AB Konseyi, tartışmalı göç ve iltica anlaşmasını kabul etti
Avrupa Birliği Konseyi, mültecilerin aylarca kabul merkezlerinde tutulmasının yolunu açacak tartışmalı yeni Göç ve İltica Anlaşması'nın onaylandığını duyurdu.
Fotoğraf: Pixabay
Avrupa Birliği (AB), yıllar süren tartışmalardan sonra, mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskini barındırdığı gerekçesiyle eleştirilen yeni göç ve iltica kurallarını kabul etti.
AB Konseyinden yapılan açıklamada, Konsey'in, yeni Göç ve İltica Anlaşması'nı onayladığı duyuruldu.
Açıklamada AB Dönem Başkanı Belçika'nın İltica ve Göç Bakanı Nicole de Moor'un "Bu yeni kurallar Avrupa iltica sistemini daha etkili hale getirecek ve üye ülkeler arasındaki dayanışmayı artıracak. AB, düzensiz göçün temel nedenleriyle mücadele etmek amacıyla üçüncü ülkelerle yakın işbirliğini de sürdürecek" ifadelerine yer verildi.
Seçim kampanyalarının önemli unsurlarından göç ve iltica yönetimi hakkında böyle bir kararın, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine 3 hafta kala alınması dikkati çekti.
AP'nin 10 Nisan'da onay verdiği anlaşma, AB'nin Resmi Gazetesinde yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek. Uygulamaya ise ancak 2026'da başlanabilecek. Üye ülkelerin anlaşmayı 2 yıl içinde ulusal hukuklarında kabul etmesi gerekiyor.
ANLAŞMANIN İÇERİĞİ
Göç ve iltica konusu, halihazırda İrlanda'nın başkentinde 1990'da imzalanan Dublin Sözleşmesi ile düzenleniyor. Buna göre, mültecilerin ilk varış ülkesinde iltica başvurusu yapmaları, ardından başka bir AB ülkesine geçmişlerse bunu başvuruyu yaptıkları ülkeye iletilmeleri gerekiyor.
AB'nin göçü yönetmekten sorumlu kurumu olarak Komisyon, Dublin Sözleşmesi'nin yerine geçecek bir dizi yasa teklifinden oluşan "Göç ve İltica Anlaşması"nı hazırladı.
ANLAŞMAYA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Uluslararası insan hakları kuruluşları, AB'nin yeni göç ve iltica kurallarının sınırdaki kontrollerin genişletilmesinin, mültecilerin aylarca gözaltı merkezlerinde kalmasının yolunu açabileceğinden endişe ediyor. Ayrıca "mücbir sebep" durumlarında üye ülkelere çeşitli muafiyetler sağlaması nedeniyle uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskine dikkat çekiliyor.
İnsan hakları kuruluşları, AB'nin üçüncü ülkelerle yaptıkları anlaşmalar yoluyla sınır kontrolünü "dışsallaştırma" ve Avrupa'nın mülteci koruma sorumluluklarından kaçması yönünde adım anlamına geldiğini belirtiyor. (DIŞ HABERLER)