DEM Parti Çocuk Komisyonu 1 Mayıs’a giderken çocuk işçiliğine dikkat çekti
DEM Parti Çocuk Komisyonu 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle çocuk işçiliğine dikkat çekti.
Temsili fotoğraf: Pixabay
DEM Parti Çocuk Komisyonu 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için çocuk işçiliğine ve çocuk yoksulluğuna dikkat çeken bir açıklama yayımladı.
Tüm dünyada milyonlarca çocuğun işçileştirilerek emek rejimi tarafından istismar edildiğinin belirtildiği açıklamada, çocukların ucuz iş gücü olarak görüldükleri, yoksullaştırılan 160 milyonu aşkın çocuğun, kapitalizmin vahşi sömürü koşulları altında canları pahasına çalıştırıldığı vurgulandı.
‘ÇOCUKLARIN SÖMÜRÜSÜ MESEM GİBİ ARAÇLARLA KOLAYLAŞTIRILIYOR’
DEM Parti Çocuk Komisyonu tarafından yayımlanan açıklama şöyle devam etti: “Çocuklar Mesleki Eğitim Merkezlerinde (MESEM) işçileştirilerek sermayedarların zenginleşmesi uğruna çok yönlü şiddetin ve istismarın hedefine konulmaktadır. İSİG Meclisine göre 2002-2023 yılları arasında yani AKP iktidarı döneminde en az 888 çocuk çalışırken katledilmiştir. TUİK’in 2023 raporuna göre; Türkiye’de 9,4 milyon çocuk yani her iki çocuktan biri yoksul. Genel bütçenin 40 milyar dolarını savaş ve savaş politikalarına aktaran mevcut iktidar, ekonomik krizin faturasını çocuklara da kesiyor. Mevcut iktidar bloğu nüfusun yüzde 26’sini oluşturan çocukların derin yoksulluk sorununu çözeceğine neoliberal, rekabetçi ekonomi politikasıyla çocukları çalışmak zorunda bırakıyor ve bunu kapitalist sömürünün bir aracı olan MESEM gibi araçlarla da kolaylaştırıyor”
TÜİK Hane Halkı İşgücü Araştırmalarına göre 2023 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranının yüzde 22,1 olduğunun belirtildiği açıklamada: “Mevcut iktidar bloğunun savaş politikalarıyla mültecileştirilen ve sayısı milyonları bulan çocuklar tarım, sanayi, inşaat, ticaret gibi işkollarında günübirlik ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dâhil oluyor. Ve adeta açık hava kampında ağır sömürü koşullarında çalıştırılıyor. Bugün tekstil atölyelerinden 12 saate aşkın sürelerle binlerce çocuk sömürülüyor. Yoksul ve mülteci çocuklar tekstil atölyelerinde neoliberal vahşi kapitalizmin ucuz iş gücü olarak görülüyor. Bu çocuklar güneş görmeden büyümek zorunda bırakılıyor.
Kronikleşmiş çocuk yoksulluğu bu ülkenin kaderi değil. Ülke kaynaklarını yandaşa, ranta savaşa ayıran iktidar politikaları çocuk yoksulluğunun sebebidir. Yıllardır söylüyoruz bir kez daha somut olarak belirtelim: Öncelikle Mecliste bir çocuk ihtisas komisyon kurulması ve çocukların acil sorunları burada gündeme getirilmeli. Ancak vahşi kapitalist çarkta sömürülen çocukların maruz kaldığı şiddetin çözülmesi bir komisyonla da olmaz, bunun temel yollarından biri bir çocuk bakanlığının kurulmasıdır. Çocuk Bakanlığının kurulması çocuk alanında yaşanan yapısal sorunların çözülmesi için de çocuklara bütçe ayrılması için de elzemdir. Ayrı Çocuk Meclislerinin kurulmasından kentlerin çocuk özgürlükçü kentleri olarak inşa edilmesine kadar yerel yönetimler çocuk politikaları geliştirme alanında en temel kurumların başında gelmektedir. Demokratik, ekolojik, özgürlükçü ve toplumcu yerel yönetimler paradigmasına dayanan DEM belediyelerinin tamamı özgürlükçü çocuk politikalarını hayata geçirecektir. DEM Çocuk Komisyonu olarak bu sürecin parçası politika geliştiricisi ve takipçisi olacağız.
Bu karanlık tabloya rağmen bizler, çocukların sömürüsüz bir dünyada özgürce yaşayabileceklerine inanıyoruz. Demokratik komünal bir ekonominin inşası kapitalizme verilebilecek en güçlü cevabımız olacaktır. Kapitalizmin sömürü şiddetine karşı çocuklarla beraber çocuklar için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bijî yek gûlan” ifadelerine yer verildi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)