4+4+4’le temeli atılan yeni müfredatı ve ÇEDES’i istemiyoruz
Mamak Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu, ÇEDES ve yeni eğitim müfredatına dair yaptığı açıklamada, "Sermayenin değil toplumun yararının gözetildiği bir eğitim modeli istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Mamak Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu, ÇEDES ve yeni eğitim müfredatına dair açıklama yaptı. Süleyman Nazif İlkokul önünde yapılan açıklamayı Süleyman Nazif İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Nazik Şirin Akın okudu. Akın, “Açıklanan bu müfredat ve ÇEDES benzeri uygulamalar, laikliğe ve bilimsel eğitim ilkesine aykırıdır. Bu yönüyle Anayasa’ya ve Millî Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır. Dayatılan ırkçı-dinci değer yargısını inşa etmeye çalışan bu müfredat, farklı inanç gruplarına mensup insanlar bakımından Anayasa’nın din ve vicdan özgürlüğü ilkesine de aykırıdır. Bizler, ezbere dayalı olmayan müfredat, beceri temelli bir eğitim-öğretim programı, sınavsız bir eğitim sistemi istiyoruz. Dinin değil bilimin temel alındığı ve sermayenin değil toplumun yararının gözetildiği bir eğitim modeli istiyoruz” diye konuştu.
AKP tarafından yeni müfredat diye duyurulan ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla yaşama geçirilmek istenen eğitim modelinin cemaatlerin-tarikatların ve belli bir değer yargısının eğitim modeli olduğunu ifade eden Akın, “Bu model, evrensel değerler yerine tek tek ahlaki ve dini değerlere indirgenmiş bir değer yargısının eğitim modelidir. Bu model ‘değerler’ adı altında belli bir inancın okullarda çocuklarımıza dayatan anlayışın eğitim modelidir. Bu model, eğitimde dinselleştirme çabalarına hizmet eden, dindar ve kindar bir kuşak yaratma çabasının eğitim modelidir” diye ifade etti.
YENİ MÜFREDAT ÇOCUKLARIMIZA ORTAÇAĞ KARANLIĞINI VAAT EDİYOR
Herkes için çağdaş, laik, bilimsel, demokratik ve beceri temelli bir eğitim talep ettiklerini söyleyen Akın, “Oysa bize dayatılan bu modelde bütün bunlar düşünülmediği gibi çocukların üstün yararı da kamusal bir yarar da gözetilmemiştir. Bu modelde bizim çocuklarımıza “Orta Çağ Karanlığı” vaat edilmektedir” dedi.
Her dersin içeriğinde bilimsellik ile dinciliğin yer değiştirdiğine dikkat çeken Akın, “evrensel değerlerin yerini ise kendi değer yargıları almış durumdadır. Bu modelde, laiklikten söz edilmediği gibi sekuler yaşamı tehdit eden bir dil de benimsenmiş durumdadır. Biyoloji dersinde bilim insanları ırkına ve dinine göre ifade edilmiş; matematikte, mühendislik konuları olan integral gibi konular çıkartılmış; inkılap tarihi dersinde Atatürk ve devrimleri seyreltilmiş ve 15 Temmuz’u öne alan bir taslak hazırlanmıştır. Neredeyse her dersin içeriğine dini bilgiler eklenip, sanat-felsefe-fen bilimleri yüzde 35 oranında seyreltilmiş; Cumhuriyet devrimlerine karşı medrese müfredatını dayatan bir model benimsenmiştir. Bunun yanında İngilizce, bilişim teknolojileri, resim, müzik ve beden eğitimi gibi derslere ise yeni müfredatta hiç yer verilmemiştir” dedi.
Her durumu, paraya-ranta çeviren “Siyasal İslam”’ın bu modelle basım-yayımdan matbaaya, dağıtım ihalelerinden yayın piyasasına kadar milyon dolarları büyük bir iştahla cebe indirme telaşında olduğuna dikkat çeken Akın, “Bu müfredatta ne veliler ne öğrenciler ne de öğretmenler-akademisyenler var. Bu müfredatta; sadece dayatmacı, tekçi, mezhepçi bir anlayışla, kökü dışarıda FETÖ benzeri cemaatler ve tarikatlar var. Bu müfredatta uzun bir süredir okullarda “değerler eğitimi” adı altında yürüttükleri ÇEDES benzeri uygulamalar, neredeyse bütün derslerin içeriğinde var” diye konuştu.
“TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAK İSTİYORLAR”
Kendisi gibi düşünene “adalet”, kendisi gibi yaşayana “sevgi”, kendisi gibi davranana “saygı”yı anlatıp, toplumu bölüp kutuplaştırmak istediklerini ifade eden Akın, “ Kendi deyimleri ile kindar bir nesil yetiştirmek istiyorlar. Adına ‘ÇEDES/Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ diyorlar. İmamlar derse giriyor, çocuklar okuldan alınıp camilere taşınıyor. Çevre, denilince akıllarına mezar temizliği, cami havlusu süpürme geliyor; üstelik bunu bizim çocuklarımıza yaptırıyorlar. Ama yabancı şirketlerin ülkemizin yer altı kaynaklarını sömürmesi için kullandığı siyanüre ve çevre felaketine sebep olan birçok projeye tek kelime dahi etmiyorlar. Değer, denilince asla ‘eşitlikten’ bahsetmiyorlar. Çünkü kendi lüks ve şatafatlarını saklamak istiyorlar. Evrensel değerler yerine kanaat, şükür, iffet, mahremiyet, fıtrat gibi kendi değer yargılarını ‘değer’ diye toplumun her kesimine dayatıyorlar. Yıllardır çocuklarımıza ezberci eğitimi dayattılar. Eğitimde parası olanın merdivenleri üçer beşer tırmandığı, parası olmayanın ya çırak okullarında veya MESEM gibi uygulamalarda sömürü çarklarına teslim edildiği ya da cemaat okullarına, cemaat yurtlarına verildiği bir düzen kurdular. Kurslara, dershanelere borçlanarak saçılan paralarımız milyarlarca lira ediyor. Aşımızdan ekmeğimizden, sıktığımız kemerimizden ayırdığımız paralarla çocuklarımız okusun; meslek sahibi olsun diye çırpınıyoruz. Okullara, dört çocuğumuzdan biri aç gelip aç dönüyor. Okulda temiz-ücretsiz su içmeden eve dönüyor” diye ifade etti.
“LAİK, BİLİMSEL VE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DAYALI BİR EĞİTİM İSTİYORUZ”
AKP iktidarının 4+4+4’le bütün bunların alt yapısını hazırladığını; kız çocuklarını erken yaşta evliliğe, erkek çocuklarını ise çocuk işçiliğine mahkum ettiğini söyleyen Akın, “Şimdi de karma eğitimi kaldırmak ve her okulu birer İmam Hatip’e, her dersi birer din dersine çevirmek istiyor. Bizler dün zorunlu din derslerine HAYIR dedik; bugün de her dersin din dersine dönüştürülmesine, ÇEDES’e, MESEM’e ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinize HAYIR diyoruz. Açıklanan bu müfredat ve ÇEDES benzeri uygulamalar, laikliğe ve bilimsel eğitim ilkesine aykırıdır. Bu yönüyle Anayasa’ya ve Millî Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır. Dayatılan ırkçı-dinci değer yargısını inşa etmeye çalışan bu müfredat, farklı inanç gruplarına mensup insanlar bakımından Anayasa’nın din ve vicdan özgürlüğü ilkesine de aykırıdır. Bizler, ezbere dayalı olmayan müfredat, beceri temelli bir eğitim-öğretim programı, sınavsız bir eğitim sistemi istiyoruz. Dinin değil bilimin temel alındığı ve sermayenin değil toplumun yararının gözetildiği bir eğitim modeli istiyoruz. Bizler çocuklarımız için laik bilimsel, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, hak ve özgürlüklere saygılı bir eğitim modeli istiyoruz. Her okulda, her mahallede, her sokakta halk düşmanı ‘Maarif modelinizle, ÇEDES’inizle, MESEM’inizle, örümcekleşmiş rantçı zihniyetinizle mücadele edeceğiz." diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)