Soma katliamı davası: İş müfettişleri suçu mevzuata attı
Soma katliamı davasında kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Çalışma Bakanlığına bağlı müfettiş sanık, suç işlendiğine dair tespitinin olmadığını belirtip "ben niye buradayım?" diye sordu.
![Soma katliamı davası: İş müfettişleri suçu mevzuata attı](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/113936.jpg)
13 Mayıs 2014'te Soma'daki katliamda 301 madenci hayatını kaybetmişti.
Fotoğraf: Emin Mengüarslan/AA
İLGİLİ HABERLER
![Soma Katliamı davasında kamu görevlileri 10 yıl sonra yargılanıyor](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/119542.jpg)
Soma Katliamı davasında kamu görevlileri 10 yıl sonra yargılanıyor
![Soma’nın üzerinden 9 yıl geçti: İşçiler mezarda suçlular dışarıda](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/113936.jpg)
Soma’nın üzerinden 9 yıl geçti: İşçiler mezarda suçlular dışarıda
Soma katliamı davasında kamu görevlilerinin yargılanmasına Soma 2'nci Asliye Ceza Mahkemesinde başlandı. 28 sanığın bulunduğu davanın ilk duruşmasında Çalışma Bakanlığına bağlı iki müfettiş sanık olarak hazır bulundu.
Duruşmada ailelerin avukatları, müvekkilleri adına davaya katılma talebinde bulundu. Avukatlar ayrıca yargılanmanın görevi ihmalden değil, birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verilmesi ile yapılmasının gerektiğini ifade ederek, mahkemenin dava ile ilgili takipsizlik vermesini talep etti. Davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesinin gerekliliğini vurguladı.
İki iş müfettişinin yargılanması ile başlayan duruşmada hakim ilk olarak İş Müfettişi Mehmet Gül'e sorular yöneltti. Daha önce davaya ilişkin hazırlanmış bilirkişi raporunda 16 hususta eksikliklerin tespit edildiğini belirten Hakim, eksikliklere ilişkin bilgisinin olup olmadığını sordu. 16 hususun hepsinin işverenin alacağı önlemler olduğunu belirten Gül, 2011 yılında denetlediği maden ile 2014'te kazanın meydana geldiği madende fiziki değişiklikler olduğunu belirtti.
"SUÇ İŞLENDİĞİNE DAİR TESPİTİM YOK"
"Benim suç işlendiğine dair bir tespitim yoktur" diyen Gül, bantlarla insan taşınmasına dair 2011 yılındaki yönetmelikte bir ibare olmadığını söyledi. "Biz mevzuatta yer almayanları yazamayız. 2015'ten sonra kazadan sonra girdi mevzuata" diyen Gül, Soma AŞ'de teftişe katılmadığını söyledi. Gül, "Soma havzasında yöntem bellidir. Göçertmeli uzun ayak sistemi. 2011'de de böyle idi şimdi de böyle. Gerekli önlemler alınacak diye genel bir düzenleme var, detay yok" dedi.
Olması gerekenlerin hâlâ eksik olduğunu söyleyen Gül, bilirkişi raporunda Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı denetimlerinin yüzeysel olduğu kanaati oluşmuştur diyor. Mevzuatta yoksa iş müfettişi nasıl görecek bunu?" diye sordu. Hakim'in çıkarılan kömür rezervi ile çalışan işçi sayısı arasındaki oranı incelediniz mi sorusuna yönelik de Gül, "MİGEM'de bulunur bu bilgiler. Biz onu göremeyiz. Yasal yetkimiz de yok. İhale ile verilen işlerde makine ekipmanda değişiklik yok ancak üretim artışı varsa durdurulur hükmü eklendi sonradan" dedi. Ocak'ta daha önce çalışan Park Teknik'in bazı nedenlerden dolayı oradan vazgeçmesinin teftişlerine etkisini sorması üzerine de "Ondan sonra eli vardı. Bütün hepsi için geçerli bu riskler" dedi.
İŞ MÜFETTİŞİ: BEN NİYE BURADAYIM?
"Merkezi alarm sisteminin bulunup bulunmadığını incelediniz mi" sorusuna da "İnceleme kapsamı dışında idi" şeklinde cevap verdi. İş Müfettişi Gül''ün son olarak "Ben niye buradayım anlamadım" demesi üzerine aileler, "Biz niye buradayız" diyerek tepki gösterdi. "Sen suçsuzsun, şirket yetkilileri suçsuz, suçlu biziz" diyerek tepkilerini sürdürdü.
Diğer İş Müfettişi Ersin Bulut'a da Mart 2014'te katıldığı teftişin konusu soruldu. Bulut, "Bakan oluru ile tevdi edilir görev, emir gereği teftiş yapıyoruz. Teftişi o kapsamda yaptık" dedi. Kullanılan malzemelere ilişkin de o tarihte bir eksiklik olmadığını söyledi. Üretim zorlamasını denetleme yetkisinin kendilerinde olmadığını söyleyen Bulut, TKİ ile firma arasında biz hak edişleri inceleyemiyoruz" dedi. 49 çalışana iş güvenliği eğitiminin verilmemiş olmasının sorulduğu Bulut, "3 bin kişi de 49 kişi kabul edilebilir" cevabını verdi. "Kara tumba" olarak adlandırılan üretim yöntemini o dönem görmediklerini söyleyen Bulut, "Bugün de uygulanmaktadır. Üretim yöntemi görev kapsamınız dışında" dedi. Acil durumlar için telefon bulundugunu söyleyen Bulut, "Diğer uyarı sistemi merkezi gaz izleme sistemidir. Bu hususlar bulunduğu için hukuka aykırılık tespit etmedik" dedi.
"ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK"
Bulut mevzuatta olup olmadığına bakılmadan kendilerine suçlama yönetildiğini söyleyerek, "Kaza döneminde müfettiş yardımcısı idim. Üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Ailelerin avukatlarından Berrin Demir, madendeki bütün eksikliklerin anlık değil yapısal olduğunu ifade ederek, "Katliamdan kısa süre önce teftiş yaptığınız için o dönem de vardı bunlar. Haberleşme yok. S panolarına kirli hava gönderiliyor. Yer altında uyulması gereken 21 ana başlık olan 21 maddenin hepsinde ihlal var" dedi. Avukat Akçay Taşcı, "Mekanize indirmek için madenin şekli bozulmuş, 140 nefeslik açılmış. Bunun mimariyi bozduğuna dair bir tespitiniz olmadı mı, durgun zon oluşur, yangına sebebiyet verir demediniz mi?" diye sorarken, Av. İbrahim Arzuk, "Çalışma ve Enerji bakanlığının kusurları bu davada sabit. O sorumlular kimdi, o tespit edilmeli. Siz bakanlıkta kaç yıldır görev yapıyorsunuz, bir yaptırım aldınız mı" diye sordu. Av. Dilek Güzel de ölümlerin yıllara yayılan ihlallerin ve kâr hırsının sonucu olduğuna dikat çekerek, "Havalandırma, haberleşme, alarm sistemi olmadığı için meydana geldi. 2010'dan itibaren 'burada bir olumsuzluk olsa bu işçiler buradan nasıl çıkacak' diye kimse düşünmemiş. Haddinden fazla çalışan vardı madende. İş müfettişleri yasalardan kaynaklı görevlerini yapmadıkları için buradayız" dedi.
Manisa ve İzmir Baroları ile Bağımsız Maden İş Sendikası adına katılma talepleri iletildi. Duruşmada son olarak aileler söz aldı.
- Durmuş Sidal: Bu davayı bizden gizli tutan savcıyı kınıyorum. Ben de madenciyim. Dışarıdan gelip mangal partisi yapan müfettişlerden bahsediyorlardı. Vahşi kapitalizme hizmet ediyorlar. Katılma talebim var.
- Gülsüm Çolak: Adalet talebimi yineliyorum. Adalet kişiye göre işliyor. Ezilen halka yönelik değil. Geç kalınmış bir dava. Adale artık halka işlesin.
- Naciye Kaya: Akhisar'da 4 yıl boyunca aradık adaleti bulamadık. Bunun sebebi de yukarıdan baskı. Avukatlarımız içeride. Sorumlular dışarıda.
- Gülfidan Köse: Acımız dinmiyor. Bunun yanında yıllarca mücadele verdik sonuç alamadık. Eşlerimiz yana yana gitti. Anlatıyorlardı. Sıcaklık var diyorlardı. Patron bunların üzerine attı. Soma'nın bir halkı olarak aileleri dinleyin. 13 Mayıs'a katılın.
- Berkan Köse: Müfettişler kaç işçi ile konuşmuşlar, bir sıkıntınız var mı diye sormuşlar? Park Holding'in raporuna bakmışlar mı?
Mahkeme heyeti, baroların ve sendikanın katılma talebini reddetti. Ailelerin katılma talebini Akhisar'dan asıl Soma davası dosyası geldikten sonra inceleyeceğini ifade etti. Mahkeme 12 Eylül'e ertelendi. (Manisa/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et