Hastane yemeklerinde vahim tablo: Sağlıkçının yemeği sağlıksız

Uzun süredir sağlıksız, hijyenik olmayan ve yetersiz kalori değeriyle sağlık emekçileri ve hastalara sunulan hastane yemeklerine dair anket çarpıcı bir tabloyu ortaya koydu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının (SES) 15 ilde 150 farklı iş yerinde 857 sağlık emekçisiyle yaptığı ankete göre ihale usulüyle şirketlerin aldığı yemek hizmetleri ve denetimsizlik sağlık emekçilerini beslemiyor, zehirliyor.

"BESLENMEDEN TASARRUF OLMAZ"

SES Genel Merkezinde yapılan açıklamada anket sonuçlarını paylaşan SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey, sağlık emekçilerinin yemekhane ve beslenme sorunlarının çözülmemesi durumunda yemek boykotları ve iş bırakma eylemleri yapılmasını istediğini aktardı. Bu önerileri dikkat alarak tüm kurumlarda eylem ve etkinliklere başlayacaklarını duyuran Karacabey “Yaşanan sorunları dile getirmemize rağmen yemek hizmetleriyle ilgili sorunlar artarak devam etmektedir. Bu sorun bizlerin ve hastalarımızın sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Bir kez daha ifade edelim sağlıktan, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sofrasından tasarruf olmaz. Nitelikli, besleyici, hijyenik kamusal beslenme hakkımızdan tasarruf ettirmeyeceğiz” dedi.

YEMEK ÇEŞİDİ SINIRLI

SES’in paylaştığı anket sonuçları hastanelerde sağlık emekçileri ve hastalara sunulan yemeklerin vahim tablosunu ortaya koydu.

Ankete katılanların yüzde 11’i çalıştığı kurumda yemekhane hizmeti olmadığını dile getirirken, yüzde 31’i her gün öğlen yemeğine gittiğini, yüzde 18’i yemeğini evden getirdiğini, yüzde 24’ü ise menünün uygunluğuna göre tercih yaptığını ifade etmiştir. Yemek çeşitleriyle ilgili sorulan soruya gelen yanıtlarda ise menülerde çıkan çeşit sayısı yüzde 59 oranında 3 çeşit, yüzde 30 oranında ise 4 çeşit olarak belirtilmiş. Yemekhane lavabolarında her zaman kağıt havlu ve sabun bulunduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 14 iken katılımcıların yüzde 20’si hiçbir zaman, yüzde 23’ü de bazen cevabını vermiş. Yemekhanelerin havalandırılmasının yeterliliğine dair de yüzde 20 hiçbir zaman diye yanıtlamış.

GÖRÜNÜM KÖTÜ, TAT-LEZZET YOK

Ankete göre yemekler tat ve lezzet açısından da sınıfta kaldı. Katılımcıların yüzde 49’u yemeklerin lezzetini nadiren iyi bulurken, yüzde 29’u bazen iyi bulduğunu ifade etmiştir. Katılımcıların yüzde 35’i menüdeki yemeklerde renk kıvam ve tat yönünden uygunluğunu bazen yeterli bulurken yüzde 26’sı hiçbir zaman yeterli bulmadığını belirtmiş. Yemeklerin görüntüsünün güzel ve iştah açıcı olduğunu düşünenlerin sayısı yüzde 1’de kalırken, katılımcıların yüzde 29’u etlerin sert ya da iyi pişmediğini dile getirmiş.

PORSİYONLAR KÜÇÜK, MEYVELER ÇÜRÜK

Tehlikeli ve ağır işlerden sayılan sağlık iş kolunda çalışan emekçiler için yemeklerin porsiyon ölçüleri de önemli. Ancak sağlık emekçilerinin yüzde 39’u yemeklerin porsiyonlarını hiçbir zaman uygun bulmazken, yüzde 25’i nadiren bu kriterlere uygun yemek verildiğini aktarmış. Çiğ sebze ve meyvelerin temiz ve yenilebilir olmasına dair ise katılımcıların yüzde 29’u hiçbir zaman salatadaki sebzelerinin iyi yıkanmadığını söylerken, nadiren iyi yıkandığını düşünenlerin oranı yüzde 28’dir. Katılımcıların yüzde 33’ü ise bazen meyvelerin çürük ve ezik olduğunu ifade etmiştir.

ET VE MEYVE NADİREN ÇIKIYOR

Menüdeki meyve ve salata sıklığı ve çeşitliliğine ilişkin çalışanların yüzde 31’i hiçbir zaman, yüzde 29’u nadiren derken kırmızı et çıkma sıklığına yüzde 34’u hiçbir zaman, yüzde 29’u nadiren cevabını vermiş. Katılımcıların yüzde 36’sı da et yemeklerinin çeşitliliğini hiçbir zaman yeterli bulmazken yüzde 30’u nadiren yeterli bulmuştur.

KAHVALTI YETERSİZ, DİYET MENÜ YOK

24 SAAT kesintisiz hizmet verilen iş kolunda çalışanların kahvaltı talebi de karşılık bulmamış. Çalışanların yüzde 55’i kahvaltı çeşit ve porsiyonlarını hiçbir zaman yeterli bulmazken yüzde 45’i ise yumurta peynir ve süt verilme sıklığını hiçbir zaman yeterli bulmamakta. Önemli kriterlerden biri olan sağlık raporundaki özel beslenme diyetine uygun menünün sağlanması konusunda da sıkıntı büyük. Katılımcıların yüzde 41’i raporuna uygun diyet menüsünü hiçbir zaman alamadığını belirtirken sadece yüzde 3’ü her zaman diyet menüsü aldığını belirtmiştir.

HİJYEN EN ÖNEMLİ SORUN

YEMEKHANELERİN fiziksel koşullarına ve hijyenine dair sorulan sorularda katılımcıların yüzde 25’i yemekhanelerin hijyen ve düzenini bazen yeterli bulurken yüzde 24’ü hiçbir zaman yeterli bulmamakta. Servis ekipmanların hijyen ve temizliğini katılımcıların yüzde 25’i yeterli bulmamakta, yüzde 25’i bazen, yüzde 23’ü nadiren yeterli bulmaktadır. Yemekhane çalışanlarının kılık kıyafeti her zaman temiz ve düzenlidir sorusuna verilen yanıtlarda da benzer cevaplar ortaya çıkmakta.

YABANCI CİSİM, KIL, BÖCEK…

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini kurum yemekhanelerinden uzaklaştıran ve sık sık karşılarına çıkan sorunlardan biri de yemeklerden yabancı cisimlerin çıkması. Eldiven kalıntılarından kıllara ve böceklere kadar çeşitlilik gösteren yabancı cisimlerin çıkma sıklığına katılımcıların yüzde 28’i bazen, yüzde 20’si sık sık, yüzde 20’si nadiren cevabını veriyor. Yemeklerden kaynaklanan mide bağırsak sistemi sistem bozukluklarına dair de veriler de çarpıcı. Yemeklere bağlı besin zehirlenmesini katılımcıların yüzde 33’u hiç yaşamadığını, yüzde 25’i nadiren, yüzde 24’ ü bazen yaşadığını ifade etmiştir. Araştırmaya katılanların yüzde 27’si bazen yemek sonrasında mide ve bağırsak sorunları yaşadığını, yüzde 21’i ise sık sık mide bağırsak sorunu yaşadığını ifade etmekte. 

"DENETİMDE ÇALIŞANLAR DA OLMALI"

Türkieye’nin en önemli hastanelerinden biri olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde de yemek sorunu diğer hastanelerle benzer. SES Aksaray Şube Yöneticisi Aydın Erol, hastanelerdeki yemek hizmetlerinin bir rant alanına dönüştürüldüğüne dikkat çekerek “En düşük teklifi veren firma ihaleyi alıyor. Düşük ücretle ihaleyi alan da en düşük maliyetle yemeği vermeye çalışıyor. Taahhüt ettiği malzemeyi almıyor, çalıştırması gereken insan gücünü de çalıştırmıyor. Ayrıca denetimde de sıkıntılar var. Rant yüzünden bu denetimler de sağlıklı yapılmıyor” ifadelerini kullanarak denetimlerde o hastanedeki sendika temsilcilerinin de bulunması gerektiğini söyledi. Cerrahpaşa’da yemeklerden kaynaklı en az 2-3 kez zehirlenme vakası yaşandığını belirten Erol “Sendika olarak her seferinde tutanak tuttuk, imza topladık ve bunun sonucunda soruşturma açıldı. Ama bu soruşturmaların hep üstü kapatıldı. Eylem yapınca birkaç hafta düzeliyor yemekler sonra yine bozuluyor. Hastane yönetimleri bu işle ilgilenmiyor” ifadelerini kullanarak yemeklerin kamu eliyle verilmesi gerektiğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)