26 Nisan 2024 04:30

Emek bizim, söz bizim…

İzmirli hekimler bu hafta sonu İzmir Tabip Odasının yeni yönetimi seçecek.

Fotoğraf: Demokratik Katılımcı Hekimler Grubu

Halis Ulaş
Halis Ulaş

İzmirli hekimler bu hafta sonu İzmir Tabip Odasının yeni yönetim, onur ve denetleme kurulları ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) büyük kongre delegelerini seçecek.

Genel kurul, 27 Nisan Cumartesi sabahı Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde yapılacak. Oda seçimi ise; 28 Nisan Pazar günü, Namık Kemal Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek.

Seçime üç farklı grup katılıyor: İzmir Çağdaş Hekim, İzmir Hekim Dayanışması ve benim de öğrencilik yıllarımdan beri parçası olduğum Demokratik Katılımcı Hekimler Grubu (DKH).

DKH grubunun listesi değerlendirildiğinde ilk dikkati çeken yaş ortalamasının düşük olmasıdır. Genç hekim arkadaşlarımızın katar katar terk-i diyar ettikleri bu dönemde genç bir liste ile seçime girmek elbette önemlidir. Ancak Demokratik Katılımcı Hekimler, bu gençliği TTB yönetimindeki yaklaşık 40 yıllık deneyim ile harmanlamıştır.

Kırk yıl dile kolay. Bu süreçte iktidarlar değişmiş, tabip odalarının yönetimleri değişmiş, TTB yönetimleri değişmiş ancak değişmeyen şey TTB’nin gerektiğinde hak bellediği yolda yalnız yürümeyi göze almış olmasıdır.

Elbette bu tavrı nedeniyle bedeller de ödenmiştir. Örneğin, TTB 1985 yılında ölüm cezasına karşı bir açıklama yaptığı için Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından o dönemin Merkez Konsey başkanı Nusret Fişek ve Merkez Konsey üyelerinin görevden el çektirilmelerine yönelik dava açılmıştır.

5 Kasım ve 24 Aralık 2003 tarihlerinde TTB’nin hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi için gerçekleştirdiği iş bırakma eylemleri dolayısıyla düzenlendikleri basın toplantılarında, dönemin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'a hakaret ettiği iddiasıyla Merkez Konsey Başkanı Füsun Sayek’e dava açılmıştır.

24 Ocak 2018 günü, TTB Merkez Konseyi “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı bir bildiri yayınlamış ve bu bildirinin ardından 11 Merkez Konsey üyesi gözaltına alınıp yargılanmıştır. Son olarak da TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında açılan dava/lar, gözaltı ve tutuklamayla tırmandırılan süreç TTB’ye kayyum atanması ile sonlanmıştır.

İşte Demokratik Katılımcı Hekimler böyle bir hekim hareketinin İzmir’deki mirasçısıdır. 12 Eylül darbesi sonrası Prof. Dr. Veli Lök ve Prof. Dr. Orhan Süren öncülüğünde Demokratik Katılımcı Hekimler, İzmir Tabip Odası yönetimi devralmıştır. O günden bugüne de kâh yönetimde, kâh muhalefette hem hekimlerin özlük hakları için, hem de toplumun sağlık hakkı için mücadeleyi bırakmamışlardır.

Örneğin; Türkiye’de köylülerin de bizzat içinde yer aldığı ilk çevreci örgütlenme olan Bergama Elele Hareketi’nin temeli; 25 yıl önce DKH yönetimindeki İzmir Tabip Odası’nda atılmıştır.  Ayrıca; İzmir Tabip Odası, resmî kurumlarca verilmekten kaçınılan işkence ve kötü muamele uygulamalarında, doksanlı yılların başından ikibinli yıllara değin ülkenin demokratikleşmesine hazırladıkları alternatif adli rapor ile katkı sunmuş ve sunmaya da devam etmektedir.

DKH tabip odalarının lonca tipi bir meslek örgütü olması girişmelerine karşı gerek kamuoyunda gerekse uluslararası alanda saygınlığı olan bir demokratik meslek odasını savunmuştur. Eşitsizlikle, ayrımcılıkla mücadele etmeden herkese eşit ve ücretsiz kamusal sağlık hizmetinin savunulamayacağını özümsemiştir. Ekolojik tahribat, işçi cinayetleri, kadın cinayetleri, yoksulluk, barınamama, savaş gibi halk sağlığını tehdit eden toplumsal sorunlar ile sağlık alanının sorunlarının birbirinden ayrılamayacağı anlayışını benimsemiştir.

Kırk yılın imbiğinden geçip damla damla çoğalmış olan Demokratik Katılımcı Hekimler olarak sağlık alanındaki emek sömürüsüne, aşırı ve uzun çalışma sürelerine, şiddete, yöneticilerin mobbingine, mesleki özerklik kaybına, niteliksiz tıp eğitimine, genç hekimleri yurt dışına göçe zorlayan sağlık politikalarına karşı “Emek bizim, söz bizim” şiarı ile siz meslektaşlarımızı emeğimize emek, sözümüze söz katmaya davet ediyoruz.

Bu vesileyle önümüzdeki dönem için elini taşın altına koyarak İzmir Tabip Odası’nı yönetmeye aday olan Doç. Dr. Zeynep Altın’a, Prof. Dr. M. Bülent Ertuğrul’a, Dr. Gonca Aslan’a, Dr. Gaffar Karadoğan’a, Dr. R. Özden Demir’e, Dr. Ömer Melik’e ve Dr. Serkan Şen’e şimdiden kolaylıklar diliyorum.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI