Öğretmenler şiddete karşı iş bırakıp il milli eğitim müdürlüklerine yürüdü

Eğitim emekçiler meslektaşlarının öldürülmesi ve eğitimde tırmanan şiddete karşı iş bırakıp il milli eğitim müdürlüklerine yürüyerek eğitimde şiddete karşı önlem alınmasını talep etti.

10 Mayıs 2024 12:16
Son Güncellenme Tarihi: 10 Mayıs 2024 17:51
Paylaş

İstanbul Eyüpsultan’da, özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, lise öğrencisi Y.K. tarafından öldürülmesini protesto eden eğitim emekçileri tüm yurtta iş bırakarak il milli eğitim müdürlüklerine yürüdü. Meslektaşlarının öldürülmesini protesto eden eğitim emekçileri eğitimde şiddete karşı önlem alınmasını talep etti.

Eğitim alanındaki sendikalar, Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sen, TÖB-Sen'in ortak çağrısıyla “Eğitimde şiddete hayır” talebiyle tüm yurtta yapılan eylemlerde iş bırakan eğitim emekçileri kent merkezlerine ve il milli eğitim müdürlükleri önüne yürüyerek açıklamalar yaptı.

BİNLERCE ÖĞRETMEN ŞİDDETE KARŞI MECLİSE YÜRÜDÜ: CAN GÜVENLİĞİMİZİN OLMADIĞI BİR EĞİTİM SİSTEMİNİ KABUL ETMİYORUZ

Başkentte, eğitim sendikalarının çağrısıyla binlerce eğitim emekçisi İstanbul'da Özel Eyüp Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülmesine karşı MEB önünden Meclis'e yürüdü.

Şiddete karşı eylem kararı alan eğitim sendikaları bir günlük iş bıraktı. Sendikaların çağrısıyla binlerce eğitim emekçisi MEB önünde bir araya geldi. 'Eğitimde Şiddete Dur De' pankartını açıldığı yürüyüşte sık sık "Bakan istifa", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Yaşasın öğretmen dayanışması", "Öğretmen burada bakan nerede?" sloganları atıldı. Yürüyüşe EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca ve CHP Genel Başakan Yardımcısı Gamze Taşcıer; veli ve öğrenciler destek verdi. Meclis önünde eğitim emekçileri görev başında hayatını kaybeden meslektaşları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Eğitim Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, TEÇ-SEN , Genç Eğitim Sen VE Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın ortak açıklamasında konuşan Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay,  siyasi iktidarın eğitim emekçilerine  yönelik söylem ve yaklaşımlarıyla okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etttiğini vurguladı.

Cinayetin arkasındaki zihniyetin,  öğretmenleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren politikalar  olduğuna dikkat çeken Özbay, “Buradan Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz; Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor? İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır.  Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz?  Daha önce defalarca yaşadığımız cinayetler gibi bu son bu cinayetin de azmettiricileri;  öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır. Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler;  liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar edenlerdir” diye konuştu.

“ENDİŞE EDEREK OKULA GİTMEK İSTEMİYORUZ”

Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılması gerektiğine vurgu yapan Özbay şöyle devam etti: “Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır.  Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır. Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır. İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır. Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz.”

GENÇLERDEN KATİL ÇIKMASININ SEBEBİ İKTİDARDIR”

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Emekçilerin birliği, öğretmenlerin öğretici gücü 1995'den beri açılmayan Kızılay Meydanını bugün fiili durumunuzla bir kez daha o bulvarı eğitim emekçilerine açtınız. Burada sadece öldürülen öğretmen açısından meseleye bakarsak çok yanılırız. Siz çocuklardan gençlerden katiller çıkmasının sebebisiniz. Şiddetin bir tek sebebi yok. Bir çok sebebi var ve tüm toplumu sarmalamış durumda. Şimdi 74 yaşında ve hala çalışmak zorunda olan İbrahim Öğretmenin katili kim? Tetiği çeken o çocuk mu, kurduğunuz bu adaletsiz toplumsal düzen mi ? Batsın bu düzeniniz” dedi.

"ÖĞRETMENLERE ÇELİK YELEK Mİ DAĞITALIM?"

Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuloğlu,  “Çok geç kaldın bakan. Biz sendikayız, eylem yaparız, iş bırakırız. Sen icra makamısın, senin işin kanun çıkarmak. İşte bugün sizin dağıttığınız kanlı önlükle buradayız. Pazartesi günü de bu önlüğü Milli Eğitim Bakanına hatıra olsun diye göndereceğiz. Bu önlük işe yaramadı, biz de öğretmenler gününde bütün öğretmenlere çelik yelek mi dağıtalım” dedi.

“74 YAŞINDAKİ BİR ÖĞRETMEN NEDEN ÇALIŞMAYA DEVAM EDER”

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası adın konuşan Umut Erkurt, “Şiddet, bu cinayetler bir eğitim politikasının ürünüdür.  Bu eğitim politikası rantçı, sermayeye eğitimi peşkeş çeken bir eğitim politikasıdır. 20 yıl önce yüzde 2'lerde olan özelleştirme bugün yüzde 30'lara dayanmıştır. 74 yaşındaki bir öğretmen neden çalışmaya devam eder? Bunu sormuyoruz bile. Biz sendika olarak sizler gibi iş bırakamadık. Üzgünüz.  Arkadaşlarımzı burada sizlerle birlikte olmak için çırpındılar. Okullara ve Final'e  dilekçe gönderdik. Yarın vicdanen öğretmenlerin  yanında olun, bu kanın hesabını sorun dedik. Final'den bir haber geldi. Öğretmenler okula geleceksiniz ancak okula ders yapmayacaksınız, gelen öğrencilere de bakacaksınız dediler. Bizden bakıcılık yapmamızı istiyorlar” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)


İSTANBUL’DA ÖĞRETMENLER İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNDEN SESLENDİ: CİNAYETİN SORUMLUSU MEB ZİHNİYETİDİR

İstanbul’da eğitim emekçileri Özel Eyüp Final Akademi Anadolu Lisesi’nde öldürülen eğitim emekçisi İbrahim Oktugan için bir araya geldi. Bir günlük iş bırakan eğitim emekçileri Beyazıt Meydan’da buluşarak İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne yürüdü. Çağrıya Eğitim Sen’in yanı sıra Türk Eğitim Sen, Eğitim İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen de katıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde “Vur vur inlesin, Yusuf Tekin dinlesin”, “Bakan istifa”, “Susma haykır, şiddete hayır”, “Şiddete ceza, öğretmene güvence”, “Gerici, ırkçı müfredata hayır” sloganları atıldı.

“PİYASALAŞMA SALDIRISI DEVAM EDİYOR”

Basın açıklaması öncesinde İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç söz aldı. Sağlık emekçilerinin de eğitim emekçileriyle beraber şiddetle en sık karşı karşıya kalan meslek gruplarından olduğunu ifade eden Oruç, “12 Eylül sonrasında başlayan piyasalaşma saldırısının ilk hedefi eğitim alanı olmuştu. Bu iktidar döneminde de saldırı aynı şekilde devam etti. Bu cinayet bir günde olmuş değil” dedi ve eğitim emekçileriyle dayanışma içinde olduklarını söyledi.

Ardından Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası adına Ozan Fındık konuştu. İbrahim Oktugan’ın bir özel sektör öğretmeni olduğunu vurgulayan Fındık, “İbrahim öğretmen bir kişinin kurşunuyla ölmedi. İbrahim öğretmen yıllardır adım adım, göstere göstere gelen sömürü politikalarının sonucunda öldü” diye konuştu. Fındık bu zihniyete karşı mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

“MEB’İN POLİTİKALARI BUGÜNÜ HAZIRLADI”

Basın açıklamasını Eğitim Sen İstanbul Şubeler Platformu adına Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosu okudu. Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımlarının öğretmenliği itibarsızlaştırdığını vurgulayan Tosu, “Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur” dedi.

Cinayetin arkasındaki zihniyetin mesleğin itibarını ayaklar altına alanlar olduğunu vurgulayan Tosu, bu cinayetin azmettiricilerinin öğretmenler çalışmıyor algısını yayanlar, liyakatsiz şekilde atanan mülki amirler, eğitime dair eleştiri ve önerilere kulak tıkayanlar olduğunun altını çizdi. Tosu eğitim emekçilerinin taleplerini şöyle aktardı: “Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı,  eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır. Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır. Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır. Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır. Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır. İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır.” (İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR’DE EĞİTİMCİLERDEN ŞİDDETE KARŞI KİTLESEL EYLEM: CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ

İzmir’de eğitimde şiddete karşı eğitimciler bir gün iş bırakarak eyleme geçti. İl genelinde iş bırakmaya katılım oranı yüksek oldu. Konak metro durağı önünde bir araya gelen Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri SGK binası önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. “Susma Haykır Şiddete Hayır”, “Güvenli Eğitim Güvenli Gelecek”, “Karanlığa Teslim Olmayacağız” ve “Yusuf Tekin İstifa” sloganlarının atıldığı eylemde Eğitim Sen İzmir Şubeleri, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Bornova Belediyesi Belgem Öğretmenleri birlikte yürürken, SGK İl binası önünde Eğitim İş, Eğitim Gücü Sen, Anadolu Eğitim Sen, TEÇSEN ve Hürriyetçi Eğitim Sen ile buluşularak ortak basın açıklaması gerçekleştirildi. Öte yandan eyleme çeşitli siyasi partiler, DİSK, Tüm Yerel Sen, Tüm Bel Sen, Sağlık İş, VeliDer ve ÖvDer de destek verdi. Ortak basın metnini ise Özel  Sektör  Öğretmenleri Sendikası’ndan Rabia Atbaş okudu.

“SORUMLULAR MESLEĞİMİZİ İTİBARSIZLAŞTIRANLARDIR”

Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeklerinin değersizleştirildiğini vurgulayan Atbaş, “Mesleğimizin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir. Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan veöğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir. Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur” diye konuştu.

“DAHA KAÇ ÖĞRETMEN CAN VERECEK”

Eğitimsiz bir toplumun karanlığa mahkum olacağını belirten Atbaş, “Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır” diye konuştu. Ardından MEB’e seslenen Atbaş, “Okulda şiddeti önlemek için dahakaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor? İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyleokullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığınınfaturasını canımızla mı ödeyeceğiz?” ifadelerini kullandı.

“ZİHNİYET KÖKTEN DEĞİŞMELİDİR”

Her suçun azmettiricisi olduğu gibi bu suçun da azmettiricilerini tanıdıklarını belirten Atbaş,“Bizleri okullarımızda açık hedef haline getirenler eleştiri ve önerilerimize kulaktıkayanlardır, emeğimizi küçümseyenlerdir, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır. Bugün eğitimemekçilerinin can korkusuyla okula gidiyor olmalarının sebebi bunlardır. Bunun için atılmasıgereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir” diye konuştu.

Son olarak taleplerini sıralayan Atbaş, şunları kaydetti:

  • Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.
  • Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.
  • Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır.
  • Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.
  • Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır
  • Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır.
  • Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır
  • İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır. (İzmir/EVRENSEL)

DİKİLİ: MEB'İN UYGULAMALARI ZEMİN OLUŞTURDU

İzmir Dikili'de Eğitim Sen, Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen, Dikili Adliyesi önünde ortak açıklama yaptı. Eğitimcilerin, öğrencilerin, velilerin ve kurum temsilcilerinin katıldığı eylemde açıklamayı sendikalar adına Eğitim İş Temsilcisi Mehmet Aykut İkiz okudu.

İkiz, Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeklerinin değersizleştirildiğini, mesleklerinin itibarsızlaştırdığını belirterek, "Savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir" dedi. "Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur" diyen İkiz, Kendilerinin ve öğrencilerinin canından endişe ederek okula gitmek istemediklerini vurguladı.

FOÇA’DA EĞİTİM EMEKÇİLERİ ŞİDDETE KARŞI ALANA ÇIKTI

Foça'da iş bırakan eğitim sendikaları Foça Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı'nda toplandılar. Eğitim emekçileri adına yapılan ortak basın açıklamasını Eğitim İş Foça Temsilcisi Demet Doğan okudu.

“MEB ÇÖZÜM ÜRETMİYOR”

Yaşanan bu şiddet olayları adeta bir bakanlık politikasına dönüştürüldüğünü belirten Doğan, eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemeyeceğini söyledi.

Yıllardır yaptıkları tüm uyarıların dikkate alınmadığını sözlerine ekleyen Doğan," Bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yapboz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz" diye konuştu.

ALİAĞA SORUNLARIN TEMELİ EĞİTİM SİSTEMİ

Aliağa'da dört eğitim sendikasına üye yüzlerce öğretmen, hükümet konağı önünde protesto eylemi gerçekleştirdi. Eğitim-sen, Eğitim-İş, Türk Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen üyesi öğretmenlerin ortak gerçekleştirdiği basın açıklamasında "Sorunların temeli eğitim sistemi", "Okullarda ölmek istemiyoruz" sloganları atıldı. Sendika temsilcilerinin ortak olarak okudukları basın açıklamasının ardından öğretmenler demokrasi meydanına yürüyüş gerçekleştirdi.

BERGAMA'DA BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKMA

Beş sendikanın ortaklaşa yaptığı eylemde Bergama Kültür Merkezi önünden Cumhuriyet Meydanına kadar yürüyüş yapıldı. Burada, Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Eğitim İş Bergama Temsilcileri kendi bildirilerini okudu. Eyleme 1100 dolayında kişi katıldı.

BAYINDIR VE ÖDEMİŞ'TE AÇIKLAMALAR

İzmir Bayındır Çırpı Mahallesinde Bayındır Çırpı İlkokulu ve Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu Öğretmenleri ile Çırpı Mektep Mahallesi Atatürk Parkında basın açıklaması gerçekleştirdi. Ardından Eğitim Sen Bayındır Temsilciliğinin düzenlediği merkezi açıklamaya katıldılar.

Açıklamayı Bayındır Çırpı İlkokulu İşyeri Temsilcisi Zafer Yaman okudu. Açıklama sırasında çevredeki veliler de katıldı. Bayındır Çırpı İlkokulunda eyleme katılım yüzde 100 olarak gerçekleşti. Okul Müdürü ilçe milli eğitimden gelen yazılara cevap yazmayarak eyleme katılım sağladı.

İzmir'in Ödemiş ilçesinde eğitimciler okullarda yaşanan şiddeti protesto etti. Okullarda yarıdan fazla hatta kimi okullarda tam mevcuda yakın eğitimcinin iş bıraktığı Ödemiş'te eğitimciler kent merkezinde 3 sendikanın organize ettiği yürüyüşe katıldı. Çevreden geçenlerin de destek verdiği eylem ortak açıklama ile sona erdi. (İzmir/EVRENSEL)


ADANA’DA EĞİTİMDE ŞİDDET BİNLER TARAFINDAN PROTESTO EDİLDİ: YASA ÇIKARILSAYDI BU ÖLÜM OLMAYACAKTI

Okul müdürü İbrahim Oktugan’ın İstanbul Eyüpsultan'da okulda  silahlı saldırıda öldürülmesi Adana’da binlerce  eğitimci tarafından protesto edildi.

Sendikaları önünde toplanan Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Bir-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen Adana şubeleri ve Eğitimin Gücü-Sen İl Temsilciliği üyesi binlerce emekçi Atatürk Parkı’da toplanarak yürüyüşle İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptılar.

“EMEKÇİ KİTLELER UZUN YILLAR SONRA İLK KEZ ORTAK TALEP İÇİN ALANA ÇIKTI”

Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen promosyon eylemlerinden sonra ilk kez eğitim emekçilerinin üyesi olduğu sendikalar ortak eylem yaptı. En son eğitimcilerin 2010’lu yılların başında alanda kitlesel olarak birleştiği Adana’da yıllar sonra ilk kez eğitim emekçileri ortak talepleri için kitlesel olarak alanda yer aldı. Emekçiler “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Şiddet yasası istiyoruz” sloganları ile yürüdü.

“SESİMİZE KULAK VERİLSEYDİ BU SONUÇ OLMAYACAKTI”

“Eğitim’de şiddet yasası istiyoruz hemen” yazılı ortak pankartla alana giren emekçiler siyah renkli kıyafetler giyerek öğretmenlere yönelen şiddete ve şiddeti doğuran politikalara tepki gösterdiler. Ortak metni okuyan Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer, şiddete karşı yasal düzenleme talep ettiklerini belirterek Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenleme talepleri yerine getirilseydi bu ölümün olmayacağını ifade etti.

İbrahim Oktugan’ın  silahlı saldırıda öldürülmesi ile sonuçlanan  okullarda şiddet vakalarının kanayan bir yara haline geldiğini ifade eden Sezer,  “Sendikalar olarak, geçen yıl hayata geçirilen “Öğretmenlik Meslek Kanunu” tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler alınmış olsaydı, belki bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır” dedi.

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, “Milli Eğitim bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik, söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin itibarsızlaştırıldığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçilerinin okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir” dedi.

Hürriyetçi Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ergun Ayyıldız, Eğitim-İş 1 Nolu Şube Baskanı Hatice Hazar, Eğitim-İş 2 Nolu Şube Başkanı Sema Akgün, Eğitimin Gücü-Sen İl Temsilcisi Fırat Aksu da yaptıkları konuşmalarda şiddete tepki göstererek okullarda şiddet olaylarının sona ermesini istediler. (Adana/EVRENSEL)


SOMA'DA KİTLESEL KATILIM

Soma'da iş bırakan eğitim emekçileri Beşyol Millet Bahçesi önünde toplandı.

Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Eğitim İş'in ortaklaşa düzenlediği eyleme 500 kadar eğitim emekçisi katıldı.

Yapılan açıklamada, "Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur! Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Eğitimciler olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz" denildi. (Soma/EVRENSEL)


MUĞLA: ÖĞRETMENİME DOKUNMA, YETER ARTIK

Muğla Sınırsızlık Meydanında eğitim alanında örgütlü 7 Sendika Şubesi bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına; Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Bir Sen, Teç Sen, Hürriyetçi EğitimSen, Anadolu Eğitim Sen, Muğla Şube Başkanları ile Yatağan'da bulunan sendikaların ilçe temsilcileride katıldı. “Öğretmenime Dokunma Yeter Artık” pankartı açan eğitim sendikalarıı adına açıklamayı sendika şube başkanları paylaşarak yaptı. Bir günlük iş bırakma eylemine yoğun katılımın olduğu sendika başkanları tarafından ifade edildi.

KÖYCEĞİZ

Köyceğiz'de Örgütlü 6 sendika (Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, TecSen ve Eğitim Sen) Köyceğiz Belediyesi önünde toplanarak sessiz yürüyüşün ardından Atatürk meydanına gelerek sendikalar adına hazırlanan metni 6 ilçe temsilcisi bölümler halinde okudu. İş bırakmaya katılımın yüksek olduğu belirtilen ilçede, eğitimin hemen hemen durma noktasına geldiği bilgileri alındı.

DALAMAN

Dalaman’da örgütlü 5 sendika (Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Tec Sen ve Eğitim Sen) Dalaman Cumhuriyet Meydanında toplanarak “Öğretmenime Dokunma, Yeter Artık“ Pankartı arkasında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önüne sloganlar eşliğinde yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada 5 sendika ilçe temsilcileri de kısa birer konuşma yaptı. İlçe genelinde iş bırakma eylemine katılımın yüksek olduğu belirtildi.

ORTACA

Ortaca İlçede Örgütlü 6 sendika (Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitimin Gücü Sen ve Eğitim Sen) Ortaca Cumhuriyet Meydanında toplanarak buradan kent merkezinde bulunan Emek Ekmek önüne kadar sessiz yürüyüş gerçekleştirdi. Sendikalar adınaortak açıklamayı Eğitim Sen İlçe Temsilcisi Turgay Kara yaptı. Kara,meslektaşlarını hayattan ve öğrencilerinden koparanın ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgili olduğuna işaret ederek, “Eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zeminoluşturmuştur” dedi.

Eğitim Emekçilerinin taleplerini sıralayan Kara son olarak, “kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz! Artık Yeter! Can Korkusuyla Çalışmak İstemiyoruz!” dedi.

FETHİYE

Fethiye’de ilçede Örgütlü 7 sendikaya bağlı ilçe temsilcileri ve eğitimciler (Eğitim Bir Sen, Türk EğitimSen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Tec Sen, Anadolu Eğitim Sen ve Eğitim Sen) saat 10.30 da Fethiye1 Nolu Sağlık Ocağı Önünde toplanarak “5 Kaza Meydanına sessiz bir yürüyüş gerçekleştirerek Kaymakamlık önünde açıklama yaptı. İş bırakma eylemine katılımın yüksek olması dikkat çekti. (Muğla/ EVRENSEL)


BURSA’DA BİNLERCE ÖĞRETMEN ŞİDDETE KARŞI İŞ BIRAKIP İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE YÜRÜDÜ

Bursa’da eğitim emekçileri meslektaşlarının öldürülmesi ve eğitimde tırmanan şiddete karşı iş bırakıp il milli eğitim müdürlüklerine yürüyerek eğitimde şiddete karşı önlem alınmasını talep etti.

Fomara Meydanı’nda bir araya gelen Eğitim Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, TÖB-SEN, Anadolu Eğitim Sen, TEÇ-SEN, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenler Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sendika başkanları ayrı ayrı açıklama yaptı.

“OKULLARIMIZ VE ÖĞRETMENLERİMİZ HEDEF ALINMIŞ”

Hayatın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kalınan şiddet olgusunun uzun süredir okulları da sarmaladığı, çok sayıda eğitim emekçisinin şiddetin hedefi haline gelmesine neden olduğunu belirten Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, “Öncelikle kabul etmek gerekir ki okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta MEB olmak üzere, tüm yetkililerin sorumluluğu vardır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, eğitim kurumlarını, okullarımızı ve öğretmenlerimizi de hedef almış durumdadır. Yaşanan bu şiddet olayları; adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen, eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bugün bir eğitim emekçisini hayattan koparan, ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bizzat bakanın yaptığı açıklamalarda, eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenlerin gösterilmesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine, öğretmenleri ve idarecileri, veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, yaşananlara zemin oluşturmuştur.

Yıllardır yaptığımız tüm uyarılara rağmen önlem alınmamış, aksine Milli Eğitim Bakanlığı ideolojik örgütlenme alanına evrilmiş, eğitim politikaları yap boz tahtasına dönüştürülmüştür” dedi.

“İSYANDAYIZ”

"Eğitim çalışanlarını baskının ve şiddetin kıskacına alanlara, bu liyakatsiz düzene, idari baskılarla yıldırdıkları öğretmenleri bir de velilerin önüne atarak şiddete maruz bırakanlara isyandayız" diyen Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy şöyle devam etti; “Öğretmenlere toplum önünde saygısızca sözler sarf edenlere, ‘’velimi üzeni ben de üzerim’’ diyenlere, öğretmeni cami avlusunda yem bekleyen güvercinlere benzetenlere, 1 milyona yakın öğretmeni işsiz bırakıp özel okul patronlarının insafına terk edenlere, mevsimlik işçi gibi ücretli öğretmen alan, öğretmeni zincir marketlerde reyon elemanı olmaya mahkum edenlere isyandayız” 

TÖB SEN Bursa Şube Başkanı Serkan Bebek ise, “Biz bugün burada eğitim çalışanlarına, yaşanan şiddete 'hayır' demek, dinlemek için bir araya geldik. Şiddetin kimden, hangi dinden geldiğini öncelemek isteyenlere buradan sesleniyoruz. Dünyayı tanımayan ve dünyayı yoksulluğa, açlığa mahkum eden emperyalistlerdir ve onların işbirlikçileridir" dedi. (Bursa/EVRENSEL)


KOCAELİ’DE BİNLERCE ÖĞRETMEN ŞİDDETE KARŞI YÜRÜDÜ: GÜVENLİ EĞİTİM, GÜVENLİ GELECEK

İstanbul Eyüp’te bir öğrenci tarafından öldürülen öğretmen İbrahim Oktugan için binlerce öğretmen yürüdü. Eğitim Sen, Eğitim-Bir-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen Kocaeli Şubeleri ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası tarafından yapılan çağrıyla sokağa çıkan binlerce öğretmen il milli eğitim müdürlüğünün önüne yürüdü.

Yürüyüşte, “Kader değil bu bir cinayet”, “Kurtuluş yok ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Şiddete ceza öğretmene güvence”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Öğretmenler ölüyor meclis uyuyor”, sloganları atıldı.

Eğitim Sen adına açıklamayı okuyan Şube Başkanı Ayda Işık “Eğitim emekçilerinin, başta MEB olmak üzere eğitim sendikalarının ve tüm toplum kesimlerinin desteğini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı olmalıdır.

Laik, bilimsel eğitimi hedef alan politikalara son verilmelidir. Eğitim her aşamada evrensel ve sosyal bir hak olarak kamusal ve parasız olmalıdır. İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan çağdışı müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren laik-bilimsel-demokratik eğitim öğretim programları hazırlanmalıdır” diyerek taleplerini sıraladı

ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ SENDİKASINA ENGELLEME

Yürüyüşün ardından şube başkanları açıklama gerçekleştirdi. Açıklama öncesi Eğitim Sen dışındaki diğer sendikaların şube başkanları Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası temsilcisi Bilal Akkurt’a söz vermeyeceklerini söyledi. Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Sabri Mutlu Bilal Akkurt’a söz verilmesi halinde açıklamadan ayrılacağını söyledi.

Şube başkanlarının açıklamalarının ardından kırmızıya boyanmış beyaz öğretmen önlüğü valilik binasına asıldı.

Eğitim Sen ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası valilik önünde ortak bir açıklama yaptı. Burada konuşan Eğitim Sen Kocaeli Şube Sekreteri Ömer Furkan Özdemir “5 sendika eylemimizi başarıyla gerçekleştirdik ancak katledilen meslektaşımız bir özel okul öğretmeniydi. Tüm Türkiye genelinde bu birlikteliğin esas öznelerinden biri de özel sektörde iş güvencesiz, asgari ücretin altında çalıştırılan meslektaşlarımızdır. Az önce de arkadaşlarımız söz almak istediler. Ancak ısrarla kendilerine söz verilmedi“ diyerek sözü Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası il temsilci Bilal Akkurt’a verdi.

Bilal Akkurt açıklamasında “Özel sektörde çalışan öğretmenlerin asgari ücretlerle, uzun saatlere varan mesai yüküyle, angarya işlerle, borçlandırmayla, işten çıkarılma tehdidiyle, mobbingle eğitim öğretim faaliyetini sürdürmesi olanaksızdır. Öğretmenler her sene geçimlerini patronların ağzından çıkacak rakamlara göre sağlamak zorundadır ve bu sömürünün varabileceği en derin çukurdur. Bugün kamu sendikalarında örgütlü öğretmenlerin yasalardan aldığı güçle uyguladığı iş bırakma eylemine, özel sektör öğretmenlerinin tereddütsüz katılamıyor oluşu bize hak gaspında gelinen noktayı tek cümlede özetlemektedir. Sendikamız, bir eğitim iş kolunun olmadığı, öğretmenlerin üç kanuna birden hukuki karışıklıklar içinde ve bu üç kanun arasında iş kanuna da bağlı çalıştığı koşullarda yasaların insancıl değerlerden büyük olmadığını ifade ederek özel öğretim öğretmenlerinin iş bırakma isteğini insancıl ve demokratik buluyor” ifadelerini kullandı.

(Kocaeli/EVRENSEL)


GEBZE’DE İKİ AYRI EYLEM: CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ!

Gebze'de Eğitim Sen ile Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim-Sen'in çağrılarıyle iki ayrı eylem gerçekleştirildi.

İlk eylem, Eğitim Sen Kocaeli 2 No’lu Şubenin çağrısıyla Eski Çarşı'dan Gebze Kent Meydanına yapılan yürüyüş ile gerçekleştirildi. Eyleme; CHP, Dem Parti, Emek Partisi, Sol Parti, TİP, TÖP, ESP, MMO, Gebze Kent Politikaları Derneği, Mücadeleci Emekliler Derneği, Tüm Emekliler Sendikası, Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin yanı sıra Birleşik Metal-İş, Petrol-İş ve Nakliyat-İş Tekgıda-İş üyesi işçiler de destek verdi.

"ARTIK YETER"

Yürüyüşün ardından Gebze Kent Meydanında basın açıklamasını Eğitim Sen Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Karabulut okudu. "Emekli olan bir eğitim emekçisini çalışmak zorunda bırakan ve bu ülkede eğitim emekçilerini insan onuruna yakışmayacak gelire muhtaç eden düzen yıkılmadıkça, öğretmenleri yaşayan ölüye dönüştüren neoliberal politikalar terk edilmedikçe, sınıfsız ve sömürüsüz bir düzende yaşamadıkça, sendikalaşma önündeki engeller kaldırılmadıkça, eğitim ve bilim emekçileri ölmeye/öldürülmeye devam edecek" diyen Karabulut, "Artık yeter! Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz!" diye konuştu. *

"YAŞAMAK İSTİYORUZ"

Gebze'de diğer eylem ise Eğitim-İş Kocaeli 2 No’lu Şube ve Hürriyetçi Eğitim-Sen Gebze Şube’nin çağrısıyla Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünden, Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapılan yürüyüş ile gerçekleştirildi. Açıklamaya CHP, Emek Partisi, Mücadeleci Emekliler Derneği, MMO, ADD, Birleşik Metal-İş, Petrol-İş, Nakliyat-İş de destek verdi.

Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasını Eğitim-İş Kocaeli 2 No'lu Şube Başkanı Bülent Metin okudu. "Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyoruz" diyen Metin, "Can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz! Artık yeter! Yaşamak istiyoruz, eğitimde adalet istiyoruz" dedi. (Gebze/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR: ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN DAHA KAÇ EĞİTİM EMEKÇİSİNİN CAN VERMESİ GEREKİYOR?

Eskişehir'de Eğitim emekçileri geçtiğimiz günlerde katledilen meslektaşları için 5 sendikanın bir araya gelmesi ile iş bıraktı Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Teç-Sen ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin katılımıyla gerçekleşen eylemde öğretmenler katledilen meslektaşları İbrahim Oktugan'ı andı.

Sendikalar adına basın açıklamasını Okuyan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Eskişehir Temsilcisi Yücel Karasu, " Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim çalışanlarına yönelik söylem ve yaklaşımları son olarak çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile emeğimiz değersizleştirildi. Bu da beraberinde mesleğimizin itibarsızlaştırılmasını, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçilerinin okullarda şiddetin hedefi olmasını doğurdu. Son bir ayda hamile arkadaşımızın dövülmesinden, bıçaklı yaralamaya, okula silahlı saldırıya kadar birçok şiddeti beraberinde getirdi. En sonunda da bir arkadaşımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı, İbrahim hocamızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir. Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur. Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz." şeklinde konuştu.

"Buradan Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz" diyen Karasu, "Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor? İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz? " dedi.

Açıklamanın ardından Milli eğitim Bakanlığı'nın zorunlu kıldığı önlükleri yere atan ve Ulus Anıtı önünde Adalara yürüyen eğitim emekçileri,"Önlük değil İtibar İstiyoruz!", "Bakan istifa!", "Öğretmenler ölüyor Bakanlık susuyor!" ve "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları ile tepki gösterdi. (Eskişehir/EVRENSEL)


SAMSUN’DA EĞİTİM EMEKÇİLERİ ŞİDDETE KARŞI YÜRÜDÜ: UYARILARIMIZA RAĞMEN MEB ÖNLEMLER ALMADI

Samsun'da eğitim emekçileri şiddete karşı alanlara çıktı. Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ortak eylem kararı alarak saat 10.30'da Öğretmenevi kavşağında bir araya geldi. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı eylemde Valilik önüne kadar şiddete karşı sloganlar dövizler ve pankartlarla yüründü. Valilik önündeki meydanın kullanılmasını engellemek için yakın mesafeli birçok aracın çekilmiş olması eğitim ve bekçilerinin tepkisine neden oldu yürüyüş ve etkinlik boyunca sık sık “Okullarda ölmek istemiyoruz”, “Mezara değil okula gidelim”, “Patronlara değil öğretmene güvence”, “Mücadele dersini öğretmenler verecek”, “Bakana dersini biz vereceğiz”, “Öretmene uzanan eller kırılsın”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Vur Vur İnlesin Yusuf Tekin dinlesin” sloganları atıldı.

Farklı sendikalara üye bütün emekçilerin sloganlarda ortaklaştığı, birçok sloganın birlikte atıldığı, birlikte mücadele fikrinin canlı gözlemlendiği açıklamaya emekten yana siyasi parti ve derneklerin temsilcileri üyeleri de destek verdi.

Burada Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, Hürriyetçi Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Gökmen Yayla, Özel Sektör Öğretmenler Sendikası Samsun Şube Yöneticisi Hüseyin Aksoy ve Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmalarda ortaklaşılan ana konu eğitimde yaşanan şiddet ve sonuçları idi.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Hüseyin Aksoy özel eğitim kurumlarındaki sorunlara değinerek; “Çalışma koşullarından kaynaklı olarak arkadaşlarımız bu eyleme dahi katılamıyorlar. Örgütlenmemizin önünde büyük engeller var. Ataması yapılmadığı için sorunlar yaşayıp hayatını kaybeden birçok arkadaşımız oldu. İnsanca yaşam koşulları ve özgürce örgütlenme haklarımızı kazanmak için mücadele edersek bu arkadaşlarımıza karşı sorumluluklarımızı ancak bu şekilde yerine getirmiş oluruz. Özel okullar başta olmak üzere bütün eğitim kurumlarında denetimsizlik ve güvencesizlik sonlandırılmalı, özel sektör öğretmenlerinin örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır” dedi.

Eğitim Sen Şube Başkanı İsmail Yavuz'da konuşmasında şunlara yer verdi; “Toplum olarak şiddetle hayatımızın her aşamasında evde sokakta iş yerinde her gün karşı karşıya kalıyoruz. Şiddet olgusu uzun süredir okullarımızda sarmıştır çok sayıda meslektaşımız şiddetin hedefi haline gelmektedir. Okullarımızın sık sık şiddet haberleri ile gündeme gelmesinde başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililerin; hatta toplumun tüm kesilerinin sorumluluğu vardır. Yaşanan bu şiddet olaylarının adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülmüş olması eğitim emekçilerini itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bizzat Milli Eğitim Bakanı'nın yaptığı açıklamalarda eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenleri göstermesi şiddeti beslemektedir. CİMER uygulaması öğretmenin üzerinde bir sopaya dönüştürülmüştür MEB'in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli ve öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur. okullarda yaşanan şiddetin ve eğitim emekçilerine yönelik saldırıların önlenebilmesi için öncelikle her fırsatta eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Türkiye'nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olayları yaşanmaktadır. Şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılması eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerekmektedir okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB'in acilen harekete geçmesi ve önlem alması gerekmektedir. okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini ve can güvenliğinin sağlanmasını talep ediyoruz.”

Eğitim Bir Sen ve Türk Eğitim Sen ise yapılan görüşmelere rağmen Merkezi örgütlerinin aldığı kararlara uyarak ortak eyleme katılmadılar. Her iki sendika da iş bırakmak kararı almıştı. Eğitim Bir Sen kendi sendika binasının önünde bir basın açıklaması yaptı. Türk Eğitim Sen de Atatürk anıtına Çelenk koyarak burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. (Samsun/EVRENSEL)


KAYSERİ

Eğitim Sen Kayseri Şubesi üyesi öğretmenler, şiddete karşı iş bıraktı. Cumhuriyet Meydanı'nda açıklama yapan öğretmenler; şiddete, cinayetlere "artık yeter" dedi.


MARAŞ: MEB’İ ACİLEN HAREKETE GEÇMEYE VE ÖNLEM ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ

Maraş’ta Adalet Sarayı önüne yürüyen eğitim emekçileri, okullarda yaşanan şiddetin ve eğitim emekçilerine yönelik saldırıların önlenebilmesi, her fırsatta eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçtiği vurgulanarak; “Türkiye’nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz” denildi. (Maraş/EVRENSEL)


ORDU: EĞİTİMDE ŞİDDETE HAYIR

Ordu'da eğitimde şiddete karşı iş bırakan eğitim emekçileri yaptıkları yürüyüşle eğitimde şiddete karşı önlem alınmasını talep etti.

 


ERZURUM: EĞİTİM EMEKÇİLERİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMA POLİTİKALARINA SON

Eğitim’de şiddete karşı ülke genelinde yapılan iş bırakma eylemine Erzurum Eğitim Sen İl Temsilciliği de Erzurum Yakutiye meydanında yaptığı açıklama katıldı.

Sendika olarak yıllardır bu konuda yetkilileri uyardıkları belirtilen açıklamada eğitimde tırmanan şiddetin eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırma politikalarından bağımsız düşünülemeyeceği vurgulanarak şiddete karşı önlem alınması talep edildi. Açıklamada son olarak “Erzurum Eğitim Sen Temsilciliği olarak İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına baş sağlığı” diliyoruz denildi. (Erzurum/EVRENSEL)


SÖKE: BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ

Söke'de örgütlü eğitim sendikalar Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, Eğitim İş , Hürriyetçi Eğitim Sen, TEÇ Sen’in çağrısıyla Hükümet Meydanı'nda toplanan eğitim emekçileri basın açıklaması yaptı.

“Birleşe birleşe kazanacağız” sloganının atıldığı açıklamada eğitimde şiddetin temelinde MEB’in eğitim emekçilerine yönelik politikalarının yattığı belirtilerek, eğitimde şiddete karşyı bir an önce önlemler alınması talep edildi. (HABER MERKEZİ)


MARDİN: ÖĞRETMENE YAPILAN HER SALDIRI, TÜM TOPLUMA YAPILMIŞ SALDIRIDIR

Mardin’de Eğitim Sen üyeleri iş bırakarak yaptığı yürüyüş sonrası açıklama yaptı.

“Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz” denilen açıklamada; “Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur” ifadeleri kullanıldı.

Cinayetin arkasındaki zihniyet, eğitim emekçilerini ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlar olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi;. "Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.” (HABER MERKEZİ)


SİNOP: ŞİDDETE KARŞI ÖNLEM ALINSIN

İstanbul Eyüpsultan’da, özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, lise öğrencisi Y.K. tarafından öldürülmesini protesto eden eğitim emekçileri Sinop Merkez ve Ayancık’ta iş bırakarak ortak basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirdi.

Sinop Merkez’de Eğitim Sen Öğretmenevi önünde toplanarak Adliye önüne yürüyüş yaptı. Burada Eğitim İş ile birlikte ortak basın açıklaması gerçekleştirildi.

Ayancık’ta Eğitim Sen İlçe Temsilciliğinin çağrısı ile Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen bir araya gelerek üç kamu sendikası basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan Basın Açıklamasında; “Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır. Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat, torpilli yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasbedilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar, “eti senin kemiği benim” şeklindeki güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalması tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır.” söylendi. (HABER MERKEZİ)


BOLU: CAN GÜVENLİĞİMİZ SAĞLANSIN, GEREKLİ TEDBİRLER ALINSIN!

Bolu'da iş bırakan Eğitim Sen, Eğitim İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen üyeleri, İzzet Baysal Anıtı önünde toplanarak Kardelen Meydanı'na yürüdü. Yaklaşık 1200 öğretmenin katıldığı açıklamayı sendikalar adına Eğitim Sen Üyesi Esra Özgür yaptı.

“ARTIK YETER! CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ!”

Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları mesleği itibarsızlaştırdığı belirten Özgür; “Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur” dedi.

“Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz” diyen Özgür cinayetin arkasındaki zihniyetin, öğertmenleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğin itibarını ayaklar altına alanlar olduğunun altını çizdi. (Bolu/EVRENSEL)


MANİSA: SORUMLULAR BİZLERİ ÖTEKİLEŞTİRENLERDİR

Manisa'da, Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri Hükümet Meydanı'nda bir araya geldi.

Burada yapılan ortak açıklamada, "Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür" denildi.

Açıklamada, talepler sıralanarak, sonuna kadar takipçisi olunacağı vurgulandı. (Manisa/EVRENSEL)


EĞİTİM-SEN DENİZLİ ŞUBESİ ÖĞRETMENLERİN CAN GÜVENLİĞİ İÇİN YÜRÜDÜ

Eğitim-Sen Denizli Şubesi İstanbul'da öldürülen öğretmen için iş bırakarak yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına siyasi parti temsilcileri ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da katıldı. Basın açıklamasını Eğitim-Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir okudu.

Sloganlarla başlayan açıklamada Özdemir, "Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bir sopaya dönüştürülmesi, eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur. Bu ülkede geride bıraktığımız haftada bir öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Söz konusu cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

"CAN GÜVENLİĞİMİZ SAĞLANSIN"

"Can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz" diyen Özdemir, "Eğitim emekçilerine yönelik şiddet konusunda Eğitim Sen olarak tüm demokratik kamuoyunu birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm eğitim camiasına başsağlığı diliyor, okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini ve can güvenliğimizin sağlanmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. (Denizli/EVRENSEL)


DERSİM: EĞİTİM EMEKÇİLERİ ŞİDDETE KARŞI ÖNLEM İSTEDİ

Dersim’de Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Dersim Şubesi tarafından yapılan eylem Tunceli İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde geçekleştirildi. Eyleme Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri de destek verdi.

“Karanlığa ve şiddete hep birlikte dur diyelim” pankartının açıldığı eylem yaşamını yitiren eğitim emekçileri adına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. “Şiddete ceza öğretmene güvence” sloganı atıldığı eylemde açıklamayı Eğitim Sen Dersim Şube Sekreteri İlhan Öner okudu. Meslektaşlarının öldürülmesini protesto eden eğitim emekçileri eğitimde şiddete karşı önlem alınmasını talep etti. (Dersim/EVRENSEL)


ÇORUM: ARTIK YETER, CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ

Çorum’da eğitimde şiddete karşı eylem kararı alan eğitim sendikaları, bir günlük iş bıraktı. Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim-Sen tarafından Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel bir basın açıklaması düzenlendi.

KESK’e bağlı Eğitim Sen, Özdoğanlar Kavşağı önünde toplanarak basın açıklamasının yapılacağı Kadeş Meydanı’na sloganlar ve ıslıklar eşliğinde yürüdü. Katılımın bir hayli yoğun olduğu yürüyüşte, “Susma haykır, öğretmene sahip çık”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.

CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP İl Başkan Vekili Halil Ünal, Merkez İlçe Başkanı Ulaş Utku Taşar, Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Aslan Kaya, EMEP İl Başkanı Muharrem Özünel, EMEP Merkez İlçe Başkanı Hikmet Aydın ve çok sayıda siyasi parti ve STK temsilcisinin de destek verdiği eylemde ilk konuşmayı yapan Hürriyetçi Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mahmut Alparslan, öğretmenlere yönelik şiddetin adım adım tırmandığını ve işin artık cinayet noktasına kadar geldiğini söyledi.

Alparslan’ın ardından bir konuşma yapan Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, “Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir” dedi.

Cinayetin arkasındaki zihniyetin, eğitimcileri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren ve mesleğin itibarını ayaklar altına alanlar olduğunu kaydeden Bozkurt, “Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkûmdur” dedi.

“OKULDA ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN DAHA KAÇ EĞİTİM EMEKÇİSİNİN CAN VERMESİ GEREKİYOR?”

Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma ise, iktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okulların güvenlik açısından ciddi risk altında olduğunu söyledi.

Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyor ve onları çok iyi tanıdıklarını kaydeden Sırma, “Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.

Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.

Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.

İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır.

Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu. (Çorum/EVRENSEL)


ELÂZIĞ: CAN GÜVENLİĞİMİZİN SAĞLANMASINI TALEP EDİYORUZ

Elâzığ’da eğitim emekçileri Eğitim Sen Elâzığ Şubesi’nin çağrısıyla Elâzığ Öğretmenevi önünde bir araya geldi. Yapılan eyleme öğretmenler “Şiddetsiz güvenli okullar istiyoruz” dövizleriyle katıldı.

Eğitim Sen Şube Yöneticisi İbrahim Oktugan açıklamayı okuyarak, “Öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyor, okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini ve can güvenliğimizin sağlanmasını talep ediyoruz” dedi. (Elâzığ/EVRENSEL)


GİRESUN: BİZLERİ HEDEF HALİNE GETİRENLER MESLEĞİMİZİ İTİBARSIZLAŞTIRANLARDIR

Giresun’da Eğitim emekçileri eğitimde şiddete karşı bir günlük iş bırakarak basın açıklaması yaptı. Burada açıklama yapan Eğitim Sen Giresun Şube Başkanı Yıldıray Bıçak, Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile mesleği itibarsızlaştırdığını belirten Bıçak; “Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.  Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. "Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür" dedi.

Bıçakçı açıklamasında; Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler;  liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar edenlerdir” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Arjantin'de sendikalar, hükümeti protesto için genel greve gitti

SONRAKİ HABER

İSİG Meclisi: Nisan ayında en 163 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa