Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
2 Mayıs 2024 05:25

Ayrıntıların peşinde Filistinli olan her şey…

Sonucu o an ne olursa olsun Filistinli olan her şeyi yokluğa, karanlığa mahkum etmeye çalışanlara karşı asıl gerçekliğe ulaşmak için küçük ayrıntıları takip etmek mücadeleyi gözler önüne koyuyor.

Ayrıntıların peşinde Filistinli olan her şey…

Fotoğraf: Brett Sayles/Pexels

Ekim Deniz AKARSLAN

“Baktığım her yerde Filistinli olan her şeyin, nasıl da tam bir yokluğa mahkum edildiğini görüyorum…”

Küçük Bir Ayrıntı. Filistinli Yazar Adania Shibli tarafından yazılan bu roman 1949 yazında, Filistinlilerin 700 bin kişinin sürülmesine sebep olan Nekbe felaketinin yasını tuttuğu ve İsraillilerin ‘bağımsızlık savaşı’nı kutladığı dönemden günümüze ışık tutuyor. Ramallah’ta yaşayan bir kadın gazetecinin ayrıntılar peşinde koşarak doğduğu gün Negev Çölü’nde yaşanan o korkunç olayın izlerini sürmesidir bugünümüze dair Filistin ile ilgili duyduğumuz onca acıyı, mücadeleyi bir kez daha bize hatırlatan.

Yıl 1949. İsrailli askerlerin Negev Çölü’nde bir grup bedeviyi öldürmesi ve aralarında bulunan genç bir kadını esir alıp tecavüz ettikten sonra öldürüp kuma gömmeleri ve bu sürecin anlatımı kitabın ilk bölümü. Kitapta savaşın, işgalin ama aynı zamanda Filistin halkının mücadelesinin belleği haline getiren Ramallah’ta yaşayan gazeteci kadının yıllar öncesinde yaşanan bu olayın peşinden koşması yalın ama vurucu bir şekilde anlatılıyor. Israrının, göze aldıklarının gücünü Filistin halkının bitmek bilmeyen mücadelesinden alan bir tablo çiziyor.

‘DİKİLİ AĞAÇLARI ANDIRAN KIRGINLIK’

Kendi doğduğu gün öldürülen Filistinli genç kadının ne yaşadığı, o gün orada ne olduğunu öğrenmek için aldığı risklerin daha da anlam kazandığı yerin yazar tarafından altı çiziliyor. “Dikili ağaçları andıran kırgınlığı” diyor yazar. Bu “kırgınlık” siyonist İsrail devletinin baskılarının arttığı, binlerce Filistinlinin yurtlarından edildiği, bulundukları her alanda gurbet hissiyle dolan insanların bombalardan kaçarak yaşadığı bir anda topladığı cesaretin de bir parçası oluyor.

Kitabın başından sonuna yıllardır bir halkın gerçeği olan ve ne varsa en ince detayına kadar tarif edilen her türden duygu tam da gazeteci kadının küçük ayrıntıları takip ederek kendi elleriyle inşa ettiği hikayede acıların karşısına neyin konulması gerektiğini gösteriyor okuyucuya. Zaman zaman kaygılı, zaman zaman ne olacak diye düşünmeden... Kitabın ilk bölümünde İsrail askerlerinin acımasızlığı, savaş ve işgal politikalarının Filistinli genç bir kadının bedeninde nasıl somutlandığı ve aslında yaşanan acıyı tam da buradan anlatan kitap ikinci bölümde hikayeyi yazma cüretini kendi eline alan gazeteci kadın yoluyla bir selam yolluyor hepimize.

Olayı öğrenebilmek için arkadaşının kimliğini alarak sınırı geçmeye çalışan, her kontrol noktasında yaşayabileceği her şeyi göze alıp sakız çiğnemekten nefret eden biri olarak sakız çiğneyerek kaygılarının üstesinden gelen ama yine de arabayı sürmeye devam eden gazeteci kadın, yıllardır yılmadan direnen halkının deneyimlerinden yararlanıyor.

Bu olayın peşinden gitme ısrarı ve bu yolda her şeyi göze alabilme halinin verdiği güven, başka bir arkadaşının kimliğini kullanma cesareti bile gücünü yaşanılan acılardan alıyor. Çekilen onca acıdan ötürü daha on yedi yaşına geldiğinde bile kimlik kartlarındaki fotoğraflarından farklı gözükme hali meydan okuyor çizilen sınırlara.

KARANLIĞA MAHKUM ETMEYE ÇALIŞANLARA KARŞI...

Yolu uzatmalar, “Artık dönmeliyim… Hayır dönmeyeceğim” arada kalışları, kaygıların ve acıların içerisinde Refah’tan ve Gazze’den kopartılan ve memleketlerini görebilmek için yıllardır izin bekleyen arkadaşları için gittiği her yerde önündeki sahneyi içine çekme zarafeti, İsrail askerleri tarafından öldürülen genç kadının izini sürme ısrarı kitapta da belirttiği gibi gazeteci kadın özelinde ve Filistin halkının mücadelesine dair bir şey söylüyor: “Birileri bir tutam otu köklerinden sökerek ottan tamamen kurtulduklarını düşünebilirler. Oysa aynı familyadan aynı ot çeyrek yüzyıl sonra aynı yerde yeniden yeşerebilir.”

Kitabın sonuna dair burada dururken bir yandan da şunu eklemek önemli… Sonucu o an ne olursa olsun Filistinli olan her şeyi yokluğa, karanlığa mahkum etmeye çalışanlara karşı asıl gerçekliğe ulaşmak için küçük ayrıntıları takip etmek, kapıları açmak, hep açmak en gerçek şekliyle mücadeleyi gözler önüne koyuyor.

Haklılığını ve gücünü kimi zaman tanklara karşı taşla duran Filistinli çocuklardan kimi zaman da bir romanda topraklarından sürülmüş ve memleket hasreti çeken arkadaşları için gördüğü manzarayı içine çeken, aklına kazıyan bir roman karakterinden…

Evrensel'i Takip Et