Dünya işçileri 1 Mayıs’a hazırlanıyor: Sömürüye ve savaşa karşı greve, sokağa!
Savaşlar sömürünün gerekçesi oluyor, işçi hareketleri bölünüyor, şirket kasaları dolarken işçilerin payına toplu mezarlar ya da sefalet düşüyor. Bu koşullarda işçiler 1 Mayıs'a nasıl hazırlanıyor?
Dünyadan 1 Mayıs afişleri
Hazırlayan: Elif GÖRGÜ
Dünya işçileri ve emekçi halkları 1 Mayıs’ı silah şirketlerinin kâr rekorları kırdığı, Ukrayna’dan Filistin’e savaş ve katliamların genişlediği, İran-İsrail geriliminin doğrudan savaşa dönüşme eğiliminin yükseldiği, ABD ile Çin arasında rekabetin hızlandığı bir dönemde karşılamaya hazırlanıyor. Savaşlar sömürünün gerekçesi oluyor, işçi hareketleri bölünüyor, şirket kasaları dolarken işçilerin payına toplu mezarlar ya da sefalet düşüyor.
Mücadeleci emek örgütleri ve siyasi partiler ise dünyanın dört bir yanındaki 1 Mayıs gösterilerinde hem sömürü düzenine hem de bu düzeni kanla besleyen savaş politikalarına karşı sokağa çıkacak. Bir yandan ücret artışı ve kamu hizmeti talep ederken diğer yandan savaşlara ve Filistin halkına yönelik katliama hayır diyecek.
İşte 22 ülkeden derlediğimiz dünyada 1 Mayıs hazırlıkları…
İTALYA: SINIF MÜCADELESİNDE TOPARLANMA EĞİLİMİ
İtalya’da Roma, Napoli, Milano, Venedik gibi birçok kent meydanı hem sendikaların hem de siyasi örgütlerin düzenleyeceği 1 Mayıs gösterileriyle dolacak. Geleneksel sendika konfederasyonları ise “Barış Avrupası” için müzik konserleri düzenleyecek.
İtalyan işçilerinin bu 1 Mayıs’ta öne çıkan talepleri ise ücretlerin artması, daha az çalışma saati, iş güvencesi, kamu hizmetlerinin (sağlık, okul, ulaşım) korunması, daha iyi çalışma koşulları, savaşın durdurulması ve Filistin halkıyla dayanışma olacak.
İtalya Komünist Platformdan aldığımız bilgiye göre “Bu 1 Mayıs, sınıf mücadelesinin kademeli olarak toparlanma eğilimine tanıklık edecek. Bu eğilim, grevlere bağlılığın ve sokak gösterilerine katılımın artmasıyla, sendika üyesi olmayan işçilerin daha fazla katılımıyla kendini gösteriyor. İşçi sınıfı, daha ağır çalışma ve yaşam koşulları ve daha sert burjuvazi saldırılarıyla karşı karşıya kalacağı yeni bir döneme giriyor. Bu koşullar altında, işçi sınıfının emperyalizme ve kapitalizme karşı, yeni ve daha iyi bir toplum için hayati ve acil ihtiyaçlarına dayanan, sendikalarda geniş bir sınıf muhalefetinin yanı sıra aşağıdan en geniş eylem birliğine ihtiyaç var.”
İtalya’nın mücadeleci sendikalarından Union Sindicale di Base (USB) ise 1 Mayıs’ı Floransa kentinde, 16 Şubat’ta 5 inşaat işçisinin öldüğü iş cinayetinin gerçekleştiği inşaat alanına yakın bir bölgede, “İş cinayetleri yeter, katliamı durduralım” sloganıyla karşılayacak.
ALMANYA: TİS TALEPLERİYLE 1 MAYIS’A
Almanya’da bu yıl 1 Mayıs milyonlarca işçinin toplu iş sözleşmesi (TİS) için görüşmelerin devam ettiği bir süreçte yapılıyor.
Alman Sendikalar Birliği DGB bu yıl 1 Mayıs’a “Daha fazla ücret, daha fazla zaman, daha fazla güvence” sloganıyla çağrı yaptı. DGB’nin yaptığı açıklamaya göre ülke genelinde küçük salon toplantılarından dev gösteri ve mitinglere kadar 250’ye yakın bölgede 1 Mayıs kutlamaları yapılması bekleniyor.
Almanya’nın kamu emekçileri sendikası ver.di’nin bölgesel yöneticilerinden Serdar Derventli’nin gazetemize verdiği bilgiler ise şöyle: “DGB ve çatı örgütüne üye sendikalar bu yıl, Toplu Sözleşme Yasasının 75. Yıl dönümünü de 1 Mayıs alanlarında kutlamak istiyorlar. Oysa yasayla bağlantılı olarak kutlanacak çok fazla bir şey yok. Almanya genelinde çalışanların sadece yüzde 51’i ve işletmelerin ise yüzde 24’ü toplu sözleşme kapsamında. Özellikle iki Almanya’nın birleştirilmesinden sonra geçen süreçte TİS kapsamında çalışanların sayısı hızla azaldı. Toplam 5 milyon işçi ve emekçiyi kapsayan müzakerelerde işverenler ülkenin ikinci büyük sendikasını oyalamayı sürdürüyorlar. Defalarca yapılan uyarı grevlerine rağmen çatı örgütü DGB bir kez olsun dayanışma eylemi çağrısı yapmadı.
Milyonlarca işçi ve emekçinin reel ücretleri 2016 yılı düzeyinde seyrediyor. Son 8 yıldır reel ücretler düşmesine karşın, sendikalar bu durumu değiştirmek için ciddi bir adım atmıyorlar.
Diğer yanda bütün iş kollarında iş stresi giderek artıyor. Değişik sağlık sigortası kurumlarının yayımladıkları araştırma sonuçlarına göre geniş işçi kesimleri arasında psikolojik rahatsızlıkların arttığı gibi ilaç kullanımının da yükseldiği görülüyor.
Bu arada demir çelik, otomotiv ve kimya sanayilerinde on binlerce işçinin işten atılacağı açıklandı. Bu saldırılara karşı mücadele etmek yerine sendikalar, ‘üretim merkezinin geleceği için’ milyarlık sübvansiyon talep ediyorlar.”
İNGİLTERE: 1 MAYIS’TA İŞÇİLERE İZİN YOK
İngiltere’de işçi ve emekçiler, 1 Mayıs’ı hayat pahalılığı ve ücret düşüklüğüne karşı verdikleri mücadele ile karşılayacak. Son bir yıl içinde gerçekleştirilen grevlerde daha çok ücret düşüklüğüne karşı talepler dikkat çekerken, Rishi Sunak iktidarının yabancı düşmanlığı da öne çıktı.
Gazetemiz İngiltere Temsilcisi Arif Bektaş’ın verdiği bilgilere göre, 1 Mayıs’ın resmi tatil olmadığı İngiltere’de başta Londra olmak üzere, özellikle kuzey şehirlerinde gösteri ve toplantılar olacak. Londra’daki 1 Mayıs yürüyüşüne son yıllarda olduğu gibi göçmen işçilerin yoğun katılımı bekleniyor.
Birçok sendika 1 Mayıs’a çağrı yapmış olmalarına rağmen üyelerinin çalışma günü nedeniyle kitlesel katılması beklenmiyor. Öte yandan İskoçya’nın Kuzey İrlanda’nın birçok kentinde 1 Mayıs yürüyüşleri 4 ve 5 Mayıs günlerinde olacak.
İSVEÇ: AB’YE, KAPİTALİZME VE SAVAŞA KARŞI
Avrupa’nın bir önemli gündemi de haziran ayında gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimleri. Bu nedenle bazı ülkelerdeki 1 Mayıs gösterilerinde AP seçimleri de öne çıkacak. Bunlardan biri İsveç. İsveç Komünist Partisi Lideri Andreas Sörensen de 1 Mayıs kutlamalarının seçim kampanyası ile birleştiğini söyledi. Komünist Parti Stockholm, Göteborg ve Malmö’de “AB’ye, savaşa ve kapitalizme karşı” sloganıyla üç 1 Mayıs gösterisi gerçekleştirecek. Sörensen 1 Mayıs çalışmalarında, “Filistin ile dayanışmanın ve emperyalist sistem içindeki keskinleşen gerilimleri vurgulamanın yanı sıra, fiyat artışları, reel ücretlerin düşmesi ve enflasyon yükü ile ilgili olarak emekçi halkın içinde bulunduğu kötü durumu vurguladıklarını” söyledi.
İSPANYA: KAMU HİZMETLERİ SAVUNULACAK!
İspanya’da gerçekleşen başlıca eylemler sağlık, eğitim, emeklilik gibi kamu hizmetleri ve temel hakların savunulmasına yönelik olacak. İspanya Komünist Partisi (Marksist Leninist) Yöneticilerinden Carlos Hermida’nın verdiği bilgiye göre bu yıl kitleler arasında yaygınlaşan slogan “Kim yönetirse yönetsin kamu savunulacak” sloganı. Ülkede halihazırda Acerinox metal işçilerinin hak mücadelesi devam ederken, iki büyük sendikal merkez, CCOO ve UGT “Çalışma saatleri azaltılsın, ücretler iyileştirilsin” sloganıyla İspanya’nın farklı bölgelerinde 1 Mayıs için 70’ten fazla gösteri çağrısı yaptı. Bu yıl işçi taleplerinin yanı sıra konut fiyatları ve haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri gibi konular da 1 Mayıs gösterilerine dahil edildi.
YUNANİSTAN: YA ONLARIN KÂRLARI YA BİZİM HAYATLARIMIZ!
Yunanistan’da sağcı Kriyakos Miçotakis hükümeti ve sermaye sözcüleri tarafından 2010 yılında yaşanan krizden çıkıldığı, bütçenin fazlalık verdiği, AB ve Avrupa Merkez Bankası ve IMF’den oluşan kontrolün kalktığı, kalkınma oranının beklentileri aştığı propagandası öne çıkıyor. Yunanistan Muhabirimiz Seyit Aldoğan’ın verdiği bilgilere göre işçi ve emekçilere yönelik hak gaspları, ağır vergiler, düşük ücret, çalışma yasalarında ve sosyal güvenlikte yapılan değişiklikler, eğitim ve sağlık haklarının işçi ve emekçilerin ulaşamayacağı duruma getirilmesi gibi sorunlar bu yıl yapılacak 1 Mayıs etkinliklerinin temel taleplerini oluşturuyor.
1 Mayıs her yıl olduğu gibi bu yıl da başta başkent Atina olmak üzere bütün şehir ve ilçelerde kutlanacak. Mitinglerde öne çıkacak olan sloganlar ise şöyle: Ya onların kârları ya bizim hayatlarımız!/Haftada 5 gün, günde 7 saat çalışma/Ücretlerin yükseltilmesi/İş ve çalışma güvenliği/Pahalılığa karşı önlem/Emperyalist plan, çatışma ve savaşlara destek yok/Filistin halkıyla dayanışma.
FRANSA: PATRONLARINA HIRSLARINA, HÜKÜMETLERİN ŞİDDETİNE KARŞI 1 MAYIS!
Fransa’da Emmanuel Macron Hükümeti bir yandan Ukrayna Savaşı’nı Avrupa’ya yayacak politik girişimlerde bulunurken bir yandan da emeklilik ve iş yasalarında yaptığı değişikliklerle Fransa işçi sınıfına yönelik savaş cephesini de büyütüyor. İşçi ve öğrenci örgütlerinin (CGT, FSU, Solidaires, UNEF, Union Etudiante, FAGE, USL, MNL) bu yılki 1 Mayıs mitingleri için yayımladığı ortak bildiride ise “Ne hissedarlar ne gericiler, işçiler için 1 Mayıs!” sloganı öne çıkıyor.
Strasburg Muhabirimiz Kıvanç Demir’in aktardığına göre “1 Mayıs, başta Ukrayna ve Filistin’de olmak üzere son derece ölümcül savaşların yaşandığı bir ortamda kutlanacaktır. Örgütlerimiz, saldırganların koşullarıyla değil, uluslararası hukuk çerçevesinde adil ve kalıcı bir barışa olan bağlılıklarını bir kez daha teyit etmektedir” denilen bildiride Fransa’da ise işçilerin yeni bir kemer sıkma planının tehdidi altında olduğuna ve öğrenciler arasında güvencesizlik ve yoksulluğun yayıldığına dikkat çekilerek ‘Asgari ücretten kurtulmak’ isteyen hükümetin ‘en zenginlere hizmet’ politikasını sürdürdüğü vurgulanıyor. Bildiri şöyle devam ediyor: “Rekor kârların elde edildiği bir dönemde, bize dayatılan bu tehlikeli tercihlerden uzaklaşmamız gerekiyor. Sosyal ve halkçı bir Avrupa için: Ne finans sektörüne ne de işçilerin en büyük düşmanı olan aşırı sağın zehrine bağımlılık! Örgütlerimiz işçileri, gençleri, öğrencileri ve emeklileri kemer sıkma politikalarına karşı, iş istihdamı, ücretler, kamu hizmetleri, sosyal koruma, özgürlükler, dünyada adil ve kalıcı barış için 1 Mayıs’ta tüm Fransa’da gösteri yapmaya çağırmaktadır.”
Öte yandan ülkenin en büyük sendikal örgütü Genel Emek Konfederasyonu da “Patronların hırslarına ve hükümetlerin şiddetine karşı” 1 Mayıs alanına çağrı yaptı.
İSVİÇRE: PRİMLER DÜŞÜRÜLSÜN, ÜCRETLER ARTIRILSIN!
İsviçre’nin de dört bir yanında işçiler ve emekçiler; sendikalar, dernekler ve sol partileri bir araya getiren ortak talepleri ile alanlarda olacak. İsviçre muhabirlerimizden Metin Alan’ın verdiği bilgiye göre, bu yılki 1 Mayıs’ın sloganı “Primler düşürülsün, ücretler arttırılsın!” olarak belirlendi.
İsviçre Sendikalar Birliği (USS/SGB) 1 Mayıs kutlamalarında sağlık sigortası primlerinin azaltılmasına odaklanacak ve primlerin maaşların yüzde 10’u ile sınırlandırılması talebini yükseltecek. Sendikanın bir diğer talebi de reel ücretlerdeki düşüşün telafi edilmesi. Kiralar, sağlık sigortası primleri ve hayat pahalılığı artarken, ücretlerin reel olarak düşmesine karşı duyulan öfkenin 1 Mayıs alanlarına yansıması bekleniyor. Başta büyük kentler olmak üzere İsviçre’nin birçok bölgesinde 1 Mayıs etkinlikleri düzenleniyor.
Cenevre kentinde 1 Mayıs, Cenevre Sendikal Eylem Topluluğu (CGAS) tarafından düzenlenecek yürüyüş, eylem ve etkinliklerle kutlanacak. CGAS federal düzeyde saldırı altında olan asgari ücretleri savunacak. Kanton oylamaları öncesinde, yeterli sayıda kreş personeli talep edecek ve kanton düzeyinde yabancıların siyasi haklarının genişletilmesi girişimine destek isteyecek. Yasal asgari ücret, kreşlerde çalışma koşulları, yabancılara oy hakkı ve Filistin ile dayanışma talepleri öne çıkacak. Ayrıca, “İsrail devleti tarafından dayatılan apartheid rejimini durdurun” diyerek Gazze’de derhal ateşkes sağlanması ve kuşatmanın kaldırılması çağrısında bulunacak.
LÜBNAN: SÖMÜRÜYE VE SİYONİZME KARŞI SOKAĞA!
Lübnanlı işçi ve emekçiler bir yandan ağır ekonomik kriz altında ezilirken, bir yandan da İsrail’in sınır bölgelerine yönelik saldırıları ve Hizbullah güçleriyle bu bölgelerde artan çatışma durumunda 1 Mayıs’ı karşılayacaklar.
1 Mayıs vesilesiyle açıklama yapan Lübnan Komünist Partisi ise, Lübnan ve Filistin’e yönelik siyonist saldırganlığı durdurmak ve işçilerin ve emekçilerin haklarını savunmak için 1 Mayıs gösterisine katılım çağrısında bulundu.
Lübnan Komünist Partisi, mültecilere yardım sağlama, Lübnan’ın egemenliğini savunma ve ordusunu silahlandırma görevlerinden istifa eden Lübnan’daki siyasi otoritenin aynı zamanda işçilere ve emekçilere dolaylı vergiler koymaya devam ettiği; kamu fonlarını, küçük mevduatları, garantör fon tazminatlarını, emekli maaşlarını, maaş ve ücretlerin satın alma gücünü yağmalamaya devam ettiğine de dikkat çekti.
Açıklamada ayrıca şu ifadeler kullanıldı: “Bu yıl 1 Mayıs şehitlerini onurlandırmak, Filistin ve Lübnan şehitlerine ve bu büyük vesileyle fedakarlık ve özverinin en yüksek anlamlarını somutlaştıran tüm direniş savaşçılarının kahramanlıklarına bir saygı duruşudur. 1 Mayıs’taki gösteri, Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’e yönelik soykırım savaşını durdurmak, Lübnan ve güneyine yönelik saldırganlığı engellemek ve bir buçuk milyon Filistinlinin yaşadığı Refah kentini işgal etmeye yönelik siyonist tehditleri kınamak için Filistin ve Lübnan ile destek ve dayanışma kampanyasını genişletmeye yönelik ulusal bir görevdir. Lübnan Komünist Partisi, Lübnan halkını, işçileri ve tüm ulusal, demokratik, halkçı ve sendikal siyasi güçleri 1 Mayıs'ı anmaya çağırıyor. Lübnan Komünist Partisi, Lübnanlı işçileri ve onların bağımsız sendikal hareketini, tüm ücretlileri, çalışanları, çiftçileri, dar gelirlileri ve diğer tüm demokratik değişim güçlerini 1 Mayıs günü 11.00’de Barbir Meydanı’ndan Riyad El Sulhi Meydanı’na doğru başlayacak olan kitlesel halk gösterisine katılmaya çağırıyor.”
*Lübnan, Irak ve Sudan Komünist Partileri açıklamaları Arapçadan Yusuf Ertaş tarafından çevrildi.
IRAK: İŞÇİLERİN ÖRGÜTLENMESİ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN!
2003 ABD işgalinden sonra siyasi kriz ve çatışmaların sona ermediği Irak’ta da 1 Mayıs yoksulluk ve işsizliğin yanı sıra halkın güvenliğinin sürekli tehdit altında olduğu koşullarda karşılanıyor. Irak Komünist Partisi resmi yayın organı Tarik Eşşaab’da (Halkın Yolu) yayımlanan 1 Mayıs açıklamasında ülkenin tüm illerinde işçi federasyonları ve sendikaların sendikal özgürlükler üzerindeki yasal kısıtlamaların kaldırılması ve geçen yıl kabul edilen ancak hâlâ yürürlüğe girmemiş olan “İşçilerin Emeklilik ve Sosyal Güvenlik Kanunu”nun uygulanması talebiyle 1 Mayıs’ın kutlanacağı bildirildi. Irak’ta da 1 Mayıs’ta binlerce kişinin sokaklara çıkması ve kitlesel yürüyüşlerin yapılması bekleniyor.
Irak İşçi Sendikaları Federasyonu (FIWU) Genel Sekreteri Adnan al-Saffar ise, “Federasyon, 1 Mayıs Bayramı kutlama hazırlıklarının bir parçası olarak Irak’ın başkenti Bağdat’ta tüm üretim sektörlerindeki işçilerin katılacağı büyük bir kitlesel yürüyüş düzenlemek için diğer işçi sendikalarıyla iletişim halinde” açıklaması yaptı.
SUDAN: ASKERLER KIŞLAYA, HALK İKTİDARA!
2019’da Ömer Beşir diktatörlüğünü deviren halk hareketinin elinden iktidarı askeri darbe ile alan Sudan ordusu ve uzun süre halka karşı ittifak yaptıktan sonra iktidar kavgasına tutuştuğu paramiliter güçler Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF/HDK) arasındaki çatışmaların devam ettiği Sudan’da 1 Mayıs iç savaş koşullarında gerçekleşecek. Sudan Komünist Partisinin yayın organı Al Tagayyir’de yayımlanan 1 Mayıs çağrısında ise “Savaşa karşı sendikal cephenin güçlendirilmesi ve genişletilmesi, halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması, ordunun kışlaya döndürülmesi ve milislerin dağıtılması çağrısı” yapıldı.
Sudan Komünist Partisi açıklamasında, “Lanetli savaşın ikinci yılına girdiğine dikkat çekilerek, bunun devrimi tasfiye etmeyi, ulusal egemenlikten ödün vermeyi, asalak kapitalizmi güçlendirmeyi, ülkenin zenginliklerini yağmalamayı ve milyonları yoksullaştıran ekonomik liberalleşme politikasını sürdürmeyi amaçlayan bir savaş olduğu” ifade edildi ve şu talepler dile getirildi: “Savaşın durdurulması, devrimin yeniden tesis edilmesi/Yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirmesi, maaşların ödenmesinin sağlanması/Savaşa karşı sendikal cephenin güçlendirilmesi ve genişletilmesi/Vatandaşların eğitim, sağlık, elektrik, su, telekomünikasyon, internet ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması/Bütün bir yılı kaybettikten sonra okulların ve üniversitelerin yeniden açılması/Savaştan etkilenenlere yardım malzemeleri için güvenli yolların açılması/Ordunun kışlaya dönmesi ve milislerin dağıtılması/Sivil hükümet gözetiminde çalışan birleşik profesyonel bir ulusal ordunun kurulması/Hayatın normalleşmesi ve yerlerinden edilenlerin evlerine ve köylerine dönmesinin sağlanması için mücadeleyi yükseltme”
TUNUS: SİYASİ KRİZİN ORTASINDA 1 MAYIS’A
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in hükümet ve meclisi askıya alarak tüm yetkileri kendi elinde topladığı 25 Temmuz 2021’deki darbeden bu yana, ülkenin ana sendikal merkezi olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) ile hükümet arasındaki ilişkiler daha da kötüleşti. Cumhurbaşkanı ve atadığı hükümet, 1946’da kurulan ve ülkenin en büyük işçi örgütünü marjinalleştirmek için harekete geçmiş durumda. Tunus Emekçileri Partisinden Mortadha Labidi’nin verdiği bilgilere göre, UGTT siyasi sürece karşı ülkenin tüm aktif güçleri arasında ulusal bir diyalog düzenlenmesini önerdi. O günden bu yana da saldırıların hedefi halinde. Devlet aygıtına her düzeyde sendikayı boykot etme ve gündeme getirilen sorunlar ne olursa olsun onunla herhangi bir diyaloğu kabul etmeme emri verildi. Ayrıca hükümet, 25 Temmuz’dan önce devletle imzalanan anlaşmaların uygulanmasını dondurdu ve bu da neredeyse tüm sektörlerdeki işçiler arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Çok sayıda sendika yetkilisi uydurma davalarla hapse atıldı. Sendikal mücadeleler kriminalize edildi, sendikal haklar yok sayıldı ve sendikal özgürlükler ihlal edildi.
2024 yılı, bölgesel düzeyde (özellikle sendikal hareketin en aktif merkezlerinden biri olan Sfax bölgesi), sektörel düzeyde (öğretmenler ve sağlık personelinin genel grevleri) ve ulusal ölçekte çok sayıda eyleme sahne oldu.
Tüm bu gerekçelerle Tunus işçileri 1 Mayıs’a şu taleplerle gidiyor: 1) Hükümet, işverenler ve işçi sendikaları arasında sosyal diyaloğun önündeki engellerin kaldırılması ve mümkün olan en kısa sürede yeni oturumların açılması. 2) Sendikal hak ve özgürlüklere saygı gösterilmesi ve örgütlenme haklarını kullandıkları için gözaltına alınan sendikacıların serbest bırakılması. 3) Önceki hükümetlerle imzalanan anlaşmaların uygulanması. 4) İşçilerin satın alma gücünü arttıracak acil önlemler.
BURKİNA FASO: TERÖRİST VE EMPERYALİST GÜÇLERE HAYIR!
Batı Afrika’nın birçok ülkesinde geçtiğimiz yıllar art arda askeri darbelerin yaşandığı yıllar oldu. Burkina Faso da bu ülkelerden biri. Burkina Fasolu Akademisyen ve Belgeselci Dragoss Ouédraogo’nun gazetemize verdiği bilgilere göre 1 Mayıs bu yıl “son derece karmaşık bir ulusal bağlamda” ancak güçlü bir şekilde örgütleniyor.
“Askeri hükümetin silahlı terörist grupların saldırılarını durdurmaya yönelik eylemlerine rağmen, halklar hâlâ haksız savaşın ağır bedelini ödüyor: 2 milyondan fazla ülke içinde yerinden edilmiş nüfus, kapalı 6 bin okul ve sağlık merkezileri, açlık vb. Aynı zamanda, demokratik özgürlüklerin sorgulanmasıyla iktidarın faşistleşmesi, hayat pahalılığı ve satın alma gücünün durgunlaşması söz konusu” diyen Ouédraogo, 1 Mayıs için Burkina Genel Emek Konfederasyonu öncülüğünde ve “Birleşik Sendikal Eylem” adı altında bir araya gelen 6 sendika merkezi ve bağımsız sendikalardan oluşan koalisyonun, başkent Ouagadougou’da ve ülkenin birçok kentinde işçilerin, gençlerin ve halkın taleplerini dile getirmek üzere yürüyüşler örgütlediğini söyledi. 1 Mayıs’ın sloganı ise bu yıl “Terörist ve emperyalist güçler tarafından halkımıza dayatılan haksız savaşa hayır” olarak ilan edildi.
İRAN: REJİMİN ARTAN BASKILARINA KARŞI YENİDEN SOKAĞA!
İran’da işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler, dışarıda İsrail ile artan doğrudan savaş tehdidi ve içeride İslamcı rejimin yükselttiği baskılarla 1 Mayıs’a gidiyor. İran’ı takip eden muhabirimiz Ela Ava’nın verdiği bilgiler şöyle:
İran’da ahlak devriyelerinin yine sokakta kadınlara şiddet uygulaması, siyasi mahkumlara yönelik yeni idam cezalarına hükmedilmesi ve günden güne zorlaşan geçim koşulları işçi ve emekçilerin gündeminde. Geçtiğimiz seneden itibaren farklı iş kollarında, haftanın belirli günlerinde sokağa çıkan işçi ve emekçilerin ve emeklilerin eylemleri son günlerde tekrar hareketlendi. Farklı işçi komiteleri ve konseyleri sokağa çağrı yapıyor. Örneğin, Emekliler Birliği, Petrol İşçilerinin Örgütlenme Konseyi, Kermanşah Elektrik ve Metal Topluluğu, Sözleşmeli Petrol İşçileri Konseyi, Hemşirelerin Örgütlenme Konseyi, Kadınların Sesi Örgütünün birlikte “İki yıl önce başlayan ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ sesinin yükseltilmesinde bu sene daha kararlıyız” diyerek yayımladığı 1 Mayıs’a çağrı bildirisinde ücretlerin arttırılması, bazı iş kollarında aylarca ödenmeyen maaşların ödenmesi, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarının kaldırılması, özelleştirmelerin durdurulması, kamu hizmetlerinin işçi ve emekçilere yönelik arttırılıp sağlık ve eğitimin ücretsiz olması, idam hükümlerinin derhal durdurulması, siyasi tutsakların serbest bırakılması, kadınların toplumda talep ettikleri tüm haklara erişmesi gibi talepler yer alıyor. Öte yandan bildiride İsrail’in Filistin halkına yönelik sürdürdüğü soykırım mahkum edilerek işçilere 1 Mayıs’ta sokağa çıkma çağrısı yapılıyor.
İdama mahkum edilen Sanatçı ‘Tumac Salehi’nin serbest bırakılması çağrısı da 1 Mayıs bildirilerinde dikkat çekiyor.
PAKİSTAN: ÖZELLEŞTİRMEYE HAYIR, ÜCRET ZAMLARINA EVET!
Bir yandan İslamcı terör eylemleri tehdidinin sürdüğü, diğer yandan Eski Başbakan İmran Han’ın tutuklandığı ve erken seçimlerin yapıldığı Pakistan’da cezaevindeki Han’ın desteklediği adaylar en çok oyu almasına rağmen ülkede iktidar el değiştirdi. Pakistan işçi ve emekçileri de bu iktidar kavgasının ortasında 1 Mayıs’ı karşılamaya hazırlanıyorlar.
Pakistan İşçi Cephesinden (Mazdoor Mahaz) aldığımız bilgilere göre, ülkenin birçok kentinde 1 Mayıs eylemleri ve etkinlikleri düzenlenecek. Bunlar Mazdoor Mahaz’ın yanı sıra ülkenin en eski sol eğilimli sendikası olan Demiryolu İşçileri Sendikası, Tüm Pakistan Çalışanlar Eylem Komitesi (18 farklı kurumun ortak eylem komitesi), Tüm Pakistan Demiryolu Emeklileri Yardımlaşma Derneği gibi örgütler tarafından organize ediliyor. Talepler ise eyaletlere göre değişse de özellikle devlet kurumlarının özelleştirilmesine karşı mücadelenin ve özelleştirmeler sonrası iş güvencesi talebinin 1 Mayıs’ta öne çıkması bekleniyor. Aynı şekilde ücretlere enflasyona göre zam ve işten çıkarılan emekçiler için yeniden istihdam gibi talepler de yine 1 Mayıs meydanlarında ve etkinliklerinde yerini alacak.
LATİN AMERİKA: NEOLİBERAL POLİTİKALARA HAYIR!
Latin Amerika ülkeleri de 1 Mayıs’ı meydan ve sokaklarda kutlayacaklar. Ekvador’dan Gazeteci Remiro Vinueza’nın verdiği bilgilere göre 1 Mayıs, ülkenin en zengin ailelerinden birinin varisi olan aşırı sağcı Devlet Başkanı Daniel Noboa Hükümetinin politikalarının halk tarafından kitlesel olarak reddedilmesinin bir ifadesi olacak. 1 Mayıs eylemi, Birleşik İşçi Cephesi (FUT) çatısı altında toplanan ülkenin başlıca sendikal örgütleri tarafından örgütleniyor.
Hükümet, ülkede artan çete şiddetine yönelik halk tepkisini kullanarak güvenlik önlemleri iddiasıyla 21 Nisan’da 9 soruluk bir referandum gerçekleştirdi. Halk bazı güvenlik önlemlerine ‘evet’ derken uluslararası tahkim, sömürüyü artıracak ve kölelik koşullarında çalışmayı yasallaştıracak olan saatlik iş sözleşmesi gibi sorulara ise ‘hayır’ diyerek neoliberal ekonomi politikalarını püskürttü. Burada, Unidad Popular (Halk Birliği) gibi siyasi partiler ile UGTE ve UNE gibi sendikal örgütlerin kampanyaları etkili oldu. Referandum sonrası 1 Mayıs talepleri de bu doğrultuda: İş güvenliği, insana yakışır iş hakkı, bütçeleri önemli ölçüde azaltılan eğitim ve sağlık hakkı 1 Mayıs yürüyüşünün ana sloganları. FUT, 1 Mayıs’ta tüm örgütlü sektörleri birlikte yürümeye ve programatik bir öneri hazırlama ve kendi alternatif hükümetlerini kurma ihtiyacı üzerine bir tartışma başlatmaya çağırdı.
Arjantin’deki başlıca sendika ve halk örgütleri, yeni seçilen aşırı sağcı Başkan Javier Milei göreve geldiğinden bu yana neredeyse seferber olmuş durumdalar. Bu örgütler 1 Mayıs’ta da bir araya gelerek hızla hayata geçirilen neoliberal politikalara karşı, ABD’ye teslimiyete karşı, özelleştirmeleri ve Milei’nin istediği hak kesintilerini durdurmak için sokağa çıkacaklar.
Kolombiya’da Petro Gustavo yönetimi ile iktidarını kaybeden eski sağ siyasi kesimler arasındaki siyasi anlaşmazlıklar giderek daha da keskinleşiyor, sağcılar komplocu çabalar ve sokağı da kullanarak Petro’nun nihai düşüşünü hayal ediyor. Kolombiya’da Birleşik İşçi Merkezi (CUT) yaklaşık bir ay önce kongresini yaptı ve orada işçilerin çeşitli taleplerini formüle ederek ülke çapında birleşik bir 1 Mayıs yürüyüşü çağrısında bulundu.
Peru’da eski sendikacı Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’nun bir meclis darbesiyle cezaevine gönderilmesinin ardından sivil darbe hükümetinin yarattı siyasi kriz sürüyor. Tüm bu süreç sendika ve halk örgütlerinde bir dağınıklığa yol açtı. Ancak yine de 1 Mayıs’ta sokak eylemlerinin gerçekleştirilmesi bekleniyor.
EN BÜYÜK 1 MAYIS MİTİNGİ ÖRGÜTLENİYOR
Latin Amerika’nın büyük ülkelerinden Meksika’da ülkenin başkentinde ve tüm büyük şehirlerde eylemler planlanıyor. Devrimci Halk Cephesi (FPR) Lideri Florentino Lopez Martinez’in verdiği bilgilere göre, Sosyal Demokrat Andrés Manuel López Obrador hükümeti döneminin, yani son 5 yılın en büyük 1 Mayıs gösterisinin gerçekleştirilmesi bekleniyor:
“Bu seferberliğin koordinasyonu, başlıca bağımsız sendika merkezlerinin dahil olduğu birleşik bir gösteri olacaktır: Ulusal İşçiler Birliği (70’ten fazla sendika), Yeni İşçi Merkezi (NCT), Sendikal Diyalog Masası, Eğitim Emekçileri Sendikası (CNTE), köylü ve halk örgütleri olan Ulusal Direnişler Konferansı ve Ulusal Halk Meclisi... İlk defa bu kadar geniş ve birleşik bir koordinasyon sağlandı. Ana talepler ise: Tüm işçiler için acil ücret artışı/Onurlu bir emeklilik sistemi/Taşeronlaşmanın ortadan kaldırılması/ Tüm neoliberal reformların iptali/Bu taleplerin ele alınması için Cumhurbaşkanı ile üst düzey diyalog.”
Meksika’da 1 Mayıs’ın temel sloganları ise “Kim yönetirse yönetsin, haklar savunulur!”, “Ulusal Grev” ve “Sağlık, ekmek, iş ve adalet için!”
Brezilya’da sosyal demokrat Lula da Silva, seçimlerde faşist eski devlet başkanı Bolsonaro’yu yenerek yeniden devlet başkanı olmuştu. Lula’nın siyasi etkisinin olduğu siyasi ve sendikal örgütler 1 Mayıs kutlayacaklar. Sosyalizm için Halk Birliği (UP) partisinin gazetemize verdiği bilgiye göre ise, işçilerin bu 1 Mayıs’ta temel talepleri “Tarihi hakları ellerinden alan ve Brezilyalı işçilerin çoğunluğunun emekli olmasını imkansız hale getiren faşist emeklilik ve çalışma reformlarının” iptal edilmesi olacak. Aynı zamanda çalışma saatlerinin azaltılması, Sendikalararası İstatistik ve Sosyoekonomik Araştırmalar Dairesine (DIEESE) göre 6 bin 571 real olması gerekirken bugün 1412 real olan asgari ücretin yüzde 100 arttırılması talepleri öne çıkacak. Partinin 1 Mayıs sloganı ise “Sömürüye son vermek için yaşasın sosyalizm!”
ABD: KÂRDAN ÖNCE HALK, ABD’NİN SAVAŞLARINA SON!
2016 başkanlık seçimlerinden beri toplumsal harekette canlanma yaşayan ABD bu yıl 1 Mayıs’ı yine hem siyasal hem de emek alanında hareketlilik eşliğinde karşılıyor. New York Muhabirimiz Ekim Kılıç Amerikan 1 Mayıs’ı ile ilgili şu bilgileri veriyor: ABD yönetiminin Ukrayna, İsrail ve Tayvan için 95 milyar dolarlık yardım paketini onaylaması büyük tepki yarattı. ABD ve Kanada çapında kırktan fazla üniversitede işgal eylemleriyle dışarı taşan öfke yer yer polis müdahaleleriyle bastırılmaya çalışılsa da halkın desteğini kazanıyor. Bu eylemler ışığında ABD kamuoyunda en öne çıkan söylem ‘Ekonomik olarak borçlanarak yaşayan genç kuşakları katliama ayrılan milyar dolarlık bütçeden başka daha da radikalleştiren bir şey olamaz’ oldu.
Bu yıl 1 Mayıs’ta en öne çıkan sloganları “Özgür Filistin” ve “Ateşkes şimdi”. Ancak yanı sıra “Dökümansız işçiler için eşitlik”, “Temel endüstrilerin ulusallaştırılması”, “Herkes için sağlık hakkı”, “Kârdan önce halk”, “Eşit işe eşit ücret”, “ABD’nin savaşlarına son” ve “Beyaz üstünlükçülüğü ezelim” gibi talepler öne çıkıyor. Birçok eyalette 1 Mayıs’ın, son yıllara göre daha yaygın bir şekilde çeşitli etkinlikler ve yürüyüşlerle kutlanması bekleniyor. Filistin Gençlik Hareketi (PYM), Bizim Yaşam Süremiz İçinde (WOL), Sosyalizm ve Kurtuluş için Parti (PSL), Özgürlük Yolu Sosyalist Örgütü (FRSO), ABD Komünist Partisi (CPUSA), Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri (DSA), Halk Mücadelelerinin Uluslararası Birliği (ILPS) ve İşçilerin Dünyası Partisi (WWP) gibi sol sosyalist örgütlerin ve Uluslararası Hizmet Çalışanları Sendikası (SEIU), Birleşik Gıda ve Ticaret İşçileri Uluslararası Sendikası (UFCW), Birleşik Otomobil İşçileri (UAW), Starbucks emekçileri gibi sendikaların yanı sıra sendika ve işçi merkezleri koalisyonlarının öncülük ettiği 1 Mayıslar düzenlenecek. Ancak sendika merkezlerinin kayıtsızlığı ve sol örgütlerin dar tutumları 1 Mayıs’ın bölünmüş şekilde kutlanmasına neden olmayı sürdürüyor. Örneğin New York’ta iki tane ayrı 1 Mayıs mitingi olacak.
Yine de ABD’de bu yıl Filistin halkını ve ateşkesi desteklemek için düzenlenen eylemler 2020 yazındaki George Floyd eylemlerinin kararlı enerjisini hâlâ taşıyor. Gerek emek alanında gerekse genel toplumsal mücadele alanında işçileri, öğrencileri, kadınları, LGBTİ’leri ve yoksullaşan halk kesimlerini sokaklara çekiyor. ABD’de geçtiğimiz nisan ayında bir ilk gerçekleşmiş, Volkswagen'in Chattanooga Fabrikasında yapılan Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu seçimlerinde Birleşik Otomobil İşçilerinin zaferi emek cephesinde büyük haber oldu. On yıllardır ilk kez Amerikan güneyindeki bir otomobil fabrikası sendikada örgütlendi. 4 bin 200’den fazla işçi yakında bir toplu iş sözleşmesi kapsamına girecek.