13 Mayıs 2024 04:49

Grev nedir?

"Tarihte ilk piramitleri inşa eden işçiler tarafından yapıldığı rivayet edilir. Osmanlı döneminde ise ‘ta’til-i eşgal’ (işi bırakma) ifadesi kullanılıyordu..."

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sinan CEVİZ

Grev özetle; işçilerin var olan haklarını korumak ya da yeni haklar elde etmek için iş bırakmaları, yani üretimden gelen güçlerini kullanmalarıdır. Grev hakkı mevcut yasada “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle iş yerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir” şeklinde tanımlanır.

Fransızcadan gelen grev, adını Paris’te bulunan “Greve” meydanından almıştır. Bu meydan, işsizlerin ya da iş bırakanların iş bulmak için toplandığı alandır. İş bırakan işçilerin meydana giderken “Greve gidiyoruz” dediği söylenir.

Ayrıca tarihte ilk grevin milattan önce 1170’de Mısır’da piramitleri inşa eden işçiler tarafından gıdaların verilmemesi üzerine yaptıkları rivayet edilir. Sanayi Devrimi ile birlikte daha geniş ve çeşitli grevlere tanıklık edilirken, Osmanlı döneminde ise ‘ta’til-i eşgal’ (işi bırakma) ifadesi kullanılıyordu. Türkiye de 1936 yılından itibaren kullanılan grev, 1961’de yasada yer buldu. Grev diğer tüm hakları gibi işçi sınıfın uzun soluklu mücadelesiyle bir hak olarak tanınmıştır.

GREVİN UYGULANMA BİÇİMİ NASILDIR?

Grev, genel olarak toplu sözleşme yapılan iş yerlerinde kullanılır. Bir yandan kâr rekorları kıran patronlar sözleşme süreci geldiği zaman deyim yerindeyse işçilerin ücretlerini artırmak ve ek bir ödeme yapmak istemez. Eğer sözleşme sürecini kapsayan 60 gün içinde patron ile işçilerin üyesi olduğu sendika arasında bir anlaşma sağlanamazsa, süreç ara bulucuya gider. Burada da uyuşmazlık tutanağı tutulduğunda sendikanın grev kararı almaktan başka seçeneği yoktur.

Grev sürecindeki bir fabrikada üretim yapılamaz, depolarındaki ürünler piyasaya sürülemez. Patron çalıştırmak üzere işçi (grev kırıcı) getiremez. Tüm bunların sağlanabilmesi için işçiler ‘grev gözcüsü’ önlükleriyle 24 saat nöbet tutar...

GREV YASADAKİ KAPSAMI DIŞINDA KULLANILAMAZ MI?

Örneğin 4857 İş Kanunu’na göre, “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir”, Yine 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre “İşin akışı can güvenliğini tehdit eder durumda olduğunda sorunun tespiti ve giderilmesi talebinde bulunan işçi güvenli çalışma sağlanana kadar çalışmama hakkını kullanabilir.”

Bu tanımlarda grev kelimesine rastlanmasa da ücreti ödenmediğinde, iş ortamında can güvenliği sağlanmadığında işçiler iş durdurabilir. Keza başkaca nedenlerle de işçiler iş durdurabilir. İşçilerin yasada tanımlanmasa bile hakları için iş durdurmaları fiili grev olarak tarif edilir.

Bunların dışında yasada yer almasa bile işçilerin meşru hakları kapsamında öne çıkan grevler şunlardır.

DAYANIŞMA GREVİ: İşçilerin başka bir iş yerinde başlayan mücadelenin kazanımla sonuçlanması için yaptıkları iş bırakma eylemine dayanışma grevi denir. Dayanışma grevi yasal olarak tanımlanmış bir hak olmamakla birlikte dünyada işçi sınıfının başvurduğu meşru yöntemlerden biridir. Dayanışma grevleri bazen işçilerin bir halkın yanında olduklarını göstermek için başvurduğu yöntemlerden de biridir. Örneğin; 2021 yılı mayıs ayında İtalya’da Livorno liman işçileri, Filistin halkı ile dayanışmak için İsrail’e silah taşıyan geminin yüklemesini yapmamak için iş durdurdu. Aynı zamanda siyasal niteliği de olan bu grev dayanışma grevine güzel bir örnektir.

GENEL GREV: Bazen hükümetler doğrudan işçi sınıfının tümünü ilgilendiren düzenlemeleri devreye sokarlar. İşçilerin aleyhine olan düzenlemelere karşı tüm işçilerin tepkisinin örgütlenmesi gerekir. Genel greve yakın tarihte verilecek iyi örneklerden biri de 8-9 Ocak 2019’da Hindistan’da gerçekleşti. 200 milyonun üzerinde işçi, köylüler ittifak kurarak çalışma koşullarındaki kötüleşmeye karşı genel greve gitti ve kent meydanlarını doldurdu.

Türkiye’de ise 1991 yılı 3 Ocak’ta Türk-İş’in kararı ile bir genel grev gerçekleştirildi. 3 Ocak genel grevinde, ana gündemler tüketim maddelerine getirilen zamlar, madenlerde yaşanan iş cinayetleri ve tıkanan toplu sözleşmelerdi.

SİYASİ GREV: İktidarın uyguladığı politikaları hedef alan, bir karar almaya zorlayan ya da bir karardan vazgeçmesini hedefleyen grevlere siyasi grev denir. Siyasi grevler, iktidarın ekonomik politikalarının yanı sıra işçi sınıfını ve halkları doğrudan ya da dolaylı etkileyen, iç ya da dış politikalarının işçi sınıfının ve emekçilerin lehine olmasını isteyen grevlerdir. 1960 şubatında Fransız işçilerinin Cezayir halkının bağımsızlık mücadelesini destekleyen grevi, Türkiye’de sendikal hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını hedef alan yasaya karşı gerçekleştirilen 15-16 Haziran direnişini bu kapsamda ele alabiliriz.

İŞÇİLER İÇİN GREV NEDEN ÖNEMLİDİR?

Öncelikle üretimin durdurulması, işçileri sömüren, bunun üzerinden kâr elde eden ya da kârını artıran patrona vurulabilecek en sert darbedir. Keza grev “İşçinin elindeki en etkili silah” olarak tarif edilir. Bir diğer nokta ise grevin işçiler için bir okul olduğu. Hayatı boyunca grev yaşamamış işçi ile bir grevin içinde bulunmuş işçinin bilinç düzeyleri farklıdır. Sonucundan bağımsız, greve katılan bir işçi artık emek sermaye çelişkisinin farkındadır ve kendini bir birey olmaktan öte bir sınıfın parçası olarak tanımlar, bu da burjuvazi ile işçi sınıfı arasındaki savaşın kavranması için önemlidir.

LOKAVT NEDİR?

LOKAVT, greve çıkan işçileri patronun topluca işten uzaklaştırması anlamına gelir. Lokavt işçilerin işten çıkarılması değil, patron tarafından çalıştırılmamasıdır. Lokavt süresince işçilerin iş sözleşmeleri askıda kalır. Patron lokavt kararını, grev kararından sonra 60 gün içerisinde uygular. Ancak lokavt kararı alan patron üretim gerçekleştiremez, yeni işçi alamaz ve hiçbir şekilde üretim yapamaz.

GREV YASAKLARI HUKUKİ MİDİR?

Alınan bir grev kararı cumhurbaşkanı kararnamesiyle 60 gün boyunca ertelenebilir. Bu ise fiilen yasak anlamına gelir. Zira 60 gün sonra süreç Yüksek Hakem Kuruluna gider. ‘Genel sağlığı bozucu’ ya da ‘milli güvenliği tehdit edici’ gibi gerekçelerine baktığımızda grev yasaklarının hukuki dayanağının olmadığı ve grev ertelemelerinin haksız kararlar ve yok hükmünde olduğu söylenebilir. Öte yandan bu gibi yasaklar fiili grevlerle aşılır.

ÖNCEKİ HABER

Gürcistan ‘yabancı etki’ yasası: Hangi yöne gidersek gidelim geri adım

SONRAKİ HABER

7 gündür kayıp olan Dilara'nın toprağa gömülü cansız bedeni bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa