Diyarbakır’da uygun şartlarda bina sağlanmayan ASM’lerin sınıflarının düşürülmesine tepki

Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Diyarbakır’da depremde hasar gördüğü için kütüphanede çalışmaya zorlanan ASM birimlerinin sınıflarının düşürülmesine tepki gösterdi. Diyarbakır’da yapılan basın açıklamasında konuşan BDS Genel Hukuk ve Mevzuat Sekreteri Uzm. Dr. Çağlar Özen, “Kütüphanede çalışmaya zorlanan ASM birimlerinin sınıfı düşürüldü. Depremde hasar gördüğü için boşaltılarak çalışanları halk kütüphanesinde hizmet etmeye yönlendirilen Diyarbakır Şeyhşamil Aile Sağlığı Merkezi ve Emek Aile Sağlığı Merkezi ’nde birimlerin sınıfı düşürüldü. Sağlık Bakanını göreve çağırıyor ve bu rezalete bir an evvel son vermesini bekliyoruz” dedi.

Birlik ve Dayanışma Sendikası, Diyarbakır’da depremde hasar gördüğü için boşaltılan ve çalışanları halk kütüphanesinde hizmet etme zorunda bırakılan Şeyhşamil Aile Sağlığı Merkezi ve yine aynı binada hizmet veren Emek Aile Sağlığı Merkezi ilgili bir basın açıklaması yaptı. Çok sayıda Aile Sağlığı Merkezi doktorları ve çalışanlarının katıldığı açıklamada basın metnini BDS Genel Hukuk ve Mevzuat Sekreteri Uzman Dr. Çağlar Özen okudu. Dr. Özen, Diyarbakır’da gelişmiş ülkelerde eşi benzeri görülmeyecek bir idari kötü niyet yaşandığını, kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek istediklerini söyledi.

Konuşmasında Sağlık Bakanlığı’nın da İl Sağlık Müdürlüğü’nün de yıkılan binanın yerine yenisinin yapılmasını sağlamak yerine, zor koşullarda işini yapmaya çalışan ASM çalışanlarına etik ve bilimsel olmayan bir yaklaşım geliştirdiğini ifade eden Dr. Çağlar Özen, İl Sağlık Müdürlüğünün tüm aile sağlığı merkezinin sınıfını düşürmesine tepki gösterdi.

“YIKILAN BİNANIN YENİSİNİ YAPMADILAR”

Yıkılan binanın yenisinin bir yılda yapılmadığına dikkat çeken Dr. Özen, yaşanan süreci şu sözlerle özetledi:

“Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük depremlerde Diyarbakır da etkilendi. Etkilenen binalardan birisi de Şeyhşamil Aile Sağlığı Merkezi binasıydı. Yapılan denetimlerde orta hasarlı bulunarak boşaltılmasına karar verildi. Bina yıkıldı, çalışan on aile hekimliği birimi hekim ve aile sağlığı çalışanlarıyla ve diğer grup personeliyle birlikte belediyeye ait kütüphanenin iki odasına yerleştirildi. Depremin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine karşın on aile hekimi aile sağlığı çalışanları ile birlikte beşer birim olarak iki odada hizmet vermeye devam ediyor. Beş hekim aynı odada hasta kabul ediyor, şikayetlerini dinliyor, muayene ediyor, hastaya müdahale ediyor, aile sağlığı çalışanları da o odada izlem, aşı yapıyor, gebe ve lohusalarla, aile planlaması danışmanlığı almak isteyenlerle konuşuyor. Sağlam bebekler ve hastalar aynı odada hep birlikte kabul ediliyor. Odada lavabo yok, mahremiyet yok, hasta gizliliği yok, hijyen koşulları yok yani bir sağlık kurumunda olması gereken asgari koşullar yok. Neden yok? Çünkü hizmet ettikleri devlet binasının yıkımının üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen Şeyhşamil ve Emek Aile Sağlığı Merkezleri çalışanları için uygun şartlarda yeni binalar sağlanmamış. Kim sağlamamış? Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü sağlamamış. Kim görmezden gelmiş? Sağlık Bakanlığı görmezden gelmiş. Evet, olağan olmayan durum işte burada başlıyor ve daha da akıllara zarar işlemlerle devam ediyor.”

“DENETiM NE ETİK NE DE BİLİMSELDİR”

Aile Sağlığı Merkezi diye gösterilen binada hizmet için asgari şartların sağlanmamış olmasına rağmen, İl Sağlık Müdürlüğü’nün dört aydır üst üste denetimler yaptığını ve son olarak da tüm aile sağlığı merkezinin sınıfını düşürdüğünü dile getiren Dr. Özen, “Bu işlem ne etik, ne de bilimseldir. Hepsi bir yana tam bir komedidir. Sen, mevzuatta aile hekiminden istediğin şartların hiçbirini sağlama; bilime, etiğe, hasta mahremiyetine, kendi hazırladığın mevzuata aykırı şartları aile hekimliği çalışanlarına dayat, ondan sonra gel denetim yap! Bunun adı kötü niyet, liyakatsizlik ve vicdansızlıktır. Ceza vermek için bahane aramak ve bulmaktır. Lütfen bu rezaletin gereğini yapın.” diye konuştu. (Ankara/ EVRENSEL)