Gazi Üniversitesi öğrencileri: Özgür bir üniversite ortamı istiyoruz

Amerika’da İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamlarına karşı Filistin halkının yanında olduklarını duyuran üniversite öğrencileri ve akademisyenlere yönelik antidemokratik uygulamalara tepki gösteren Türkiye’deki üniversite yönetimleri, öğrencilerinin hak taleplerine göz açtırmıyor. İkiyüzlü tutumunu sürdürenlerden biri Gazi Üniversitesi yönetimi. Gazi Üniversitesi öğrencileri, üniversitede yaşadıkları sorunlara ilişkin ses çıkarmak istediklerinde hem üniversite yönetiminin hem de üniversitedeki ülkücü grupların baskısı altında kaldıklarını söyledi. Gazi Üniversitesi öğrencileri, tüm bu baskılara karşı özgür bir üniversite ortamında öğrenim görmek istediklerini dile getirdi.

“BASKI ALTINDAYIZ”

Gazi Üniversitesinde yemekhane zamlarından şenliklerin iptal edilmesine kadar birçok soruna itiraz eden öğrenciler bir araya gelmelerinin çeşitli baskılarla engellendiğine dikkat çekiyor. Gazi Üniversitesinde okuyan bir öğrenci, tüm baskılar ve güvenlik endişesi nedeniyle ismini paylaşmak istemiyor. Üniversitede yıllardır varlığını şiddet ve tehditle koruyan ülkücü gruplara işaret eden öğrenci “Bu oluşumlar mafyavari yapılanmalarıyla birçok öğrenciye yükseköğretim sürecini zehir ediyor. Öğrenci toplulukları üzerinde kurdukları baskı o kadar büyük ki çoğu topluluk yapacağı etkinliklerde ülkücülerin ‘rahatsız etme’ ihtimaline karşı saatlerce düşünüyor, özgürce ve öğrencilerin istediği yönde etkinlikler yapmaya maalesef ki cesaret edemiyor. Kendilerine yıllarca hizmet etmiş insanları bile sokakta kurşun yağmuruna tutabilen bu yapının zorbalık ve şiddetinin hedefi olmuştur” diye konuştu.

“TEHDİTLER FAKÜLTE KAPISINDA BAŞLIYOR”

Bahar şenliklerinin yeniden yapılması için talepte bulunduklarını anlatan öğrenci “Okulumuzda yıllardır yapılmayan bahar şenliklerinin geri gelmesi için Twitter’da ‘Gazifest’ isimli bir etiket açtık ancak rektörlükten herhangi bir ses çıkmadı. Öte yandan bu ülkücü teşkilat okul yönetimi ve akademisyenler arasında da güçlü. Hak aramak isteyen öğrenciler de artık bunlara boyun eğmek istemiyor” dedi. Başka bir öğrenci de zamla yemekhane ücretinin bir anda 20 TL olduğunu, binbir emek verilen toplulukların etkinliklerinin engellendiğini ya da önlerine zorluklar çıkartıldığını anlatarak “Tüm bunlara ses çıkaramamamızın bir sebebi var. O da var olan baskı ve tehditler. Herkes bu durumdan şikayetçi ama fakültenin kapısından girer girmez başlayan korkutma ve sindirme politikası o kadar etkili ki en temel haklarımız elimizden alındığı zaman bile bir araya gelemiyoruz” ifadelerini kullanarak bu durumun öğrencileri umutsuzluğa sürüklediğini söyledi.

ÖĞRENCİLER TEHDİT EDİLİYOR, ŞİDDET GÖRÜYOR

Üniversitede eğitim görmekte olan bir öğrenci, güvenlik endişeleri nedeniyle kişisel bilgilerini paylaşmak istemediğini belirterek yaşadıklarını şöyle anlattı: “Gazi Üniversitesi'nin içerisinde onlarca yıldır varlığını şiddet ve şiddet tehdidi ile korumuş olan milliyetçi teşkilatlanmadan bahsetmek istiyorum. Bilindiği üzere yalnızca okulumuz içerisinde değil; ülkenin her bir köşesinde magandalık ve mafyalıkları ile korku salan bu oluşum, okulumuz içerisinde de birçok öğrenciye ayrımcı ve ırkçı tutumlarıyla yükseköğrenim sürecini zehir ediyor. Bir yıl boyunca okulun en kalabalık öğrenci topluluklarından birinin yönetim kurulunda görev almış biri olarak birinci elden şahit olduğum şekilde size aktarıyorum. Teşkilatın, öğrenci toplulukları üzerinde kurdukları baskı o kadar büyük ki; çoğu topluluk yapacağı etkinliklerde ülkücüleri "rahatsız" etme ihtimallerine karşın her bir etkinlik üzerine saatlerce düşünüyor, özgürce ve öğrencilerin istediği yönde etkinlikler yapmaya maalesef ki cesaret edemiyor. Teşkilat, öğrenci toplulukları üzerinde teşkilatın etkinlik ve tanıtımlarının reklamını yapmaları için yoğun bir baskı kuruyor. Bu sebeplerden dolayı öğrencilerin keyifli bir üniversite hayatı yaşaması imkansız hale geliyor. Eleştirilere mahal vermemek amacıyla teşkilat, şiddete başvurmaktan asla çekinmiyor. Kendi partileri içerisinde yıllarca kendilerine hizmet etmiş insanları sokakta kurşun yağmuruna tutabilecek potansiyele sahip yapılanmadan, elbette ki kendilerinden olmayana acıması beklenemez. Pek çok Gazi Üniversitesi öğrencisi bu zorbalık ve şiddete en az bir kez şahit olmuş ya da hedefi olmuş durumda.”

BAHAR ŞENLİKLERİ TALEBİNE DÖNÜŞ GELMEDİ

Bahar Şenliklerinin geri gelmesi için Gazi öğrencilerinin talepte bulunduklarını söyleyen öğrenci, “Son günlerde Gazi Üniversitesi öğrencileri olarak, okulumuzda yıllardır yapılmayan Bahar Şenlikleri'nin geri gelmesi için bu gerici zihniyete karşı koymaya çalıştık. Twitter'da ‘gazifest’ isimli bir tag açtık ancak rektörlükten isteklerimize karşılık herhangi bir ses alamadık. Tahmin edersiniz ki teşkilat yalnızca öğrenciler arasında değil, okul yönetimi ve akademisyenler arasında da güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor. Gerici ve bağnaz zihniyetlerini üniversitedeki bütün öğrencilere empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazı öğrenciler kampüste bir araya gelip haklarını almak için protestolar yapmak istese de çoğu kişi can güvenliğinden endişe ettikleri için böyle bir protestoya destek vermekten çekiniyor. Son günlerdeki olaylardan sonra teşkilat üyelerinin sosyal medyada karşıt görüşlerini bildiren öğrencilerin isimlerini not ettiklerine dair duyumlar aldık. Bir daha ki sefere acımasız yumruklarının hedefi aramızdan biri olabilir. Gazi Üniversitesi öğrencileri olarak bu faşistlere daha fazla boyun eğmek istemiyor, okul içerisindeki olayların, okul dışında da ses getirmesini istiyoruz. Çürümüş düzenleri ellerinde patlayana kadar mücadelemize devam edecek ve özgür bir üniversite ortamında öğrenim görmek için çabalayacağız” dedi.

"FAKÜLTEDEN GİRER GİRMEZ KORKUTMA, SİNDİRME POLİTİKASI BAŞLAR"

Bir mezun öğrenci ise üniversite öğrencilerinin yaşanan sorunlara karşı ses çıkartmadığını ifade ederek, “Yemekhanesi bir anda 20 lira olur ses çıkarmaz, bin bir emek verdiği topluluğunun etkinlikleri, stantları engellenir ya da önüne bin bir türlü zorluk çıkartılır, ses çıkarmaz. Üniversite hayatının vazgeçilmezi olan şenlikler ve etkinlikler ya genç zevke uygun olmayan, kapsamsız şekilde yapılır ya da hiç yapılmaz. Gazi Üniversitesi öğrencisi yine ses çıkartmaz. Bunun bir sebebi tabi ki var, Gazi Üniversitesi’nde var olan geleneksel öğrenci birliklerinin namı malum. Yıllardır kendinden olmayanı’ zorbalama, yaşam tarzına müdahale etme, üniversite hayatının vazgeçilmezi olan topluluk etkinlikleri, stantlar ve şenliklere (kendi geleneklerine(!) uygun değilse) köstek olma hikayelerini dinliyoruz. Bu hikayeler daha fakültenizin kapısından girer girmez başlıyor. Kimileri için bir hikaye olarak kalıyor kimileriyse birebir tecrübe ediyor maalesef. Kime sorsak bu durumdan çok mutsuz çok şikayetçi ama herkes fakültenin kapısından girer girmez başlayan korkutma ve sindirme politikalarının etkisine o kadar kapılmış durumda ki en temel hakları elinden alındığı zaman bile bir araya gelemiyorlar” diye konuştu.

"ÜNİVERSİTE BİZİMDİR"

Öğrenci şöyle devam etti: “Gazi Üniversitesi fakültelerinin eğitim kalitesi, mezunlarının kişisel ve akademik kaliteleri ve üniversite hayatı kalitesi/konforu ile öne çıkmak yerine çoğunlukla siyasal kavgaları ve olumsuzluklarıyla gündem oluyor. Bu durum gelecek öğrenciyi ve mevcut öğrenciyi itiyor, mezunların ise üniversite ile bağ kurmadan ayrılmasına sebep oluyor. Unutmayın ki üniversiteyi üniversite yapan içindeki öğrencileridir, verdiği mezunlarıdır. Öğrenci arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum, unutmayın ki bu üniversite bizimdir de.” (Ankara/EVRENSEL)