Anlattık mahkemede de devletimize güveniyoruz. Önce sağlık diyoruz. Sonra bizim taşımıza, toprağımıza suyumuza kimse dokunmasın” diye konuştu.

Geçtiğimiz yıl patlatma esnasında kopan taşlardan birinin evinin bahçesine düştüğünü ifade eden 77 yaşındaki Ümmü Karasaç, “Ben ikindi namazı kılıyordum. Koptuğu gibi evimin üstüne gelseydi hayatım yok olacaktı. Ben ayağa kalkamadım, dizlerimin bağı çözüldü korkudan. Çetinler (Şirket) oradan para kazanacakmış, bana dert değil, ben canımdan sorumluyum. Evime girmekten korkuyorum. Yarıkları kendim kireçle doldurdum. Adalet istiyorum, hukuk istiyorum” dedi. (Denizli/EVRENSEL)

Reklam