25 Nisan 2024 04:00
/
Güncelleme: 07:52

Elâzığ’da bir çocuk işçi: 23 Nisan’ı kutlayamadı 1 Mayıs’ta da çalışacak

Özkan ZÜLFİKAR
Elâzığ

“Ben okula gitmiyorum ağabey. Çalışmak zorundayım.” Kaç yaşındasın? “17”.

Bakmayın siz vakur bir duruşla ‘17’ dediğine. 15-16 en fazla. Okulu bırakıp işçi olmaya mecbur kalmış bir çocuk. Erken büyüyor çocuklar. Büyük de görünmek istiyor bu yaştaki çocuklar.

Elâzığ Emek Partisinin 1 Mayıs bildirilerini Organize Sanayi Bölgesi’nde dağıtırken, 23 Nisan Çocuk Bayramı günü bu çocuk işçi, bir fabrika önünde annesini bekliyordu. Belki de okulun önünde annesinin oğlunu bekliyor olması gerekirdi. Belki ana oğul bir 23 Nisan programına dahil olup ‘çocuklar gibi şen’ olmak isterlerdi. Tatlı küçük hayaller bir tarafa çocuk annesini bir fabrika önünde bekliyordu… 1 Mayıs nedir? Bilmiyor bu çocuk işçi. 23 Nisan’da olduğu gibi 1 Mayıs’ta da fabrikasında iş başında olacak. 1 Mayıs bildirisi verme süresinde çalışma koşullarını soruyoruz: “17 yaşında olduğum için sigortam yok. Yok ağabey sigorta parasını da ekstradan vermiyorlar. Asgari ücretin biraz altında ücret alıyorum. Sendika mı? Bilmiyorum ağabey. Annem geldi, ben gideyim. Görüşürüz.”

MERMER İŞÇİSİ: AŞIRI TOZ İÇİNDE MASKESİZ ÇALIŞIYORUZ

Mermer işçileri var bir de. Elâzığ’ın meşhur vişne rengi mermeri Beyazsaray’da bile kullanılır. Böyle bir havası vardır Elâzığ’ın. Dile kolay Amerika’da Elâzığ mermeri kullanılıyor. O mermeri işleyen eller ne durumda acaba?

Bir mermer işçisi anlatsın, dinleyelim: “Dışardan baktığın zaman en büyük problem yemek bizim için. Ucuza kaçılıyor. Yenecek gibi değil. Aşırı toz ve aşırı gürültüye maruz kalıyoruz. Kulaklık veriliyor ama herkese değil. Maskeyi kimsede görmedim. İşimiz ağır iş zaten, sürekli taş kesiliyor. Testere sesleri, fan sesleri, aşırı gürültü var. İş sağlığı seminerinde anlattılar bize zaten. Kulaklık takılmalı, maske takılmalı diye ama sadece bahsediliyor. Kalın maskeler verilmeli, toz geçirgenliği olmayan. Sağlık açısından büyük risk, kimse bunu dile getirmiyor.”

‘23 NİSAN VE 1 MAYIS’TA ÇALIŞMAYA MECBUR KALDIK’

Konu izinlere ve ücretlere gelince durum vahimleşiyor elbette. Mermer işçisi şöyle devam ediyor: “Ağır iş, gürültülü işin sonunda benim elime geçen para 18 bin 600 TL. Evli barklı olsam bu parayla geçinmem imkansız. Yedi buçuk saat çalışıyoruz. Resmi tatil, bayram izinlerini kullanıyoruz. Haftada bir gün tatil zaten. Sendikamız yok. Zaman zaman maaşlarda gecikmeler olmuyor değil. Bir kere iş bıraktık bu sebeple, ertesi gün maaşlarımızı yatırdılar hemen. Bayram izinleri dediysek öyle 9 gün verilmedi. Dört gün verildi, pazar tatillerimizle bağladık. Pazartesi ve cumartesi boş kaldı. 9 güne tamamlamak için 23 Nisan’da ve 1 Mayıs’ta çalışmayı kabul etmek zorunda kaldık.”

‘HAFTADA İKİ GÜN İZİN HAKKIMIZ’

1 Mayıs için çağrıda da bulunuyor mermer işçisi: “1 Mayıs’ta bir kişi de olsak alana geleceğiz ve mermer işçilerinin iş koşullarının düzeltilmesini ve yemeklerin iyi çıkmasını talep edeceğiz. En önemlisi çalışma saatleri. Ağır iş şartları olduğu için dinlenemiyoruz. Haftada iki gün izin yapmak istiyoruz. En büyük talebimiz de bu olacak.”

TEKSTİL İŞÇİSİNİN DEĞİŞMEYEN DURUMU

Tekstil fabrikalarının da bulunduğu OSB’de, tekstil işçilerinin de çalışma koşulları iç açıcı değil. Yıllarca tekstil fabrikalarında çalışmış bir kadın işçi, “23 Nisan olmasına rağmen çalışan firmalar var. Elâzığ’da bir iki tane kurumsal firma var. Bir gün bile ücreti geciktirmezler, geciktiremezler. Avrupa ortaklı ya da Avrupalı şirketler. Diğer fabrikalarda aklınıza gelebilecek her türlü şey yapılır. Yemek kötüdür. Fazla çalıştırırlar. Fazla mesai ücretini bir sonraki ay alırlar. 1 Mayıs’ta da çalışacaklar bu işçiler. Ama ben ve birkaç arkadaşım 1 Mayıs’a katılacağız” diye konuştu.

OSB içerisinde 1 Mayıs içerikli bildiri ve afiş çalışmaları yapıldıktan sonra yine işçi nüfusunun yoğun olduğu Yazıkonak beldesinde kahvehaneler ziyaret edildi. Miting davetiyesini herkese ulaştırmaya çalışan EMEP’liler, “1 Mayıs günü 11.30’da Emek Partisi il binasında buluşalım” çağrısında bulundu.

Evrensel'i Takip Et