20 Mayıs 2024 05:09
/
Güncelleme: 16:30

Maarif müfredatı kime hizmet edecek?

Modelin amacı laik, bilimsel, demokratik eğitim görmesinin araç ve amaçlarını kaldırarak, egemen olanın amacına göre biçimlenen "milli ve manevi değerler” adı altında maarif anlayışı yerleştirmektir.

Maarif müfredatı kime hizmet edecek?

Fotoğraf: Eda Aktaş/ Evrensel

Orhan YÜCE
ÖV-DER Denetleme Kurulu Başkanı

Milli Eğitim Bakanı, 26 Nisan’da bir yılın değil, on yılın çalışması olan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni bir açıklamayla duyurdu. Bu süre içinde akademisyenlerin, öğretmenlerin ve diğer eğitim paydaşlarının görüşlerinin alındığını ve toplanan bilgilerin sistematik hale getirildiğini belirtti.

AKP hükümeti 22 yıllık iktidarı süresinde en çok değişimi, eğitim alanında yaptı. Gelen bakanlar her değişimi bir önceki sistemi kötüleyerek yaptı. 

2004 yılından sonra okul öncesi eğitimden başlayarak üniversiteye kadar bütün öğretim programlarını değiştirdi. Tekrar 2017/2018 öğretim yılında eğitim sisteminin felsefesinden öğretim yöntemlerine, ölçme değerlendirmeden ders kitaplarına kadar tüm öğretim programını tekrar değiştirdi.

4+4+4 İLE DİNİ EĞİTİM ARTIRILDI

2012 yılında 8 yıllık temel eğitimi parçalayarak, 4+4+4 diye anılan değişimle zorunlu din dersleri ve ahlak bilgisine ek olarak seçmeli Kur’an-ı Kerim, hz. peygamberimizin hayatı, temel dinî bilgiler, İslam bilimi tarihi ve İslam kültür ve medeniyet tarihi gibi dersleri ekledi. Tüm liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesi adı altında gözde okulların kadroları değiştirildi, okul müdürleri ve müdür yardımcıları imam-hatip ve ilahiyat mezunlarından görevlendirildi. Devlet okullarından ödenekler kesilerek, özel okullar desteklendi. Eğitimin özelleştirilmesinin yolları daha da genişletildi. Bu uygulamalar sonucu, binlerce çocuk ve genç okulları terk etti, çocuk gelin, çırak çocuklar ortaya çıktı. Çocuklar MESEM (mesleki eğitim merkezi) adı altında sermayenin sömürüsüne sunuldu, birçok çocuk güvencesi çalışması ortamında canından oldu.

Bakan, 2022 yılında STK dediği tarikat ve cemaatlerle ÇEDES (Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum) protokolleri imzalayarak imam, vaiz ve cemaat elemanlarına okulları açtı.

MAARİF MODELİ İLE EĞİTİM BİLİMDEN UZAKLAŞTIRILDI

Tüm bunlar yetmedi Şimdi de, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile eğitimin tüm yapısını bilimden, laiklikten, demokratik ve insan hakları değerlerinden uzaklaştırarak “milli ve manevi değerler” adı altında dincileştirmenin son adımlarını atmaya yöneldi.

Bakan Yusuf Tekin, bu modeli açıklarken, “Programların … Millî, manevi ve insani değerlerimiz istikametinde hayata geçirilmesi amaçlanmıştır … Bize ait ve bizim değerlerimizle inşa edilmiş, bizim referans değerlerimizin ışığında oluşturulmuş bir eğitim sisteminin inşası için gerekli çalışmalarımızı tamamladık, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız inşallah” diyerek niyetini çok açık ifade etmiştir.

Din, yapısı gereği inananla inandığı değerler arasındaki bir ilişkidir. Dinsel değerleri devletin ve kurumların işleyişi haline getirmek, tarihte savaşların nedeni olan alana sürüklemek demektir. Ortadoğu bunun acısını yıllardır yaşamaktadır. Dinsel değerlerin devlet kurumlarına sokulması, ortak değerlerle bir araya gelmiş ulusun parçalanması, ümmet anlayışının egemen olmasına hizmet eder.

On yıldır üzerinde çalışılan, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nde gerekçeler ve amaçlar açıklanırken, tüm ifadeler çağın ve toplumun ihtiyaçları üstünden dinlendirilmiş, pedagojik anlayışlar sıralanmış ancak tüm bu ifadeler ve gerekçeler yaşama geçirmek için değil, esas amaca hizmet için kullanılmıştır.

Her şeyde takiye yapan hükümet, bu modelde de takiye yöntemini kullanmıştır.

OSMANLI ANLAYIŞI YERLEŞTİRİLDİ

Bu model, taslakta da ifade edildiği gibi “… Ahlaki pusula olarak, millî ve manevi değerlerimiz: Erdem-değer-eylem” olarak açıklanmıştır.

Yani modelin amacı çağın ihtiyacı olan, laik, bilimsel, demokratik ve her ulusun ve azınlığın kendi dilinde eğitim görmesinin araç ve amaçlarını kaldırarak, kriterleri belli olmayan, kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişen, egemen olanın amacına göre biçimlenen “milli ve manevi değerler” adı altında maarif (Osmanlı) anlayışını yerleştirmektir.

Bu modelde diyalektik yoktur, değişim ve eleştiri, farklı görüşlere saygı ve doğayı anlama yorumlama yoktur. İtaat ve onay vardır. Bu model bir eğitim/ öğretim modeli değil, ezberleme ve kabul etme modelidir.

Bakan, Müfredatı seyrekleştiriyoruz adı altında, bilimsel ve pedagojik (matematik, fizik, kimya, biyoloji, felsefe, resim, müzik vb.) değerlerin azaltılması ve tüm öğretim programlarının dinselleşmesinin yolunu açmaktadır. Zaten PISA (uluslararası öğrenci değerlendirme programı) verilerine göre OECD ülkelerinin en altında yer alan ve temel yeterliliklere sahip olmayan, okuduğunu anlamayan, anlatamayan, yorumlayamayan çocuklarımız daha çok karanlığa gömülmek istenmektedir.

Bu model; hem Anayasa’nın 42. maddesinde ifade edilen, … Çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı hükmüne, hem de uluslararası sözleşmelerde belirtilen eğitim hakkına aykırıdır. 

Modelin “Milli ve manevi değerlere sahip çıkma” dışında amaçlarının gerçekleştirilmesi bu yapısıyla mümkün değildir.

Örneğin, beden sağlığı ifade edilirken "Düzenli beslenme, uyku, egzersiz ve bağımlılıktan kaçınma gibi faktörlere dayanır” deniyor. Halbuki, derinleşen yoksullukta, her 4 çocuktan birinin okula aç gittiği, 4 çocuktan 3’ünün dengeli beslenemediği yaşanan bir gerçeklikken, okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi için Mecliste verilen önergelerin, iktidar ve ortağı tarafından reddedilmesi takiye anlayışına çarpıcı bir örnektir.

Modelin ana hedefi, milli ve manevi değerlere sahip, “huzurlu aile ve toplum” yaratmak olarak ifade ediliyor. Yokluk ve yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren toplumun büyük kısmının huzurlu ve mutlu olabilmesi için, insanca yaşayacak bir geliri, evi ve çalışma ortamı olması gerekir.

Yine modelde ifade edilen, “öğrencinin ihtiyaçlarına göre eğitim” alabilmesi için, çocukları yarış atına çeviren sınav sisteminin kaldırılması, okullara öğretmen atanması, sınıfların azaltılması, ulaşım ve barınma sorunun çözülmesi gerekir. Ancak ne bakanlığın ne hükümetin böyle bir çalışması yoktur.

DEVLET OKULLARININ PARALI OLMASININ YOLU AÇILDI

Eğitimi, “dinci ve kinci” bir nesil yetiştirmeye hazırlayan bakanlık, yönetmeliği değiştirerek okul öncesine aidat koydu ve gelecek yıllarda tüm devlet okullarının   paralı hale getirilmesinin yolunu açtı.

Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde minicik çocuklara kefen giymesini, ölü yıkamasını, cin ve perinin çarpmasını öğreten bir model, çağın gereklerini karanlığa gömmeyi amaç edinen bir modeldir.

Her ünitesinde bir duanın okunmasını, anlatılmasını ve yorumlanmasını isteyen bu model; bilimin, evrimin, demokrasinin ve laikliğin kalıntılarının da eğitimden ve yaşamdan silinmesini gerçek amaç olarak görmektedir

EĞİTİM TÜM PAYDAŞLARIYLA PLANLANMALIDIR

Sonuç;

Müfredat, eğitimin sisteminin anayasasıdır. Bu anayasanın, çağın gerekleri olan laik, bilimsel, demokratik ve ana dilinde eğitimi amaç edinen bir içeriğe sahip olması gerekir.  Bunun için eğitimin gerçek paydaşları olan sendikalar, veli dernekleri, bilim insanları ve pedagogların ortak çalışması sonucu oluşturulmalıdır. Bu amaç doğrultusunda oluşturulan müfredat, parasız, yarışmasız, yetenekleri öne alan bir ortamda, eğitim sosyolojisi, psikolojisi almış, kadrolu öğretmenler tarafından verilmelidir.

Irkçı, bireyci ve asimilasyoncu değil, faklılıkları zenginlik gören, toplumun pozitif değerlerrine sahip çıkan ve ana dili eğitimini amaç edinen bir özelliğe sahip olmalıdır. Ancak bu model ülkeyi demokratikleştirir, modernleştirir, insanı çağdaşlaştırır, savaşın değil barışın kalıcı olmasını sağlar.

Bunların da gerçekleştirilmesi örgütlü bir toplumun oluşturulmasıyla mümkündür.

*Arabaşlıklar editör tarafından eklenmiştir

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et