Bilkent Üniversitesi’nde 5. Onur Yürüyüşü düzenlendi
Bilkent Renkli Düşün (BIRD) Kulübünün çağrısı ile Bilkent Üniversitesinde 5. Onur Yürüyüşü düzenlendi: "Hayatımızın her anında onurla yürümeye devam ediyoruz."
Fotoğraf: Evrensel
Bilkent Renkli Düşün (BIRD) Kulübünün çağrısı ile Bilkent Üniversitesinde 5. Onur Yürüyüşü düzenlendi. Öğrenciler, “Hepimizin özgür ve güvende olabileceği, korkmadan kendini ifade edebileceği bir dünya istiyoruz, kampüsümüzden başlayarak bunun için mücadeleye devam ediyoruz. Hayatımızın her anında onurla yürümeye devam ediyoruz” dedi.
Öğrenciler 81 numaralı yurttan merkez kütüphaneye yürüdü. Kütüphane önünde yapılan açıklamada, “Onur Yürüyüşü, temsil ettiği değerler, taşıdığı anlam, kazandırdığı görünürlük açısından bizler için çok değerli. Yürüyüşümüz sadece varlığımızı ve güzelliğimizi kutlama yürüyüşü değil, aynı zamanda kolektif direnişimizin bir sembolü, dayanışmamızın bir parçası. Bugün burada aramızda olan, olmayan, olmayı dileyen ve de ayrılanlar için de yürüyoruz. Bugün biz Hande Kader, Dilek İnce, Buse Şeker, Eylül Cansın, Ahmet Yıldız ve daha birçok aramızdan çalınan arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, lubun ailelerimiz için yürüyoruz. Esat-Eryaman için, Bornova sokak için yürüyoruz. Her birimizin çocukken görmeyi ihtiyaç duyduğu o umudu, birlikteliği yaşatmak için yürüyoruz. KYK yurtlarında barınamayan veyahut barındıkları yurtlarda cinsel yönelimlerini ve cinsiyet kimliklerini gizlemek zorunda kalanlar için yürüyoruz. Bu yıl resmiyetine son verilen Hacettepe'deki QueerDeer için yürüyoruz. Günlerdir devrim şenliği için nöbet tutan, merdivenleri gökkuşağına boyadıkları için gözaltına alınan ODTÜ Dayanışması için yürüyoruz” denildi.
“HAYATIMIZIN HER ANINDA ONURLA YÜRÜMEYE DEVAM EDİYORUZ”
LGBT’lerin üzerinde baskıların arttığı vurgulanan açıklamada, “İstanbul Saraçhane'de düzenlenen nefret mitingine, RTÜK'ün çağrı videosunu paylaşmasına ve Diyanet'in devletten 2 milyon dolar bütçe alarak anti LGBT propagandası için kullanmasına, anayasa değişiklikleriyle yaşam alanlarımızı kısıtlamaya çalışanlara, valiliklerin usulsüz onur yürüyüşü yasaklarına karşı çıkıyoruz. Zor günler yaşıyoruz, ama lubunyalar olarak zor günleri iyi biliyoruz. LGBTİ+lar toplumun bir parçası; lubunyalardan ayrı bir toplum ya da vatandaşlık söz konusu olamaz. Biz buradayız, hayatın içindeyiz, birilerinin ailesi, arkadaşı, çocuğu, çalışma arkadaşıyız. Ne kadar büyük baskı altında olursak olalım, yılmamayı, yaralarımızı sararken bile nefrete karşı hayatı ve umutsuzluğa karşı ayakta durmayı seçmeliyiz. Her birimizin anlamı, değeri, hikayesi sonsuzdur çünkü. Burada olsanız da olmasanız da olamasanız da sizi görüyoruz: ne yalnızsınız ne de yanlış! Hepimizin özgür ve güvende olabileceği, korkmadan kendini ifade edebileceği bir dünya istiyoruz, kampüsümüzden başlayarak bunun için mücadeleye devam ediyoruz. Hayatımızın her anında onurla yürümeye devam ediyoruz” denildi. (Ankara/EVRENSEL)