01 Mayıs 2024 14:00

Bursa'da iki ayrı 1 Mayıs mitingi: Dilim dilim soyuluyoruz, vergide adalet istiyoruz

1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Bursa'da Türk-İş'in çağrısıyla ayrı; DİSK, KESK, TMMOB ile TTB'nin çağrısıyla ayrı olmak üzere iki miting düzenlendi.

Fotoğraflar: Evrensel

Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Eren ÖNER
Bursa

Bursa'da 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Türk-İş'in çağrısıyla ayrı; DİSK, KESK, TMMOB ile TTB'nin çağrısıyla ayrı olmak üzere iki miting düzenlendi.

KATILIM YÜKSEK TALEP YOK

Türk-İş, 1 Mayıs'ta üyelerini Bursa’da topladı. İşçi katılımının yüksek, taleplerin yok denecek kadar az olduğu bir 1 Mayıs oldu.

1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Türk-İş’in çağrısıyla sabah saatlerinde bir araya gelen on binlerce işçi, FSM Bulvarı'nda buluşup hastane alanına yürüdü.

Mitingin ana gövdesini metal işçileri oluştururken metal işçilerinin ana talebi ‘Vergide adalet’ oldu. Metal işçileri sık sık “Dilim dilim soyuluyoruz, vergide adalet istiyoruz” sloganı attı.

Çevre illerden de katılımın olduğu mitinge, sendika şubelerinin pankartının dışında talepler yok denecek kadar az olduğu bir 1 Mayıs oldu. Miting alanına girişler olurken bir yandan da çıkışların olması alanın dolmamasına neden oldu.

“MÜTEAHHİTLERİN VERGİ BORÇLARI AFFEDİLİYOR”

Mitingde konuşan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “1 Mayıs işçilerin bitmeyen çilesinin emeklilerin hayat mücadelesinde yaşadığı sorunların anlatılacağı bir gündür. Bütün bu sorunlar varlığını devam ettirirken örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasından başlayarak çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için Türk-İş olarak mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.

İşçiler ölüme terk ediliyor diyen Ağar, “Yapılan zamlara rağmen paramız cebinde eriyor. Kesilen vergiler işçinin belini bükerken müteahhitlerin vergi borçları affediliyor. Bu konudaki taleplerimizi her platformda haykırdık devlet bizleri duydu. Ancak halen bir çözüm bulamadı. Vergi konusunda adil bir düzenleme yapılmadan işçinin, emekçinin alacağı zamların hiçbir anlamı yok. Vergide adaletin sağlanmasını tüm hakların korunup geliştirilmesini, kamuda taşeron işçilerin çözüme kavuşturulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“ASGARİ ÜCRETE ZAM YAPILMALI VE ENFLASYON DURDURULMALI”

Atalay şöyle devam etti: “Vergi, taşeron, asgari ücret, staj mağdurları bunlar bu ülkenin meselesi. Beraber olmak zorundayız. O kapının önünden ayrılmayacaksınız. İşçiler işe girene kadar o kapının önünde duracaksınız. Enflasyon öyle bir noktada ki küpün altı akıyor. Asgari ücrete zam yapılmalı ve enflasyon durdurulmalı. Ülkede 10 milyonu aşkın işçi emeklisi var. 10 bin lira para alıyorlar. 10 bin lira ile 17 bin lira ile 10 gün geçiremezsin. Bu parayı alın 10 gün geçinin. Cambaz olsanız bu meseleyi çözemezsiniz.”

Öte yandan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bir sonraki 1 Mayıs’ı İstanbul’da kutlayacaklarını açıkladı.

1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Bursa’da iki ayrı 1 Mayıs kutlaması oldu. İlk kutlama sabah Türk-İş’in çağrısıyla 08.30’da FSM Bulvarı’nda başlayıp hastane alanında son buldu. İkinci kutlama ise DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin çağrısıyla saat 12.30 Eski Atatürk stadında başlayıp Kent Meydanı’nda son buldu.

Ortak 1 Mayıs kutlamasının ortamının sağlanamaması işçileri iki ayrı alana yönlendirdi. Türk-İş’in merkezi mitinginde ortaya çıkan görüntü katılan sendikaların birçoğunun taleplerin olmamasıydı. Şube pankartları arkasında görev tamamlama durumu vardı. Miting alanına girişler olurken bir yandan da toplu çıkışların olması ‘görevimizi tamamladık gidiyoruz’ ruh halini yansıttı. Sendikaların 1 Mayıs’ı iş yerlerinden tartışmalarla ve hazırlıklarla örgütlenmemesi aslında onlarca sorunu ve talebi olan Türk-İş üyesi işçilerin sanki talepleri yokmuş gibi bir hava oluşmasına sebep oldu.

MİTİNGE YÖN VEREN METAL İŞÇİLERİ OLDU

Türk-İş’in mitingine Türk Metal üyesi metal işçilerinin ağırlık olması mitinge yön verdi. Bazen sendikacılar tarafından bazen ise kitlenin içerisinden ‘Dilim dilim kesiliyoruz vergide adalet istiyoruz’ sloganı çokça atıldı. Mitinge gelen süreçte Türk-İş’e bağlı sendikaların yeteri derecede hazırlanmaması ve son günlere sıkıştırılan bir çalışmayla tabiri yerindeyse Türk-İş’in gölgesi on binleri alana çıkarırken gerçekten anlam ve önemine uygun hazırlık yapılsaydı yüz binlerin alana aktığı ve talepler etrafında örgütlenmiş görebilirdik.

KAMU EMEKÇİLERİNİN TALEBİ ALANA YANSIMADI

Diğer yandan öne çıkan durum ise son dönemde kamu işçilerinin ek zam talebinin alana yansımamasıydı. Alana yansımamasının nedeni ise kamu işçisinin katılımının çok az olması ve 1 Mayıs’ı güçlü geçirecek hazırlıkların yapılmamasıydı. Ortaya çıkan tabloda sendikaların 1 Mayıs’ın anlam ve önemini, ülkede artan enflasyonu, krizin sebebini ve yaratanları teşhir etmek ve tepkisini koymak üzerine değil genel merkezlerden talimat geldi katılımı belli sayıda sağlamamız gerek düşüncesiyle hareket etmesine neden oldu.

Kısacası birkaç sendikayı Türk-İş genel merkezinin istemeden yapmak zorunda kaldığı bir 1 Mayıs mitingini izledik.

Talepleri öne çıkaran sendikaların hakkını da yememek gerekiyor. Burada Tek-Gıda-İş, Sağlık-İş ve TÜMTİS’in alana renk kattığı gibi taşıdıkları döviz ve attıkları sloganlar krizin faturasını ödememek üzerine olduğu.

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB'DEN ORTAK KUTLAMA

Kentte bir başka 1 Mayıs mitingi ise DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleşti. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla bir araya gelen binlerce kişi Eski Stadyum önünde buluşup Kent Meydanı’na yürüdü.

Polis arama noktasında Emek Gençliği üyelerinin taşıdığı Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın fotoğraflarının yer aldığı posterleri alana almadı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise arama noktasında alana alınmayan Deniz Gezmiş’in posterini alarak miting alanına girdi. Sarıbal, Deniz Gezmiş posterini alarak tertip komitesiyle birlikte 1 Mayıs yürüyüşünü başlattı.

Öz-İplik İş sendikasına üye oldukları için işten atılana Durak Tekstil işçileri ve Öz-İplik İş üyeleri de 1 Mayıs’ta kendi pankart ve talepleriyle alanda yer aldı.

Tertip komitesi adına ortak açıklamayı Birleşik Metal İş üyesi Duygu Akyıldız okudu.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk 1 Mayıs’ını ülkemiz için önemli bir dönemeçte kutluyoruz diyen Akyıldız, “Bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizler, bu ülkenin emekçileri, emeklileri, gençleri, kadınları olarak hesap soruyoruz, değiştirme iradesini güçlü bir biçimde ortaya koyuyoruz. Siyasi iktidarın yoksullaştırıcı ekonomi politikalarına ve hukuksuzluklarına 'Dur' diyoruz. Ekmeğimizin her gün ama her gün küçüldüğü; gelirde, vergide ve ülkede adaletsizliklerin arttığı; hak ve özgürlüklerimizin alabildiğine kısıtlandığı bu süreçte, hükümetin yoksullaştırıcı ekonomik programına, seçimden sonra uygulayacağını ilan ettiği acımasız kemer sıkma politikalarına, tüm haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere karşı itirazlarımızı 1 Mayıs meydanlarına taşıdık” dedi.

“YÜKSEK ENFLASYON YÜZÜNDEN YOKSULLAŞIYORUZ”

Yüksek enflasyon yüzünden her gün ama her gün yoksullaşıyoruz diyen Akyıldız, “Tüm dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye gıda enflasyonunda açık ara birinci. Bankalar, holdingler, şirketler karlılık rekorları açıklarken bizler yoksullaşıyoruz. Çalışanlar açlık sınırının bile altındaki asgari ücrete mahkum ediliyor. Emeklilere bir asgari ücret bile çok görülüyor. Bu da yetmezmiş gibi vergi yükü hep işçinin, emekçinin, emeklinin sırtında. Sermaye ise keyfine göre vergi veriyor bir gecede vergileri sıfırlanıyor, affediliyor. Yetmiyor! Zaten kuşa döndürdükleri kıdem tazminatımıza bile göz dikiyorlar. Oysa biz çok çalışıyoruz, çok üretiyoruz. Dünyanın en uzun çalışma saatleri Türkiye’de. Üstelik iş cinayetleriyle, meslek hastalıklarıyla cebelleşiyoruz. Türkiye dünyada işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasında. Ancak bu böyle gitmez. Mücadelemiz sadece ekmek mücadelesi değil. Demokrasi işçinin ekmeğidir, hukuk ve adalet işçinin güvencesidir. O yüzden 1 Mayıs’ta hukuk ve adalet için mücadele ediyoruz. Adaletin ve hukukun olmadığı yerde haklarımızı demokratik yollarla savunmamız engellenir. Adaletin olmadığı yerde hak yiyenden, yolsuzluk yapandan, suçlulardan hesap sorulmaz. Gelirde, vergide ve ülkede adalet olmadığı içindir ki ülkemizde yoksul her gün yoksullaşırken, zengin servetine servet katıyor. O yüzden 1 Mayıs 2024’te Anayasa’mızda tanımlanan demokratik laik sosyal hukuk devleti için mücadele ediyoruz” dedi. (Bursa/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

ORÇEV: Yeşil alana gereksinimimiz var

SONRAKİ HABER

Memur Sen’in 1 Mayısı: Talep değil temenniler sıralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa