Rıza Bey Apartmanı Davası'na "epoksi işlemi ile izinsiz tamirat" damga vurdu
Rıza Bey Apartmanı davasına dahil edilen kat maliki sanıklar iddiaları reddederken, çelişkili ifadeler veren sanıklar mahkeme salonunda gerginliğe neden oldu. Dava 20 Eylül 2024' de ertelendi.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 119 kişinin yaşamını yitirdiği depremde 36 kişinin hayatına mal olan Rıza Bey Apartmanı davasının 16. duruşması bugün görüldü.
Davaya yeni eklenen, epoksi işlemi yaptırdığı iddia edilen kat maliki sanıkların kimlik tespiti yapılmasıyla duruşma başladı. Tutuklu sanıklar yargılama sürecinde adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, davada tutuklu sanık kalmamıştı. Sanıklardan Hasan Hüseyin Özkan ve Ali Serdar Bayram duruşmaya SEGBİS yöntemiyle katıldı.
“SANIK İFADELERİ ÇELİŞKİLİ YÜZLEŞME YAPILSIN”
Kızılkanat Mimarlık Mühendislik Ltd. Şti. Sahibi İskender Kızılkanat, Durak Kaya ve Ali Serdar Bayram'ın ifadelerinin çelişkili olduğunu söyleyen müdafi Avukatı Zeynep Sedef Özdoğan sanıkların yüzleştirilmesi gerektiğini söyledi.
SALONDA GERGİNLİK YAŞANDI
Rıza Bey Apartmanı'nda kızı Zarife Doğan' ı kaybeden Kamil Doğan, sanıkların çelişkili ifade vermesinin ardından sanıklara soru soran Avukatını alkışlaması üzerine Hakim duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Acılı babanın duruşma salonundan çıkarılmak istenmesine tepki gösteren aileler, avukatlar ile özel güvenlik arasında kısa süreli arbede yaşandı. Acılı baba Doğan, sanıklara "Paraları nereye koydunuz. Benim kızımın 15 Mayıs'ta doğum günüydü. Ben onun mezar taşına sarıldım. Sizi tüm dünyaya teşhir edeceğim." dedi. Duruşmaya kısa süre ara verilmesinin ardından devam edildi.
DAVADA SANIK SAYISI 15'E ÇIKTI
Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar dava açılmıştı.
Bir önceki duruşmada dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da “görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin bu dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15’e çıktı.
EPOKSİ İŞLEMİ RUHSATSIZ İZİNSİZ
Cumhuriyet Savcısı, şüpheliler C.Ş. ve S.T. 'nin yapı malzemeleri şirketinin yetkilisi ve ortağı olduğu tespiti yaptı. M.Ü.Y.'nin de bu şirkette sorumlu inşaat mühendisi olarak çalıştığını, 2003’te apartmanın taşıyıcı sistem elemanlarına epoksi enjeksiyon ile projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat işlemi yaptıklarını ifade etti.
Depremde yıkılan binada meydana gelen ölüm ve yaralanmalardan sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine ulaşıldığını belirten Cumhuriyet Savcısı "Şüpheli E.P. de yapının taşıyıcı sistem elemanlarına epoksi enjeksiyon ile projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat işlemi yaptırılması amacıyla kurulan heyette bulunması ve bu tamiratın yapılmasına katkı sunması nedeniyle sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Şüphelilerin 1. derece deprem bölgesi olan İzmir’de mevzuata ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdikleri eylemlerin sonuçlarını öngördükleri ancak buna rağmen mevzuata ve yapı tekniğine aykırı davrandıkları anlaşılmıştır.” değerlendirmesini yaptı.
"HATIRLAMIYORUM SORUMLULUĞUM YOK"
Taşıyıcı sistem elemanlarına epoksi enjeksiyon ile projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat işlemi yaptırılması amacıyla kurulan heyette yer aldığı ve işlemi yapmakla suçlanan sanıklar, "Haberim yok", "Görmedim" ve "Ben imza attım ama yapılırken orada yoktum." ifadelerini kullanırlarken, avukatların sorduğu, sorulara çelişkili ifadeler verdiler.
KIZILKANAT'IN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ
Avukat Zeynep Sedef Özdoğan Kızılkanatlar Mimarlık ve Mühendislik Şirketi sahibi İskender Kızılkanat'ın delil karatma ihtimaline karşı tutuklanmasını ve şirketinde arama yapılmasını talep etti.
Hasan Hüseyin Özkan'ın ifadesini hatırlatan Avukat Dilek Güzel de, "İskender Kızılkanat'ın tutuklanması talebini tekrar ederken, diğer sanıkların 'bilmiyorum', 'haberim yoktu' ifadelerini kabul etmiyoruz." dedi.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Mahkeme Başkanı tutuklama taleplerini reddederken dava 20 Eylül 2024 saat 10.00'a ertelendi.
Duruşmanın ardından depremzede aileler ve Tüm Yargı Emekçileri Kültür ve Dayanışma Derneği ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Depremde iki çocuğunu, annesini ve iki yeğenini kaybeden adliye çalışanı Hüseyin Bilgin Yücel okudu. Açıklamada deprem riskine dikkat çeken Bilgin, "Davada adı geçen herkes ortak suçludur. Hiçbirinin sorumluluğu diğerinden az değildir." dedi. (İzmir/EVRENSEL)