08 Mayıs 2024 07:00

1 Mayıs’lar gençliğe ne ifade eder?

2024 1 Mayıs’ında ancak kendi alanlarında güçlenerek, kendi birlikleriyle alanların bir parçası olma deneyimi edinerek kaygıların aşılabileceği bir kez daha görüldü.

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Zehra Özöcal

İstanbul

 

2024 1 Mayıs’ı geride kaldı. Bazılarımızın ilk defa, bazılarımızın ise önceki yıllardan biriktirdikleri deneyimleriyle katıldığı 1 Mayıs bir kere daha taleplerimizde yalnız olmadığımızı, bizimle aynı dertleri ve hayalleri paylaşan on binler olduğunu gösterdi.

1 MAYIS’TA GENÇLİĞİN TALEPLERİ

Bu noktada, gençliğin taleplerine değinmekte fayda var. Şüphesiz ki en baskın eğilim, Türkiye gençliğinin Filistin’le dayanışma eğilimiydi. Filistin’de 7 aydır gerçekleşen soykırıma iktidarın sessiz kalmayı geçtim, İsrail’e ihracını yaptığı uçak yakıtı ve dikenli telleriyle ortak olan politikalarının ayan beyan ortada olduğunu gören gençlik kesimleri, 1 Mayıs’ta en çok Filistin’e selam gönderdi, katiller ABD ve İsrail’i haykırışlarıyla teşhir etti ve ülkedeki işbirlikçi iktidarı yani AKP’yi hedef alan sloganlarıyla yeri göğü inletti. Gençlik Filistin meselesinin de arttırdığı bir barış isteği eğilimini de alanlarda gösterdi. Emperyalist savaşlara, milliyetçi hamasete, Türkiye’nin düzenlediği sınır ötesi operasyonlara karşı barış isteği alanlarda “savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganıyla somutlaştı.

Akademik talepler 1 Mayıs alanlarında oldukça yaygın bir biçimde yer buldu. Atanmış rektörlerin, ÇEDES gibi programların karşısında gençler dinci eğitime, gittikçe bir tek yönlüleştirme aracı haline gelmiş müfredata karşı ses çıkardı Gençler, Amerika’daki Filistin destekçisi eylemlerin karşısında artan baskıları sanki yönetimlerinde bulundukları üniversiteler güllük gülistanlıkmış, ifade özgürlüğü gibi temel haklar askıya alınmamış gibi eleştiren, atanmış rektörlerini eleştiren gençler bu eğilimi de kuvvetli bir şekilde gösterdiler. Hazırladıkları yaratıcı pankartlar ve dövizlerle atanmış rektörlerin siyasi iktidardan bağımsız olmadıklarını teşhir ettiler. Gün geçtikçe bilim üretimine, öğrencilerin bir araya geldikleri her türlü oluşuma olağan güçleriyle saldıran rektörlere olan tepki 1 Mayıs’ta oldukça yaygındı. Gençler bu tepkilerini özgür, özerk, demokratik üniversite talepleriyle somutlaştırdılar. Liseli gençlik dinci-gerici politikalara geçit vermeyeceğini alanlardan ilan etti.

Gençliğin bir diğer baskın eğilimi ise nitelikli barınma talebiydi. Sıra arkadaşları Zeren Ertaş’ın ihmaller sonucunda ölmesi üzerine Türkiye’nin dört bir yanında görülen eylemler düzenleyen gençlik, o dönemden taşıdığı öfkesini 1 Mayıs alanlarına döktü. Sorumlulardan hesap sorma isteği ve yurtlardaki koşulların iyileştirilmesi talepleri bu eğilimin en baskın karakterleriydiler. Gençlik sıra arkadaşları Zeren Ertaş’ın aralarından eksilmesini kabul etmedi, “bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganı bunun dışavurumu oldu.

Liseli gençlerden sermayedarlara ucuz iş gücü çıkarma projesi MESEM, 1 Mayıs alanlarında en çok dillendirilen iktidar projelerinden biri oldu. Liseli gençlerin, okul ile iş arasına sıkışmış yaşamlarında niteliksiz eğitim, mobbing ve ağır çalışma şartları ile baş başa kalmaması için bir süredir özellikle sol-sosyalist partilerin verdiği dikkat çekme çabası ve mücadelesi, MESEM’lerde art arda gelen ölümler sonucu ettiği yaklaşık 10.000 iş yerinin MESEM projesi kapsamı dışına çıkarılması gibi kazanımlar, kitlelerde karşılık buldu. Hemen hemen Türkiye’de 1 Mayıs kutlamalarının olduğu her alanda “MESEM projesi iptal edilsin” yazılı dövizler, oranca az olmasına rağmen kutlamalara katılmış MESEM’li liseli gençler görmek mümkündü.

Gençlerin krizi kar fırsatı olarak gören sermaye sahipleri haricinde tüm Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizde geçirdiği zorlu süreç ve bu sürecin gençliğin talepleri üzerindeki yansımaları 1 Mayıs alanlarında gençliğin hazırladıkları dövizlerde oldukça görünür biçimdeydi. Artan fiyatlara oranla giderek azalan bursları ve bu azalan bursları sebebiyle girdikleri kötü çalışma koşullarına sahip işler, gençliğin en yakıcı sorunlarındandı. Bu sorunların müessiplerine, ülkeyi “kalkınma programıyla” sermayedarların talanına sonuna kadar açan, “rasyonel” ekonomik politikalarını yalnızca sermayedarların karlarına göre mantıklı olan olarak belirleyen Şimşek’e ve onun bu politikalarını uygulayacağına, yani gençlerin, işçilerin değil sermayedarların yararına olan her türlü kararı destekleyeceğine ant içmiş iktidara yönelik büyük bir tepki vardı.

Son olarak bahsetmemiz gereken vurgu, 1 Mayısların tarihsel olarak en büyük ve en yaygın vurgusu olan sosyalizm vurgusuydu. Daha önce bahsettiğimiz vurguların hepsini kapsayan, talepler üzerinden yükselerek gerçekleşecek gençliğin özlem duydukları özgür geleceğin inşası, gençler tarafından sosyalizmin inşasıyla paralel olarak görülüyordu. Genç komünistler Türkiye’nin dört bir yanında sosyalizmin inşasını kendilerinin görevi olarak da gördüklerini attıkları “gençlik gelecek gelecek sosyalizm” sloganlarıyla ilan ettiler.

TALEPLERDEN KAZANIMLARA

1 Mayıs alanlarına yansıyan tüm talepler gençliğin en geniş kesimleri için geçerli olan ve sahiplenilen talepler olmakla birlikte hala ortak hareket etme ve talepleri için mücadele etme eğiliminin önünde çeşitli zorluklar olduğu görüldü. Bunlardan en belirgin olanı İstanbul’da görüldüğü üzere, tek adam yönetiminin her türden eylemi bastırmaya yönelik şiddet politikasıydı. Ancak kendi alanlarında güçlenerek, kendi birlikleriyle alanların bir parçası olma deneyimi edinerek kaygıların aşılabileceği bir kez daha görüldü.

1 Mayıs gününün anlamı ancak bu şekilde kavranırsa başta bahsettiğimiz 1 Mayıs’ın kutlanmadığı İstanbul’da iktidarın özlemlerinin önüne kurduğu barikatı da 1 Mayıs’ı bir yer tartışması üzerinden tarif edenleri de aşar. Bununla birlikte gençlik Filistin’in özgürlüğünü, nitelikli yurtları, özgür akademiyi, bilimsel eğitimi, halktan yana bir düzeni elde eder ve özlemini kurduğu dünyaya doğru adım atabilir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

MESEM’de kazanımları pekiştirmenin yolu

SONRAKİ HABER

Okul müdürü öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetti | Öldüren şiddete isyan

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa