16 Mayıs 2024 16:22

TTB'den açıklama: İki dakikada bir randevu ile sağlık olmaz

TTB: "Sorumluluğu yurttaşlara ve sağlık emekçilerine atmak yerine randevu sorunun asıl nedenlerinin 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' ve bu yönde uygulanan yanlış politikalar olduğu kabul edilmelidir."

Fotoğraf: Burcu Yıldırım

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve birçok ilden tabip odaları online basın açıklaması düzenleyerek, son dönemde sağlık alanında tartışılan randevu uygulaması başta olmak üzere sağlıktaki birçok soruna dair görüşünü açıkladı. Basın açıklamasını okuyan TTB II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, pandemide olduğu gibi Sağlık Bakanı Koca’nın verilerle oynayarak hakikati çarpıttığını ifade etti. TTB’nin önerilerini kamuoyu ile paylaşan Dr. Ökten, “Toplumu hasta eden çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesini, kışkırtılmış sağlık politikalarına yol açan ve sağlık sistemini çökme noktasına getiren 'Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nden vazgeçilmesini, acilen basamak sistemine geçilmesini, aile hekimleri sayısının artırılmasını, aile hekimleri başına düşen nüfus sayısının azaltılmasını, bölge tabanlı sağlık sistemine geçilmesini öneriyoruz” diye ifade etti.

2003 yılında uygulamaya konan “Sağlıkta Dönüşüm Projesi"nin sağlıkta yarattığı yıkıma değinen Dr. Ökten, Sağlık Bakanı Koca’nın 9 Mayıs 2024’te ‘Ulusal Sağlık Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı’’nda yaptığı açıklamalara da değindi. Bakan Koca’nın önerdiği çözümlere cevaben konuşan Dr. Ökten, “hem sağlık hizmeti sunanlar açısından hem de sağlık hizmeti alanlar açısından var olan sorunları çözmekten oldukça uzak çözüm önerilerdir” dedi.

“SORUNUN RANDEVUYA GELMEYEN HASTALARA YÜKLENMESİ GERÇEK DEĞİLDİR”

Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nden (MHRS) aylar sonraya verilen muayene, tetkik ve ameliyat randevularının artık ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini ifade eden Dr. Ökten, “Sağlık Bakanı’nın bu sorunu randevusuna gelmeyen hastalara yüklemesi gerçekçi değildir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında poliklinik sayısı 850 milyon, acile başvuru sayısı 150 milyon olarak açıklanmıştır. Poliklinik sayıları açısından bakıldığında bir kişinin bir yılda hekim veya bir sağlık birimine başvuru oranı 10 olarak belirtilmiştir. Bu, OECD ülkeleri arasında en yüksek oranlardan biridir” diye ifade etti.

“BAKAN PANDEMİDE OLDUĞU GİBİ YİNE VERİLERLE OYNAYARAK GERÇEĞİ ÇARPITIYOR”

Acile başvuru oranında Türkiye’nin dünya birincisi olduğunu ifade eden Dr. Ökten, “Sağlık Bakanı nüfusun 4’te 1’inin aldığı hastane randevusuna gelmediğini ifade etti. Oysa sistemin tıkanmasına neden olan randevusuna gelmeyen hastalar değildir. 850 milyon poliklinik sayısı olan bir ülkede, 81 milyon gelinmeyen randevunun randevu sistemindeki tıkanıklığın baş sorumlusu olmadığı açıktır. Ayrıca randevusuna gelmeyen hastaların bir bölümü de randevusuz şekilde hizmet almaktadır. Burada Sağlık Bakanı daha önce pandemi ve depremde olduğu gibi verilerle oynayarak hakikati çarptırma yoluna gitmektedir” diye konuştu.

“RANDEVUYA GELMEYEN HASTAYA UYGULANACAK YAPTIRIM İNSAN HAKLARINA AYKIRI BİR DURUMDUR”

Onaylı randevu sistemi uygulamasına dair değerlendirme yapan TTB II. Başkanı Dr. Ökten, “Sağlık Bakanı yaptığı açıklamalarda randevulu ve randevusuz hasta bakılma oranlarının yaklaşık aynı olduğunu belirtmiştir. Bu durumda Sağlık Bakanı TTB’nin uzun süredir söylediği “5 dakikada sağlık olmaz”, “5 dakikada muayene yapılmaz” söylemimizi doğruluyor. 10 dakikada verilen randevular arasında randevusuz gelenlere bakıldığında 3-5 dakikada bir hasta bakıldığı gerçeği ile karşı karşıya gelmekteyiz. Burada algı yaratan TTB ve tabip odaları değil gerçekleri ifade etmeyen Sağlık Bakanlığıdır. 2-3 dakikaya bir hasta bakılmasına olan tepkimiz sayesinde ilgili hastane ve Sağlık Bakanlığı açıklama yapmak zorunda kalmıştır” dedi. “Sadece poliklinik randevularında değil, tetkikler için verilen randevu sürelerinin çok daha uzun olduğunu belirttiğimiz halde Sağlık Bakanlığı bunu hiç gündemine almamıştı. Bakan yaptığı açıklamada bu konuya da değinmek zorunda kaldı” diyerek devam eden Dr. Ökten, Sağlık Bakanı’nın bahsini etmediği bir diğer gerçeğin ameliyat randevularının da aylar sonraya verildiğini söyledi. Randevuya gelmeyen hastaya herhangi bir şekilde yaptırım uygulamanın insan haklarına ve kişilerin sağlık hakkına aykırı bir durum olduğuna dikkat çeken Dr. Ökten, “sorumluluğu yurttaşlara ve sağlık emekçilerine atmak yerine randevu sorunun asıl nedenlerinin Sağlıkta Dönüşüm Programı ve bu yönde uygulanan yanlış politikalar olduğunu kabul etmelidir” diyerek; açıklamanın başında ifade ettiği Sağlıkta Dönüşüm Programının sağlık alanında yarattığı sorunlara dikkat çekti.

TTB NE ÖNERİYOR?

Açıklamanın devamında Türk Tabipleri Birliğinin önerisini aktaran Dr. Ökten şunları ifade etti. “Toplumu hasta eden çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesini, kışkırtılmış sağlık politikalarına yol açan ve sağlık sistemini çökme noktasına getiren “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nden vazgeçilmesini, acilen basamak sistemine geçilmesini, aile hekimleri sayısının artırılmasını, aile hekimleri başına düşen nüfus sayısının azaltılmasını, bölge tabanlı sağlık sistemine geçilmesini öneriyoruz. Sağlık Bakanı, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, birinci basamağı kuvvetlendirecek girişimler yapmadığı sürece bu sorunun çözülmeyeceğini artık anlamalıdır. Sağlık Bakanı’na her yıl artan hasta ve hastalık sayısının övünülecek bir durum olmadığını, aksine istifa edilecek bir durum olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.”

Açıklama ardından söz alan çeşitli illerden tabip odalarının başkan ve üyelerinin aktarımları şöyle:

İstanbul Tabip Odası YK üyesi Dr. Ertuğrul Oruç: İktidar bir sıkışmışlık içerisinde, bu oldukça net anlaşılıyor. Teşvik, performans gibi uygulamalarla hem sağlık emekçilerini daha çok çalıştırmak hem de soruna çözüm bulmaya çalışıyorlar, bunu görebiliyoruz. İstanbul’da ciddi bir randevu krizi var. Hastalarımız özellikle kamu hastanelerinden randevu bulmakta zorluk yaşıyorlar. Göztepe Şehir Hastanesinde 2 dakikaya bir randevu verildi. Ancak bu büyük bir infial yarattı. Yapılmak istenen nitelikli hasta muayenesinin gaspıydı. Başhekimlik ve Sağlık Bakanlığı geri adım atmak zorunda kaldı. Halen randevu süreleri üzerinde bir baskı söz konusu. Bakana göre sorun hastaların aldığı randevuya gelmiyor olmasında. Oysa yapılması gereken hastane temelli sağlık sisteminden vazgeçilmesidir. Çözüm koruyucu hekimliği öne çıkarmakta.

Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Mine Coşkun: Ben MHRS baskısı dolayısıyla emekli olmuş bir hekimim. MHRS, mola sisteminin olmadığı bir sistemdir. Ancak hasta gelmeyince doktorun ihtiyaçlarını giderdiği bir sistemden bahsediyoruz. Bakanlık sistemdeki sorunun onaylanmama olduğunu düşünerek onaylı randevuyu getirdi. Ancak bunlar çözüm değil. Bu kışkırtılmış sağlık talebi kabul edilemez buluyoruz.

Mersin Tabip Odasından Dr. Nasır Nesanır: Şu an hastanelerdeki randevu sistemi, kusursuz bir fırtınaya benziyor. Bu kusursuz fırtınanın ayakları var. Bu ayaklardan birinde ekonomik kriz ve yoksullaşma, sağlıksız kentler ve dahası insanların sağlığını bozan ve kronik hastalıkları artıran etkenler söz konusu. Bu yüzden bu temeldeki olumsuz koşullar iyileştirilmediğinde hastanelere başvuru sayısında azalmayı göremeyiz.

Eskişehir-Bilecik Tabip Odasından Dr. Nazan Aksaray: Karşımızda Sağlıkta Dönüşüm denen bir canavar var. Bu uygulamadan yani Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sonucu olan uygulamadan acilen geriden dönülmesini istiyoruz. Bu uygulamada halkın da bir değerinin olmadığını ifade etmek gerekiyor. Yurttaşların sağlığa ulaşmakta yaşadığı tüm zorlukların temelinde bu sorunlu program yer alıyor. Buradan elbette yurttaşlara da seslenmek istiyorum; biz hastalarımızla birlikte mücadele etmek istiyoruz. Hastalarımla birlikte mücadele ederek kazanacağız. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Foça Belediyesi işçileri ödenmeyen ücretleri için sokağa çıktı

SONRAKİ HABER

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında toplam 72 yıl 3 ay hapis cezası verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa