Dilan TEMİZ
Diyarbakır
Diyarbakır'da 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı kutlamalarının başlangıcı gerçekleşti. Dün Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER), Kürt Edebiyatçılar Derneği, Amed Kürt Enstitüsü, DESTAR dergisi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Özgür Kadın Hareketi (Tevgere Jinên Azad-TJA), Anka, Ari, Arsisa, Birca Bilek, Botan, Ferat Dil ve Kültür Dernekleri ile Amed Emek ve Demokrasi Platformunun ortaklaştığı bir deklarasyon açıklandı.
Deklarasyon açıklamasının ardından Kürt Dil Bayramı kutlamaları kapsamında halaylar çekildi, stranlar ve kılamlar söylendi. Kutlamada Barış Anneleri de yer alırken kadınlar rengarenk fistanlarıyla kutlamalara katıldı. Gençlerin de ilgi gösterdiği bayram kutlamaları Dicle Kültür Sanat Derneği’nde gerçekleştirildi.
Deklarasyon imzacılarından olan MED-DER adına Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Güvenç, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na ilişkin konuştu. Bayram’ın bugün açısından daha önemli olduğunu belirtip çıkış noktasına değindi: Kürt Dil Bayramı 15 Mayıs'ta 1932 yılında Havar'la başlayan aslında dil devriminin bir başlangıcı olarak kabul ettiğimiz bir gün aslında. Celadet Ali Bedirhan öncülüğünde bir grup dil bilimci Kürt tarafından, Aydın Kürt tarafından dille ilgili çalışmalar yapılıyor ve Latin alfabesine geçiş yapılıyor. Bu sizin de bildiğiniz üzere kovara Hawar dediğimiz aslında. Hawar dergisiyle beraber çalışmalarını belli bir döneme kadar getiriyor. Bu aslında Kürt dilinde bir devrim sayılıyor bu dergiyle beraber. Bu yüzden bizim için bu anlamda önemli.”
"TÜRKİYE TEK DİL POLİTİKASINDA ISRARCI"
Türkiye’deki tekçi politikaların dildeki yansımalarına vurgu yapan Güvenç, “Türkiye tek dil politikasında ısrarcı, Türkçeden başka dilleri tanımıyor. Görüyoruz ki Kürt çocukları derginin çıkışından bu yana bu eğitimde asimile oluyorlar, bunu büyük bir suç olarak görüyoruz” dedi.
Ülkedeki tekçi ve yasakçı politikalara karşı taleplerini sıralayan Güvenç, şöyle dedi: “Bunun için de biz milyonlarca Kürt diyoruz ki; Kürtçeye resmi dil ve eğitim dili statüsü tanınsın. Kürtlere yönelik uygulanan özellikle engellemeler, yasaklar, engelleyici birçok şeye karşılık da Kürtlerin diline, kimliğine sahip çıkması önemli. Buraya dair mücadele var.”
"KÜRTÇE EĞİTİM DİLİ OLMALI"
MED-DER’de öğretmen olan Beritan Orak ise, deklarasyonda belirtilenlerin yıllardır vurguladıkları ve olması mümkün olan şeyler olduğunu söyledi. Orak, “İstediğimiz ve ısrarcı olduğumuz konularda da her zaman ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Israrcı olduğumuz isteklerimiz de şunlardır; Kürtçe dilinin eğitim dili olmasıdır. Her ne kadar sistem tarafından kabul edilmese de Kürtçe bilimsel bir dildir. Her ne kadar hâlâ daha Kürtçe konuşmak engellenmeye çalışılsa da şiddete maruz bırakılsa da böylesi şartlarda dahi Kürtçenin eğitim dili olması gerektiği konusunda ısrarcıyız” diye konuştu.
Bir diğer isteklerine ve çağrılarına değinen Orak, “Yıllardır halk arasında, aile arasında, çevremizde, her zaman söylediğimiz ve çağrısını yaptığımız şey şudur; Yaşamın her alanında Kürtçe konuşulmalıdır. Fakat artık bu istek, bu çağrı kendini daha farklı bir aşamaya sığdırıyor. Çünkü biz artık daha büyük bir talebin ısrarcısıyız” dedi.
"BİLİNÇ GELİŞTİKTEN SONRA HER ŞEY BERABERİNDE GELİŞECEKTİR"
Yasakların ve sistemin etkilerinin olduğuna değinen Orak, şöyle konuştu: “Biz hâlâ 'Çocuğumuz kendi dilini zaten öğrenir. Ama okula gittiğinde zorluk çekmesin' diyoruz. Hâlâ böylesi yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bilimsel olarak da şunu söylemek istiyorum ki aile içinde kendi ana diliyle eğitim gören, konuşan, hikayelerini, günlük sohbetlerini Kürtçe sürdüren hayal ve rüyalarını Kürtçe gören çocuklar eğitim aşamasına geldiklerinde yabancı birkaç dili de beraberinde kolaylıkla öğrenebilirler. Bu bilimsel bir tespittir. Eğer gerçekten geleceğimiz çocuklarımız ise, omuzlarımızdaki yük ve sorumluluğun da bilincinde olmamız gerekir. Derdimiz sadece her yerde Kürtçe konuşmak değildir. Orada bir bilinç geliştirmeyi hedefliyoruz. Bilinç düzeyi gelişmemiş bir dili de zaten kabul edemeyiz. Dil bilinci geliştikten sonra zaten her şey beraberinde gelişip ilerleyecektir.”