İmamoğlu’nun Roma gezisi medyada tartışılmaya devam ediyor
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gazetecilerle yaptığı Roma gezisi tartışılmaya devam ediyor.
Fotoğraf: ANKA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 2027 Avrupa Oyunları için düzenlenen imza törenine katılmak üzere Roma’ya götürdüğü 73 kişilik kafilede Ertuğrul Özkök, İsmail Saymaz, Barış Pehlivan, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Can Özçelik, Alişer Delek, Nevşin Mengü gibi 37 gazetecinin de yer alması tartışma yarattı. Özellikle konaklama masraflarının İBB tarafından karşılanması tepki çekerken, gazeteciler görüşlerini dile getirdi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimse kusura bakmasın, belediyelerin görevi, kamusal alanda içkiyi özendirici işler yapmak, gazetecileri özel uçaklar tutup şarap festivallerine götürmek değil, insanları alkol belasından uzak tutmaya çalışmak olmalıdır” demiş; İmamoğlu ise “Bazı gazeteciler bize eşlik etti. Bu tarihi olaya hem şahitlik yaptılar hem de bunun kamuoyu tarafından duyurulmasını sağladılar” diyerek cevap vermişti.
MECLİS GÜNDEMİNE GELDİ
Seyahat, Meclis gündemine de geldi. Tasarruf tartışmaları yaşanırken CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile AKP Ankara Milletvekili Osman Gökçek arasında tansiyon yükseldi.
Ağbaba, fahiş fiyatlar ve stokçuluk konusundaki cezaları içeren kanun teklifinin 6. maddesi üzerinde yaptığı konuşmada, fahiş fiyat artışlarından hükümeti sorumlu tuttu ve “Geçen Malatya’ya gitmiş bir bakan, nasıl gitmiş? Özel uçakla” diyerek hükümetin şatafat ve israf içinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine AKP'li Osman Gökçek, "İmamoğlu da Roma’ya uçakla gitti" diyerek karşılık verdi.
Ağbaba ise "Karşımda bir trol çocuğu var! Ben trol çocuğuyla muhatap olmuyorum, trollük yapma yavrum, sen trolsün. Şatafat, israf sizin ahlakınız olmuş" şeklinde tepki gösterdi. Bunun üzerine söz alan Gökçek ise İBB'nin Roma seyahatini eleştirirken gazetecilerin İtalya'da konaklatıldığını ve bu harcamaların İBB bütçesinden yapıldığını ifade etti. Ağbaba'ya cevap veren Osman Gökçek "Bize ahlaktan bahsedenler analarını bacılarını kardeşlerini sabahtan akşama kadar belediyelere yerleştiriyor. Siz bize tasarruftan bahsedemezsiniz" dedi.
GAZETECİLERİN GÖRÜŞLERİ BİRBİRİNDEN FARKLI
Bu arada gazeteciler ise seyahat ile ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi:
Nevşin Mengü: "İşin siyasi tarafı elbette var. Herkes kendi parasını ödesin, derseniz, tahmin ediyorsunuz ki bizim kendi cebimizden böyle bir şey yapmamız, hangi siyasinin uçağına biniyorsak onun parasını biz ödeyelim, o bizim boyumuzu katbekat aşıyor. Ha ama sağ olun sizin destekleriniz sayesinde biz de tabii ki Reuters büyüklüğüne CNN International büyüklüğüne gelirsek hiç merak etmeyin… Önce ben öderim. Anlatabiliyor muyum?"
Faruk Bildirici: "Roma gezisi, İstanbul ile ilgili olduğu kadar İmamoğlu’nun halkla ilişkiler faaliyeti. Öyle olmasa sportif bir etkinlik için spor yazarından çok siyaset yazarı davet edilmezdi geziye. Haberciler açısından bir çıkar çatışması şüphesi doğuruyor."
Fatih Altaylı: "Bu tür etkinliklere katılan gazetecilerin en azından otel parasını kendilerinin ödemesi gerekir. Eğer bunu yapamıyorlarsa geziye katılmamaları gerekir."
Cüneyt Özdemir: Türkiye'de bazı siyasi tabular var. Bunlardan bir tanesi Erdoğan'ın uçağındaki gazeteciler 'bedava' gezdikleri için eleştiriliyor. Bu yeni bir şey değil. Yıllardır yapılan bir şey. Şimdi Ekrem İmamoğlu böyle bir davet düzenliyorsa, bir gazeteci olarak buna gidiyorsan, bu gazetecilerin hepsi aklı başında zeki insanlar. Bu eleştirilerin geleceğini tahmin etmediler mi?
Levent Gültekin: "İmamoğlu'nun kamu kaynağı hassasiyetinin olmadığını gösteriyor. Beyefendi bizim paramızla kendisine cumhurbaşkanlığı şeyi yapıyor bugünden. Burası dingonun ahırı değil ki...Kim olursa olsun hadlerini bilmeyi öğrenmeleri lazım. Bu ülkenin kaynaklarına el uzatmamayı öğrenmeleri lazım. Kendilerine yandaş yaratma, devlet kasasından belediye kasasından kendilerine yandaş yaratma politikalarına yeltenmemeleri lazım."
Nagehan Alçı: "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde uçakta şarap ikramı vardı. Erdoğan'ın başbakanlığının ilk dönemlerinde de alkol servisi vardı. Madem İmamoğlu 40 küsür kişiyi götürüyor. Yeni bir dönemde. O zaman uçağa içki de koyun. Bu ayıp değil günah değil."
Gazeteci Barış Terkoğlu: "Gazetecilik de kamu çıkarı için yapılan bir meslek. Öte yandan ben de kamucu dünya görüşüne sahibim. Her iki açıdan da bu tartışmayı yararlı görüyorum. Zira kamunun parasını ister hükümet ister belediye harcıyor olsun, hesabının sorulması iyi bir şey. Erdoğan'ın kamu kaynaklarıyla bir zengin sınıfı yaratmasını, kendi medyasını kurmasını, kendi sosyetesini oluşturmasını gelecekte bugün muhalefette olanların tekrarlamamasının garantisi bir parti ya da bir siyasetçi olamaz. Kim mi olur? ‘Benim paramı nasıl kullanıyorsun' sorusunu sorabilen, bunun takibini yapabilen halk olur. Son dönemde buna ek olarak eleştirel medyada da bir belediye vesayeti oluşuyor. Kimilerinin 'muhalif medya' diye tanımladığı alana sahiplik edenler, belediyelerle ilişkilerini maalesef doğru mesafede kuramıyor." (MEDYA SERVİSİ)