27 Nisan 2024 06:09

1 Mayıs’ta taleplerimizle Gebze Kent Meydanı’ndayız!

Gebze’de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler sendikacıların işçileri yalız bırakarak Gebze’de 1 Mayıs mitingi örgütlememesine tepkili.

Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Gebze'de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler

Bizler Gebze’de metalden petrokimyaya, gıdadan lojistiğe farklı iş kollarında, sendikalı ve sendikasız çalışan işçileriz. Bölgemizde (Gebze, Dilovası, Çayırova) 9 tane organize sanayi bölgesinde, on binlerce işçi olarak alın teri döküyoruz. Yoksulluğun alabildiğine derinleştiği ekonomik şartlarda sefalet içinde yaşıyor, ağır çalışma koşulları altında deyim yerindeyse bedenen ve ruhen öğütülüyoruz. BİSAM (Birleşik Metal-iş Sınıf Araştırmaları Merkezi) tarafından hazırlanan mart ayı açlık yoksulluk sınırı araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 16 bin 646 TL, yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 25 bin TL’yi geçti.  Aynı araştırmaya göre; günlük sağlıklı ve dengeli beslenme maliyeti 500 TL. Asgari ücretin ortalama ücret haline getirildiği ülkemizde, sendikalı çalışan işçiler bile yoksulluk sınırının yarısı kadar ücretler ancak alabilmekte. Adaletsiz vergi sisteminin bir sonucu olarak; sendikalı işçilerin bir bölümü daha ilk aydan yüzde 20 vergi dilimine, kalanı ise mart ayı itibarıyla yüzde 27 vergi dilimine girdi. Vergi adı altında dilim dilim sömürülüyoruz!

Bu koşullara itiraz eden, sendikalaşan işçilerse anayasal haklarını kullandıkları için adeta cezalandırılıyor. İşten atmalar, sendikadan istifa baskıları, mobbing her türlü hukuksuz muamele ile karşı karşıya kalıyor. İlçemizde grevlerinde bir haftayı geride bırakan Mersen Grup işçilerinin yaşadıkları örgütlenen işçilerin nasıl bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldıklarının, sendikaya üye oldukları için patronlar tarafından nasıl cezalandırıldıklarının apaçık göstergesi. Yıllar süren yetki tespit davaları, hak hukuk tanımayan patronların sözleşme masasına oturmaması, sendikaya üye olan işçilerin tazminatsız bir şekilde işten atılması, bunlar Gebzeli işçilerin gerçeği!

Grev yasakları, en temel hakkımız olan örgütlenme hakkının yok sayılması, miting, yürüyüş gibi temel haklara getirilen yasaklar, baskı, gözaltı… Ekmeğimizi büyütme mücadelesinin demokrasi mücadelesinden ayrı olmadığını bilen bizler, çocuklarımızın geleceğinin gasbedilmesine izin vermeyeceğiz. İşimiz için de, ekmeğimiz için de, özgürlüğümüz için de birlikte direneceğiz.

31 Mart yerel seçimlerinde bu ülkenin emekçileri siyasi iktidarın yoksullaştıran ekonomi politikalarına tepkisini sandıkta gösterdi. Ülkenin siyasi haritasının değiştiği seçim sonuçlarından iktidar gereken dersi çıkarmamış olacak ki başta kıdem tazminatı hakkımız olmak üzere en temel haklarımızı elimizden almaya niyetli olduğunu açık açık orta vadeli programla dile getirdi.

Bütün bu olumsuz koşullar altında emeğin kenti Gebze’de sermaye ve siyasi iktidarın haklarımıza yönelik saldırıları karşısında güçlü bir 1 Mayıs örgütlemesi gereken sendikalar ise işçileri yalnız bıraktı. Gebze Sendikalar Birliği üyesi sendikalar, konfederasyonların aldığı kararı gerekçe göstererek bu sene miting başvurusu yapmadı. Gebzeli işçilerin, taleplerini ve iradesini yok sayan bu tutum kabul edilemez. Sermayenin emeği sömürdüğü bu kentte işçilerin, bu meydanlarda kendi taleplerini haykırması aynı zamanda patronlara karşı gücünü göstermesi demektir.

Bizler her fabrika, her mahalle, her ilçe, her il 1 Mayıs alanına çevrilsin, taleplerimizi hep birlikte ve en güçlü şekilde haykıralım, gücümüz birliğimizden gelir derken sendikacılar Gebze’yi terk etmeyi, işçileri yalnızlaştırmayı seçtiler. 

Meydanlar ne içindir? Meydanları önemli, anlamlı kılan nedir? Meydanların boşluğu neyi ifade eder? Bu ülkedeki her meydan, biz işçilerin mücadelemizi, kavgamızı birlikte omuz omuza, kol kola dosta düşmana karşı haykıracağımız alanlar olmalıdır.

Gebzeli işçiler olarak, sefalet ücretine boyun eğmemek, ucuz işçiliğe hayır demek, vergide adalet, eşit işe eşit ücret, insanca çalışma ve yaşam koşulları için tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ta Gebze Kent Meydanı’nda, bir arada olmaya çağırıyoruz.

Bugün kapitalistlerin yarattığı ekonomik krizler, savaşlar, yalan fırtınaları dünyayı karanlığa boğsa da her daim umut vardır ve var olacaktır.  Karanlıklar işçi sınıfı ile aydınlanacak, gelin bu ışığı birlikte yakalım!

Gecenin içinde sen gündüzü düşle, umudunu yitirme, birliğini örgütle!

 

ÖNCEKİ HABER

Dışarıya rektör, içeriye diktatör

SONRAKİ HABER

İstanbul #112AlarmVeriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa