Demokrasi İçin Birlik "Kobane’den Gezi’ye ekmek ve adalet" paneli düzenledi
Demokrasi İçin Birlik, "Kobanê’den Gezi’ye Ekmek ve Adalet" başlığıyla dün panel gerçekleştirdi. Her iki davanın da siyasi intikam davası olduğunu belirten konuşmacılar dayanışma çağrısı yaptı.
Fotoğraf: MA
Demokrasi İçin Birlik (DİB), Taksim'de bulunan Taksim Hill Otel’de Kobanê Davası’nın karar duruşmasına dair “Kobanê’den Gezi’ye Ekmek ve Adalet” isimli panel düzenledi.
"HER İKİ DAVA HUKUKSUZ"
Gazetemiz Yazarı Nuray Sancar, Kobanê ve Gezi’de direnişlerin çok sert bir şekilde bastırıldığını, ardından Halkların Demokratik Partisi’ne karşı “cadı avının” başladığını hatırlattı. Sancar, her iki davanın da hukuksuz olduğunu ifade etti.
İlahiyatçı Fatma Akdokur, “Ben kral çıplak demek için buradayım. Yüzyıl demokratikleşme çabasına rağmen ülke eşitlik, özgürlük, adalet gibi karakterleler bir türlü mayalanmadı. Geçmişten bugüne çok sayıda kişi katledilip idam edildi. Bunların yapılırken, yasalar elverişli hale getirildi. Hatta Kürtlere karşı yasalara elverişliliğine bile dikkat edilmedi. Bugün Kobanê ve Gezi davaları da o dönemin doğal sonucu olarak önümüzde duruyor. İktidar muktedirliğini bu davalarla sürdürüyor. Toplum kutuplaştırıldı. Öteki dövülürken diğeri ses çıkarmıyor. Kobanê’den özgürlük kararın çıkmasını talep ederek, hak hukuk adalet çerçevesinde yeni bir adım atılması gerektiğini vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
"GEZİ İLE KOBANE’NİN BİRÇOK BENZERLİĞİ VAR"
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün, iktidarın iki davayla muhalefeti tehdit ettiğini kaydetti. 15 Temmuz darbe girişimine değinen Akgün, iktidarın bu konudaki “Allah’ın lütfu” sözünü hatırlattı. İki davanın da “otoriterleşmeyi” artırdığını vurgulayan Akgün, Selahattin Demirtaş hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını hatırlattı. Kararın ardından Demirtaş hakkında başka bir gerekçeyle tutuklamanın gerçekleştiğini ifade eden Akgün, “Siyasi müdahaleler sonuç vermeye başlandı. Bundan bir gün sonra ‘Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı bırakamayız’ denildi. Burada bir niyet var. Gezi’yle Kobanê birçok benzerliği var. Ama siyasi anlamda ilk olarak Osman Kavala’nın davasıdır. Kavala hakkında beraat kararı verildi aslında ama hemen sonra başka bir suçtan tutuklandı. AİHM, Anayasa’ya uygun şekilde karar çıkacağını umuyoruz. Partimizin tavrı merak ediliyor. Eksikliklerimiz oldu ama bu bizim sorumluluğumuzdur. O yüzden her iki davanın da olumlu sonuçlanması için üstümüze düşeni yapacağız. Her iki davada siyasi intikam davası ise çözüm de siyasidir. Bunun için mücadele edeceğiz” diye belirtti.
DAYANIŞMA VURGUSU
Can Atalay’ın avukatı Kemal Aytaç, ülkenin çoğu yerinde adalet nöbetlerinin başlatıldığını ve Emine Şenyaşar’ın örnek olduğunu ifade etti. Birçok adalet nöbetinin devam ettiğini ifade eden Aytaç, adalet nöbetlerinde bir araya gelemediklerini dile getirdi. “Her ateş kendi ocağında sönüyor” diyen Aytaç, “Kamuoyu oluşmaz ise sonuç alınamaz. Bizim bu dağınıklık halimiz iktidarın sopasını kullanmasına izin veriyor. Güçlü olduğumuzda geri adım attırıyoruz. Bizim çoğalmamız bir olmamız gerekiyor. Örgütlü yapıların bir biriyle dayanışma içerisinde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"SİYASİ İNTİKAM DAVALARI"
Ardından söz alan DEM Parti Riha Milletvekili Mithat Sancar, iki davanın siyasi saiklerle açıldığını belirtti. Sancar, “Davaların siyasi olmasının nedenlerinden biri siyasi intikamdır. Kobanê eğer düşseydi İŞİD varlık kazanabilecekti. Bu hesapları takip eden biri de AKP idi. AKP böyle bir değişime yatırım yaptı. Ama Kobanê direnişi bu hesapları boşa çıkardı. Bu yüzden bu dava bir siyasi intikam davasıdır. Dünyada ve Türkiye’de sergilenen protestolar oldu. Ama 6, 8 Ekim’e protestoları hapsetmek bir hafıza operasyonudur. Orada bile ne olduğu açısından belli bir durum yok. Partimiz Meclis’e çok sayıda araştırma önergesi verdi. Ama iktidar kabul etmedi. Bunları yapsaydık hafızayı iktidarın güdümüne bırakmamış olurduk. Ardından 7 Haziran 2015 seçimleri geldi ve AKP içerisinde bir deprem etkisi yarattı. Burada HDP fikriyatının önemi ortaya çıktı. Gezi’de iktidarı sarsan etkili toplumsal olaylardan oldu. Çok renkli ve boyutluydu. Bu toplumsal uyanış ve birlikte mücadelenin iktidarın hesaplarını bozmaması mümkün değildi. Gezi iktidarın kimyasını bozdu” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)