Erdoğan seçimin faturasını iktidar medyasına mı kesecek?

Gözde TÜZER
İstanbul

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart seçimlerini AKP’nin kaybetmesinden sonra yaşadığı “değişim” son zamanlarda kimi zaman “yumuşama” kimi zaman da “normalleşme” adı altında karşımıza çıkıyor. Ancak Erdoğan bir yandan seçim kaybının nedenlerini araştırırken diğer yandan da onun seçim kaybının sonuçlarını kime keseceği merak konusu oluyor. Faturalardan en büyüğünün ise yazılı, görsel ya da sosyal medyaya kesileceği; buna anket şirketlerinin de ekleneceği iddia ediliyor.

"ALO FATİH" VE SANSÜR YASASI

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştiriye tahammülünün olmadığı bilinen bir gerçek. Öyle ki attığı adımlar ya da çıkardığı yasalar medyada eleştirilince neler yaptığı da açık. Bu nedenle medyanın neredeyse yüzde 95’ini elinde bulunduruyor. Ele geçirdikleri medya kuruluşlarına kendi adamlarını getiriyor, ele geçiremediklerini ise RTÜK ya da BİK sopasıyla susturmaya çalışıyor. Basılı ve görsel basınla beraber Erdoğan’ın sosyal medyadan da hiç hazzetmediği attığı adımlarla, söylediği sözlerle ortaya çıkıyor. “Dezenformasyonla mücadele” adı altında çıkarılan “sansür yasası” ile birlikte gelen “yalan haber yayanlara hapis cezası hükmü” rahatsızlığın ne kadar büyük olduğunun göstergesi.

Ancak Erdoğan kendi yarattığı medyadan da hiçbir zaman memnun değil. Örneğin; 10 yıl önce 2014 yılının şubat ayında Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Saraç’ı arayıp “ALO Fatih” diyerek talimatlar verdiği iddiaları gündeme gelmişti. Ya da 4 yıl önce Ekim 2020’de söylediği “Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor” sözleri bunu doğrular nitelikteydi. Hatta kendi adamları tarafından yaratılan trol ordusu da Erdoğan’ın hedefleri arasında görünüyor.

31 Mart kaybından sonra ise bu rahatsızlıkların tavan yaptığı iddia ediliyor. Teşkilatların ve AKP’lilerin rehavete kapılmasındaki en büyük etkinin de sosyal medyada AKP’yi destekleyen trol hesapların ve AKP’ye yakın gazetecilerin “Pek çok yerde AKP’li adaylar seçimi kazanacak” değerlendirmeleri olduğu ifade ediliyor. Bu tür değerlendirmelerin de “Hem teşkilatlarda hem de başkan adaylarında ‘Kesin kazanıyoruz’ güvenini yarattığı” ileri sürülüyor. Hal böyle olunca kulisler kaynıyor.

TROL ORDUSUNDAN "RAHATSIZ"

17 Nisan’da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuşmuş ve şöyle demişti: “Eleştiri, tamam. Öz eleştiri, tamam. Ama AK Partiyi, özellikle de fedakarlık abidesi olan AK Parti teşkilatını, eleştiri ya da öz eleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Partiye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz. Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok.”

2 Mayıs’ta ise iktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinden Emrah Özcan’ın haberinde; yerel seçimden sonra AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında partiyi ve partilileri hedef alan trol hesapların tespiti ve bunların önlenmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimat verdiği iddia edildi.

Özcan’ın haberine göre; parti kaynakları Erdoğan’ın, “Özellikle X üzerinden 14 ana hesap ve onlara bağlı 60’a yakın bot hesap üzerinden partimizin kurumsal kimliğine ve kurmaylarımıza yönelik itibar suikastı gerçekleştirildiğini tespit ettik. Birçoğu para harcanarak yaptırılıyor. Saldırıyı yapanlar, yaptıranlar ve arkasında kimlerin olduğu, kimin için yapıldığı raporlarımıza girdi. Konuyu çok ciddi takip ediyoruz. Trol meselesi bitirilecek” dediğini söyledi.

ZENGİN RAPOR HAZIRLADI

Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in haberine göre ise AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, bir rapor hazırlayarak Erdoğan’a sundu. İddiaya göre; raporda trol olarak adlandırılan hesapların yaptığı paylaşımlar, bu paylaşımların partiye zararları gibi başlıklar yer aldı. Ayrıca sosyal medya üzerinden itibar suikastını kimlerin, hangi metotla yaptıkları, hangi trolleri kullandıkları gibi konularda bilgi verildiği aktarıldı. Sosyal medyanın yanı sıra medyada AKP’ye yakınlığı ile tanınan yorumcuların açıklamalarının da seçim sonuçlarına etkilerinin irdelendiği ifade edildi.

REHAVET SEBEBİ BULUNDU: ANKET ŞİRKETLERİ

Yıllarca anket şirketleriyle beraber çalışan Erdoğan’ın son yıllarda bu şirketlere kızgın olduğu da biliniyor. Örneğin haziran 2022’de Van’daki bir toplantıda “Sevgili gençler anket adı altında ortaya sürülen manipülasyon araçlarında verilmek istenen havaya siz hiç bakmayın” demişti.

Şirketler seçimlerden sonra da hedefe konuldu. AKP’de 31 Mart’taki yerel seçimler döneminde, belediye başkan adaylarına “Kendilerinin CHP’nin adaylarının önünde oldukları ve seçimi kazandıklarına yönelik yanlış anketlerin gösterildiği” iddiası da konuşuldu. Bu anketler nedeniyle “Seçimi kazandığına kesin gözüyle bakan adaylar ile teşkilatların rehavete kapıldığı ve bu durumun da motivasyonu düşürdüğü” ileri sürülüyor.