Demokratik kampüslerde insanca yaşam!
Geneli henüz kampüsle sınırlı olsa da Zeren Ertaş eylemlerinde olduğu gibi yurdun dört bir yanına sıçrayan eylemler; gün geçtikçe öğrencilerin gündeminde daha fazla yer kaplıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Nisa Sude DEMİREL
Niteliksizleşen hizmetler, sermayenin arka bahçesine dönüşen üniversite kampüsleri, her geçen gün baskıyı artıran kayyum rektörler... Üniversiteliler bu koşullarda barınmadan beslenmeye, üniversite içi demokratik işleyişlerden karar mekanizmalarına dahil olmaya kadar taleplerini birçok biçimde yükseltmeye çalışıyor. Geneli henüz kampüsle sınırlı olsa da Zeren Ertaş eylemlerinde olduğu gibi yurdun dört bir yanına sıçrayan eylemler; gün geçtikçe öğrencilerin gündeminde daha fazla yer kaplıyor.
"DEVRİM’SİZ ŞENLİK OLMAZ"
ODTÜ öğrencilerinin gündeminde her yıl Devrim Stadyumunda düzenlenen Bahar Şenliğinin yasaklanması girişimleri var. Bu karara karşı önce şenlik yürüyüşü düzenleyen ardından rektörlük önünde nöbet başlatan öğrenciler, nöbetlerini 10 gün boyunca sürdürdü. 10 gün boyunca taleplerine herhangi bir dönüş alamayan öğrenciler, kendi şenliklerini düzenleyeceğini ifade etti.
ÜCRETSİZ ŞENLİK TALEBİ
Bir şenlik eylemi de Bilkent’te düzenlendi. Bilkent Üniversitesinin iki gün süren şenliği Mayfest’te biletlerin öğrencilere 400 liraya satılacak olmasına öğrenciler tepki gösterdi. Öğrenciler rektörlük binası önünde toplanarak Mayfest’in birden fazla sanatçıyla ve ücretsiz olarak yapılması, 3 gün sürmesi, etkinliklerin çeşitlendirilmesi gibi taleplerde bulundu. Öğrenciler taleplerinin cevapsız kalması halinde yeniden eylem yapacaklarını ifade etti.
BARİKATSIZ ŞENLİK HAKTIR!
Koç Üniversitesinde de şenlik bilet fiyatları öğrencilerden tepki gördü. Koç Üniversitesi bu sene bahar şenliği biletlerini öğrencilere 750 TL’ye sattı. Bilet fiyatlarını karşılayamayan öğrencilerin yurtlardan şenliği izlememesi için de sıkı ‘önlemler’ alındı. Yurt perdelerinin çekilmesi ve balkonların kilitlenmesi kararına karşı öğrenciler şenlik alanına “Biletsiz, barikatsız şenlik haktır” pankartıyla geldi.
İNEK BAYRAMI’NA YİNE YASAK
Ankara Üniversitesinde ise öğrenci topluluklarının organize ettiği geleneksek İnek Bayramı yine sansürlendi. Bunun üzerine SBF öğrencilerinin yıllık çıkardığı ve İnek Bayramı’nın örgütleyicilerinden mizah dergisi Kazgan, sosyal medya hesabından açıklama yaparak “İnek Bayramı dekanlık tarafından düzenlenebilecek veya tüllabın kararından bağımsız olarak sadece ferman temsilcileri ve festival komitesinin inisiyatifine bırakılacak bir bayram değildir. İnek Bayramı yalnızca 18 temsilcinin geleneği değil tüm tüllabındır” dedi.
"ÖĞRENCİLER KARAR ALMA SÜREÇLERİNE DAHİL OLSUN"
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin gündemi ise ‘Duvarsız üniversite’ eylemleriydi. Rektörlüğün üniversiteyi müzeye dönüştürme hamlesi 8 Şubat'ta “İstanbul Üniversitesi dünyaca ünlü kampüsünün kapılarını ziyaretçilere açtı” başlıklı haberlerle duyuruldu. Öğrencileri kararı günlerce protesto etti. ‘Kampüs öğrencilerindir’, ‘Beyazıt bizimdir bizim kalacak’ dövizleriyle eylemler düzenleyen öğrencilerin önüne çevik kuvvet yığıldı.
Öğrenciler üniversite yönetiminin öğrencileri karar alma mekanizmalarından dışlayarak karar almasına tepki gösterdi. Eylemler sonucu üniversite yönetimi ziyaret saatlerinde sınırlamaya gitmek zorunda kaldı.
ÖZGÜR, DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE
Boğaziçi Üniversitesinde Fen ve Edebiyat Fakültesinin ikiye bölünmesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi altındaki bölümlerin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine bağlanması, İİBF binasının Hukuk Fakültesi’ne tahsis edilmesi öğrencilerin tepkisini çekti. “Fakültelerimize dokunma” pankartıyla toplanan öğrenciler yönetimin kapılarını kilitlediği İİBF binasında forum düzenledi. Bu eylemin ardından 16 öğrenci ‘tedbir amaçlı’ üniversiteden uzaklaştırılmıştı. Bu uzaklaştırmalarla öğrenciler ‘demokratik üniversite nöbeti’ni başlatmış, bir hafta boyunca kapı önünde oturma eylemi düzenleyerek çeşitli taleplerini gündeme getirmişti.
BÜTÇE SERMAYEYE DEĞİL, ÖĞRENCİLERE
Hacettepe Üniversitesi öğrencileri de yemekhane zammına ve amfi tiyatronun organizasyon şirketine kiralanmasına karşı eylemler düzenledi. Yemekhane zammının geri çekilmesi ve üniversite bütçesinin öğrenciler için kullanılmasını talep eden öğrenciler bu talep için iki defa rektörlük binasına yürüdü. ‘Öğrenciye zam şirketlere rant’, ‘Sermayeye değil eğitime bütçe’ sloganlarıyla eylemler düzenleyen öğrenciler karar alma süreçlerine öğrencilerin dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
"NİTELİKSİZ YURTLAR MEZAR OLUYOR"
Bu eğitim yılına damga vuran eylemler ise Aydın Güzelhisar KYK Kız Yurdunda kalan Zeren Ertaş’ın bindiği asansörün düşmesiyle hayatını kaybetmesi üzerine gerçekleştirildi. Eylemlerde niteliksiz barınma koşullarına tepki gösterilirken ülke genelinde çoğu KYK yurdunun önünde eylemler yapıldı, yurt müdürlerinin engellemelerine karşı “Ölmek değil yaşamak istiyoruz” denildi.
Yalnızca tehlikeli asansörler değil, KYK yurtlarının oldukça niteliksiz koşulları kamuoyuna yansıdı. Niteliksiz yurt yemeklerinden, aydınlatmasız yurt yollarına kadar KYK yurtlarının güncel durumu ortaya döküldü. Neredeyse her ilde süren kitlesel eylemlerin sonucunda uzun süre sonra tüm KYK yurtlarında asansörler denetlendi.