21 Mayıs 2024 12:33
Son Güncellenme Tarihi: 21 Mayıs 2024 16:46

AYM 10 Ekim Katliamında ihlal görmedi | "Katliamın öncesi ve sonrası aklandı"

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, AYM’nin kamu görevlilerinin soruşturulmaması nedeniyle yapılan başvuruları kabul etmemesinin katliamın öncesi ve sonrasının aklanması olarak değerlendirdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Anayasa Mahkemesi, 103 kişinin IŞİD saldırısında hayatını kaybettiği 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda kamu görevlilerinin yargılanmaması ile ilgili yapılan 9 ayrı başvuruyu birleştirerek karara bağladı. AYM başvuruları "Hayatını kaybedenlerin ölümlerinde sağlık hizmetinin gecikmesi ya da alana gaz sıkan polislerin sorumluluğunun olup olmadığının tam olarak anlaşılamadığı" gerekçesiyle kabul edilemez buldu.

AYM'nin kararına tepki gösteren 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, “Anayasa Mahkemesi de devletin katliamdaki sorumluluğunu ortaya koyan delilleri inkar edenler ittifakına katıldı!” dedi.

16 Mayıs 2024 tarihinde gerekçeli kararını açıklayan Anayasa Mahkemesinin, 2016 yılında Mülkiye Müfettişlerinin raporuna rağmen kamu görevlileri hakkında soruşturmaya izin vermeyen Valiliği, soruşturma açmayan Ankara Savcılığını haklı bulduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi

“Anayasa Mahkemesinin 9 grup altında incelediği başvuruda;

  • Yakınını kaybeden ya da yaralanan bir grup başvurucunun, sunulmuş bütün raporlara rağmen katliamda zarar gördüklerinin tam anlaşılamadığına,
  • Bir grup için, hiç verilmemiş bir karara itiraz etmedikleri iç hukuk yollarının tüketilmediğine,
  • Bir grup için olmayan bir hukuk yoluna başvurmadıkları için iç hukuk yollarının tüketilmediğine,
  • Doğrudan hedef alınan bir grup için hedef olup olmadıklarının kesin olmadığına,
  • Hayatını kaybedenlerin ölümlerinde sağlık hizmetinin gecikmesi ya da alana gaz sıkan polislerin sorumluluğunun olup olmadığının tam olarak anlaşılamadığı için “açıkça dayanaktan yoksun” olduğuna gibi hukuka, mantığa ve vicdana sığmayacak bir karar verildi.”

“SUYA SABUNA DOKUNMAYAN BİR KARAR”

8 yıl sonra usulü sebeplerle ve açıkça gerçeğe aykırı gerekçelerle kabul edilemez bulunan bu kararla başvurucuların mağdur olduğunun inkar edildiği, idari ve adli yargıdaki bütün aşamaların çarpıtıldığının altı çizilen açıklamada; “Sonuç olarak 10 Ekim Ankara Katliamı, öncesini ve sonrası aklandı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerinin, ‘Katliamda sorumlulukları olduğu için haklarında ceza soruşturması başlatılmalı’ dediği Ankara Emniyet Amirlerinin sorumluluklarının tartışılmasından kaçılmıştır. Katliamın istihbarını gizleyen, yeterli güvenlik önlemini almayan, insanları bile bile ölüme gönderen o amirler, bugün İçişleri Bakanlarının çete kavgalarında bir bir düşerken Anayasa Mahkemesinin suya sabuna dokunmayan bu kararını biz açıkça dayanaktan yoksun ve kabul edilemez buluyoruz” denildi.

“MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Hukuk mücadelesinin Anayasa Mahkemesinin “mağdur olduklarının belirsiz olduğu” nitelemesi yaptığı müvekkillerinin gayretiyle süreceği vurgulanan açıklamada; “Devletin güç savaşlarından bize düşen kırıntılarla değil, tırnaklarımızla kazıyarak elde ettiğimiz gerçeklerle bütün sorumluları mahkum edeceğiz. Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Katilleri de koruyanları da unutturmayacağız” ifadelerine yer verildi (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Recep Hantaş'ı öldüren polise yine ceza verilmedi

SONRAKİ HABER

Hatimoğulları: Normalleşme dediğiniz, Kürtsüz bir normalleşmedir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa