EMEP: Soma düzeni son bulacak

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, işçilerin emek süreci üzerinde doğrudan denetim sağlayarak, can güvenliklerini, sağlıklarını ve geleceklerini kendi ellerine almalarıyla Soma düzeninin son bulacağını ifade etti.

Soma Katliamı’nın 10. yıl dönümünde yazılı bir açıklama yapan Seyit Aslan, son 20 yılda en az 1000 madencinin, AKP'li yıllarda 32 bin 984 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini dile getirdi. Bu iş cinayetlerinin üzeri örtüldüğü için Soma’yı; Ermenek’in, Torunlar’ın, Amasra’nın ve Beşiktaş’ın izlediğini dile getiren Aslan, “Soma düzeni yıkılmadığı sürece ne yazık ki; yeni işçi katliamları da bu sıralamaya eklenecektir” dedi.

“Soma Katliamı davasında, Erdoğan hükümeti ve sermayenin adaleti kendi temsilcilerine cansiperane kalkan olmuştur” diyen Aslan şöyle devam etti: “Yeni katliamlara davetiye çıkartan cezasızlık pratiğinden derhal vazgeçilmeli ve işçi cinayetlerinde ve yaralanmalarında cezalar ağırlaştırılmalıdır. Davanın ‘Olası kastla öldürme’ suçlamasıyla açılması gerekmekte; Madenci Avukatları Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı derhal serbest bırakılmalıdır.”

‘DENETLEYİCİ İŞÇİLER OLMALI’

Aslan ayrıca Soma’da olduğu gibi Türkiye’deki tüm madenlerde; kurulan hadi hadi düzeni, üretim zorlamaları ve emek yağması üzerine kurulu olan özelleştirme ve taşeronluğun; tek adam yönetimi için sömürüyü derinleştirmenin bir aracı haline geldiğini vurguladı.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işçi sağlığı ve güvenliğinin piyasalaşmaya terk edildiğini belirten Aslan, “Yasa öncesi iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimlerinin eğitimi ve kontrolü TMMOB ve TTB’deyken, yasayla birlikte eğitim ve kontrol TMMOB ve TTB’den alındı.İşçiler, sendikalar, meslek örgütleri ve uzmanların itiraz ve önerileri doğrultusunda yasa yeniden düzenlenmelidir” dedi.

Aslan şu ifadeleri kullandı: “İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerçek anlamda sağlanması ve daha iyi çalışma koşulları için işçiler, emek süreci üzerinde doğrudan denetim sağlayarak, can güvenliklerini, sağlıklarını ve geleceklerini kendi ellerine almalıdır. İş yeri komiteleri yoluyla üretimin her aşamasında denetim yapma, söz ve karar sahibi olmalıdır.”