Borusan’ın iki yüzü: Bir yanda sanat, bir yanda sendika düşmanlığı

Sinan CEVİZ

Borusan’da 34 işçi sırf üye oldukları Liman-İş Sendikasından istifa etmedikleri için işten atıldı. Üstelik işten atılırken halk arasında yüz kızartıcı suçlar diye bilinen 25/2 kodu gerekçe gösterildi.

Kısaca hatırlayalım: Sanata değer vermekle, hayır işleriyle övünen Borusan Holdingin Bursa Gemlik’teki limanında çalışan işçiler düşük ücret, fazla mesailerinin ödenmemesi, mobbing ve ağır çalışma koşullarına karşı “İnsanca çalışmak istiyoruz, insan gibi yaşamak istiyoruz” diyerek sendikalaştı. Mart ayı ortasında yüzde 85’le çoğunluğu sağladılar. Bunun üzerine sendikaya üye olan işçilere önce “İstifa edeceksiniz” denilerek baskı yapıldı, ardından 21 Mart’ta 4 işçi işten atıldı.

İşten atmalar üzerine liman işçileri çalışmama haklarını kullandı. 25 Mart sabahı limanın genel müdürü, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve belediye başkanlarının önünde işçilerin taleplerini kabul ettiklerini ilan etti ve atılan işçilere işbaşı yaptırıldı. “Sendikalaşmaya engel olmayacağız, yasalara uyacağız” diye verilen sözün mührü kurumadan bu kez holdinge bağlı Borusan Filarmoni Orkestrasındaki sanatçılar limanda çalışıyor gösterilerek yetki başvurusu engellendi.

ALİ CENGİZ OYUNLARI DEVREYE KONULDU

Borusan haftalardır Ali Cengiz oyunları ile işçileri sendikadan vazgeçirmeye çalışıyor. Tüm bu hukuksuzluklar “Yeni anayasa yapmalıyız” diyenlerin gözü önünde yaşandı ve üstelik anayasal güvence altındaki örgütlenme ve sendika seçme hakkı çiğnendiği halde “dur” denmedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri sendikanın yetkiyi aldığını kendi sistemlerinde görüyor. Buna rağmen hileli işçi kaydırmaya dur demediler. Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan Borusan işçilerinin yaşadıklarını Meclis gündemine taşıdı, bakanlığa sorular sordu ama yine yasaların çiğnenmesine ses çıkarılmadı.

Gelinen noktada 34 işçi işten atıldı; üstelik Borusan yetkilileri sendika üyesi diğer işçilere “Eğer istifa etmezseniz sizi de atacağız” diye tehditler savurmaya devam ediyor. 34 işçinin aileleri açlığa mahkum edilmek isteniyor; anayasal haklarını, sendikalı olma haklarını kullandılar diye.

Atılan işçiler, “Biz bunların bu kadar rahat hareket etmelerini anlayamıyoruz, yıllardır çalışıyor vergi ödüyoruz. Yasa bize bir hak tanımış ve bu hakkı kullandık, amacımız daha iyi koşullarda çalışmak ve biz piyasanın altında ücretler alıyoruz ücretlerimizin düzetilmesini istedik. Kırmadık, dökmedik, sadece sendikaya üye olduk; görmediğimiz muamele kalmadı. Yetkilileri göreve çağırıyoruz bu usulsüzlüklere bir dur denmeli, yasalar herkes için varsa o zaman herkes için uygulanmalı” diyerek olup biteni özetliyorlar.

Üstelik Borusan, 21 Mart’ta çalışmama hakkını kullanan işçilere “Zarara uğradım” diyerek tazminat davası açmış. Açlık sınırında çalıştırdığı işçinin sırtındaki cekete göz dikmiş adeta. İşte Borusan Holdingin hayırseverliği, sanat seviciliği bu kadar. Maskesini işçiler hak istediğinde çıkarıp bir kenara attı ve gerçek yüzünü gösterdi. Şimdi Borusan işçileri şirketin gerçek yüzüne karşı mücadele ediyor.