22 Mayıs 2024 13:31
/
Güncelleme: 18:40

Diyarbakır’da Kobanê yürüyüşü polis ablukasında yapıldı

Kobanê davasında Eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu siyasetçilere ağır cezalar verilmesine tepkiler sürüyor.

Diyarbakır'da DBP il binasının önünden İstasyon Meydanı'da kadar yürüyüş düzenlendi. Yurttaşların destek verdiği yürüyüşte DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, DEM Parti milletvekilleri, DBP ve DEM Partili yöneticiler ile Barış Anneleri de yer aldı.

Polis, yürüyüşün başlatılacağı DBP il binası önünde toplanan kitlenin yürümesine izin vermedi, yürüyüşün yapılacağı sokağın girişini ablukaya alarak yürüyüşe engel oldu.  Kitle polisi, sloganlarla alkışlarla düdükler çalarak protesto ederken, il başkanları ve polis arasında müzakereler sürdü.

"BU CEZA HAKİM VE SAVCININ VERDİĞİ CEZA DEĞİL"

Eyleme katılan Barış Anneleri, "Selahattin Demirtaş ne yaptı? Tüm Kürtlerin onuruydu. Selahattin Demirtaş'tan korkuyorlar. Onun cezasını kabul etmiyoruz. Bu ceza hakim ve savcının verdiği ceza değil Bahçeli ve Erdoğan'ın verdiği bir ceza, onu serbest bırakmaya korkuyorlar” diyerek tepki gösterdi.

Polisle süren müzakere sonucu ablukanın kalkmasıyla yürüyüş sürerken yürüyüş boyunca kitle ve polis arasında sık sık gerginlik yaşandı.

DBP üyeleri eylem yapıyor

Fotoğraf: Ekin Elif Saltık/Evrensel

DBP üyeleri eylem yapıyor

Fotoğraf: Ekin Elif Saltık/Evrensel

DBP üyeleri eylem yapıyor

Fotoğraf: Ekin Elif Saltık/Evrensel

Yürüyüşün ardından bir süre sonra polis kitleye müdahale etti.

"ONLAR KADINLARIN, EMEKÇİLERİN, YOKSULLARIN HAKKINI SAVUNDU""

Abluka altında süren yürüyüşün ardından kitle İstasyon Meydanı’na ulaştı. Burada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Kobanê davası kararının Türkiye tarihine kara bir leke olarak yazıldığını söyledi. “Onlar bir suça karşı kendilerini savunmadılar. Onlar faşist, otoriter rejime karşı demokrasiyi, insan haklarını, yaşam hakkını, Kürt halkının haklarını, Alevileri, farklı hakların ve insanların haklarını savundular. Onlar kadınların haklarını ve yaşamlarını savundular. Onlar doğayı savundular. Onlar bir kuru ekmeğe muhtaç olan işçinin, emekçinin, yoksulun haklarını savundular. 100 sene sonra hukuk fakültelerinde ders mahiyetinde okutulacak bir savunma gerçekleştirdiler” diyen Hatimoğulları, ceza alan siyasetçilerin “Bizler dimdik direniyoruz, sizler de dışarıda dimdik direnin” mesajını gönderdiğine vurgu yaptı. Hatimoğulları sözlerinin devamında “Bu karar hukuki değil, siyasi bir karardır. Erdoğan, saray ve küçük ortağı Ankara'dan verdikleri demeçlerle, genel merkezden yazdıkları iddianamelerle hazırlanmış olan bir dosyadır. Bu dava HDP'den, ezilenlerden, sömürülenlerden, Kürt halkından intikam alma davasıdır. Bu dava düzmece bir kumpas davasıdır. Bizim elimizi siyaseten bükemeyen AKP ve ortakları bizlere böyle diz çöktüreceklerini zannettiler. Ama HDP ve HDP'liler diz çökmedi. Türkiye demokrasi güçleri diz çökmedi” diye konuştu. 

"BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIZ"

Kürt siyaseti ve siyasetçileri ile birlikte onlarla dayanışma içinde olan sol ve sosyalistlerin de hedef alındığını vurgulayan Hatimoğulları, “Türkiye'nin sosyalistleri, devrimcileri, demokratları, aydınları olarak, aydınlık bir geleceği kurmak isteyenler olarak sözümüz olsun ki yürüttüğümüz mücadeleden bir adım geri atmayacağız” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et