‘Sanık cezasız kalmasın, en ağır cezayı alsın’

Özkan ZÜLFİKAR
Elâzığ

Elâzığ’da bir spor kulübünde kız öğrencilere yönelik cinsel istismar suçlamasıyla gözaltına alınan İ.B. tutuklanmıştı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü de istismar olayını gerçekleştiren İ.B’yi açığa almıştı.

Elâzığ Sosyal Yardımlaşma Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı olan ve aynı zamanda bir lisede teknik öğretmen görevinde bulunan 53 yaşındaki İ.B. hakkında dört kız öğrenci aileleriyle birlikte taciz suçlamasıyla şikayetçi oldu. Ailelerin gazetemize verdiği bilgiye göre spor kulübünde birçok kız çocuğunun yıllardır istismara uğradığı belirtildi.

Şikayetçi olan aileler, “Bir gün kızlarımız sporu bıraktıklarını söyledi, şüphelendik. Tepki olsun diye bırakmışlar, haberimiz yoktu. Kızları, ‘Başka takımlara giderseniz, böyle olayları duyarlarsa sizi de almazlar o takımlara. Duyulmasın, adınız çıkar, sicilinize işler’ diyerek korkutmuş kulüp yöneticileri. ‘Üniversite sınavına hazırlanacağız’ dediler. Yöneticiler şikayet etmeyelim, olay kapansın diye birçok yol denedi. Öğretmenleri devreye koydular, onlar görüştü bizimle” diyerek yaşananları anlattı. O esnada bir öğrencinin CİMER’e şikayette bulunduğu iddiası da var” diyerek yaşananları anlattı. 

"OLAYI KAPATMAYA ÇALIŞIYORLAR"

İstismarı gerçekleştiren İ.B’nin eşinin kendilerini ziyaret ettiğini de anlatan aileler, “Bizimle görüşmek istediğini iletti, gelsin dedik. Ne hikmetse beş dakika sonra geldi evimize. Biz de bir kadın ve bir anne olduğu için halimizden anlar diye düşündük. O da eşine güvendiğini anlattı. ‘Bir daha böyle bir şey yaşanmayacak söz veriyorum’ dedi. Biz de ‘Küçük çocukları bu kişiden nasıl koruyacaksınız?​’ diye sorduk. Hatta olayı çocuklarımızdan dinlesin istedik, dinlemedi, sözümüzü kesti her fırsatta. Biz de ertesi gün savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Müfettişler bile ‘Aman çok duyulmasın’ telkinlerinde bulundular. Biz de ‘Bu adam korunuyor mu?​’ diye düşündük. Kızlarımızın yaşadığı travmalar ne olacak? Yaşanılan olayın şoku bir yana utanmasalar kızlarımızı suçlayacaklar” diyerek davadan vazgeçmeyeceklerini belirttiler.

Olayın kapatılmak istenmesinden endişe duyduklarını dile getiren aileler, “Sanığın tutukluluk halinin devam etmesini istiyoruz. Hak ettiği cezayı alsın. Diğer öğrenciler ve veliler de cesaretle şikayetçi olmalı. Başka yerlerde de benzer olaylar yaşanıyordur. Biz örnek olsun istiyoruz. Bizim çocuklarımız suçlu değil, mağdur. Yanlarında olmalıyız. Ömür boyu unutamayacakları travmalar yaşamak zorunda kaldılar. Lütfen herkes bunu bilerek hareket etsin” diyerek destek çağrısı yaptılar.

"ALLAH ÖYLE İSTEDİ" SAVUNMASI

Öte yandan aileler, öğrencilerin İ.B’nin ses kaydını aldığını da ifade etti. Aileler kayıtlarda İ.B’nin “Allah öyle istedi. Şeytana uydum. Şeytan dürttü. Keşke olmasaydı ama oldu. Gelip konuştum, çünkü suçsuzum. Bu bir hastalık. Takım bitsin mi? Öğrenciler yanlarında uyumamı istedi diye uyudum. Onlar gelmeseydi böyle bir şey olmayacaktı” sözleriyle kendini savunduğunu dile getirdi. Yine aileler İ.B’nin bir öğrencisini beş yıl boyunca istismar ettiğini iddia etti.

YARDIMLAŞMA ADI ALTINDA ÇOCUK İSTİSMARI

Dosyaya ilişkin bilgi aldığımız müşteki ailelerin avukatı Kader Arat ise istismarın nitelikli hali diyebileceğimiz durumu yaşayan kız çocukları ve ailelerinin şikayetçi olmadığını, korktuklarını ve gelecekleriyle ilgili endişe duyduklarını dile getirdi. “Kızlar ikna olmadığı sürece sağlıklı bir soruşturma yürütülemez” diyen Arat, çok yönlü bir istismar olduğunu sözlerine ekledi. Sanığın genelde ekonomik durumu iyi olmayan, ailede problem yaşayan çocukları hedef aldığına dikkat çeken Arat, okul yönetimi ve müfettişlerin olayı kapatmaya çalıştığını dile getirdi. Olayı kapatma girişimine karşı ailelerin suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Arat, “Ses kaydı olmasına rağmen sanık ifadesinde tüm yapılanları reddediyor. Sanık yardımlaşma adı altında insanlardan para alıp ‘Çocukları sporcu yapacağım’ diye geçiniyor. Burayı bir zemin olarak kullanıyor. Ancak kimse buraları denetlemiyor” dedi. Milli Eğitim Bakanlığının da soruşturma başlattığı o raporun da dosyaya ilave edileceği bilgisini veren Arat, MEB’in yürüttüğü soruşturmanın da önemine dikkat çekti: “Oradaki ifadeler de çok önemli. Müvekkillerimize ‘İfadenizden vazgeçin yoksa başınız yanar, ona hiçbir şey olmaz’ şeklinde mesajlar atılmış.”

Arat son söz olarak şu çağrıyı yaptı: “Davanın takipçisi olacağız. Herkes bu davanın takipçisi olmalı. Kamuoyu baskısı sayesinde ceza verilmiş birçok dosya var. Bu davaları takip etmezsek benzer vakalarla daha çok karşılaşabiliriz.”