15 Mayıs 2024 12:18

EMEP: Sürekli Nakba’ya karşı halkların intifadası kazanacak!

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, binlerce Filistinlinin sürgün edildiği, binlercesinin katledildiği Nakba'nın (büyük felaket) yıldönümünde Filistin halkı ile dayanışma çağrısı yaptı.

EMEP: Sürekli Nakba’ya karşı halkların intifadası kazanacak!

Fotoğraf: Ashraf Amra/AA

14 Mayıs 1948’de kuruluşunu ilan eden İsrail’in 15 Mayıs 1948’den itibaren Filistin halkına yönelik tehcir ve katliamlarla sürdürdüğü etnik temizlik ve işgal, Filistin halkı tarafından Nakba (büyük felaket) olarak anılıyor. Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Nakba'nın yıldönümünde yazılı açıklama yayımladı. "İsrail’in saldırıları durmalı, emperyalist devletler bölgeden çekilmelidir. Gazze halkının ihtiyacı olan her türlü yardım acil olarak yapılmalıdır" diyen Aslan, Türkiye işçi sınıfını ve bütün emekçileri Filistin için sessiz kalmamaya çağırdı. Aslan, İsrail devletiyle askeri ve diplomatik bütün ilişkilerin kesilmesi ve Netanyahu'nun savaş suçlusu olarak yargılanması talebini dile getirdi.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1947’de BM üyelerinin çoğunluğunun oyuyla İsrail devlet olarak tanındığını, İsrail devleti ardından Filistin halkına yönelik katliama başladığını belirten Aslan, bugün olduğu gibi o günde siyonist İsrail devletinin arkasında ABD emperyalizminin olduğunu vurguladı. Bir milyona yakın Filistinlinin evinden, yurdundan olduğunu, çok sayıda insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Aslan, Nakba'nın Filistin için 1948 yılında kalmış bir katliam olmadığını belirtti.

"İSRAİL BU CÜRETİ ABD VE AVRUPALI EMPERYALİST DEVLETLERDEN ALDI"

Aslan şöyle devam etti:

"Geçen 76 yıl boyunca Filistinliler’in aşama aşama topraklarından sürülmesi ve kıyımı devam etti. Dünyadan yalıtılmış ve İsrail devletinin zulmü altında yaşamaya zorlanan, ülkesi ikiye bölünmüş Filistin halkı bedeniyle, taşla, tüfekle kıyımlara karşı intifada adını verdiği direnişleri örgütlediler. Bugün yıldönümü yaşanan Nakba’nın bir benzeri gelişmiş silahlar ve katlanmış bir acımasızlıkla sürdürülüyor. İsrail’in Siyonist yönetimi dünya halklarının kınama eylemlerine, protestolarına rağmen çocuk, yaşlı demeden halkın üzerine bombalarını yağdırmakta ısrar ediyor. İsrail devleti bu cüreti, arkasına aldığı, saldırılara başladığı ilk andan itibaren çocuk katili Netanyahu’nun yanına giderek sırtını sıvazlayan ABD ve Avrupalı emperyalist devletlerden aldı. Çünkü İsrail Ortadoğu’nun jandarması olarak görülmektedir. Petrolün, enerjinin, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının, Hindistan’dan Avrupa’ya kadar uzanacak Amerikan kanalının, kârlı açık deniz ve kara ticaretinin, pazarların, tedarik zincirlerinin güçlendirilmiş hakimiyeti için uğraşan emperyalizme ve ‘bölge jandarması’na sessiz kalan bölge devletleri de kıyımın ortağıdır.

ULUSLARARASI DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Ancak Filistin halkı yalnız değildir. Dünyanın her yerinde, kendi ülkelerinin devlet ve hükümetlerinin baskılarına rağmen halkların İsrail katliamlarına yönelik protestoları devam ediyor. Ortadoğu ve Filistin’in kaderini belirleyecek olan emperyalistler ve Siyonist İsrail değildir. Dünya genelinde işçilerin, emekçilerin ve gençlerin işgale ve katliama karşı yükselen tepkileridir. Ortadoğu, Ortadoğu halklarının, Filistin Filistinlilerindir. İsrail’in saldırıları durmalı, emperyalist devletler bölgeden çekilmelidir. Gazze halkının ihtiyacı olan her türlü yardım acil olarak yapılmalıdır. Sürekli Nakba’ya son verecek olan, Filistin halkının mücadelesi kadar onu yalnız bırakmayacak olan halkların uluslararası dayanışmasıdır. Türkiye işçi sınıfını ve bütün emekçileri Filistin için sessiz kalmamaya çağırıyoruz. İsrail devletiyle askeri ve diplomatik bütün ilişkiler kesilsin! Netanyahu savaş suçlusu olarak yargılansın!" (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et