OSTİM’de çalışan MESEM öğrencisi: ‘Çalışmaktan ayağımın altı su topluyor’
OSTİM’de çalışan MESEM’li çocuk işçi: “Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Akşam dediysem kaçta çıkacağımız belli olmuyor. Ayağımın altı su topluyor çalışmaktan”
Fotoğraf: Evrensel
Deniz KEMEÇ
Ekin Yoldaş KALI
Ankara
Yurttaşlar aylardır Erdoğan-Şimşek'in kemer sıkma politikalarıyla boğuşurken açıklanan “tasarruf” paketiyle de ekonomik darboğazın faturası işçilere emekçilere yıkılmak isteniyor. Açlık sınırındaki ücretlerle geçim mücadelesi veren işçiler gözünü temmuzda ücretlere zam yapılıp yapılmayacağına dikmiş durumda. Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Sanayi Sitesinde de işçiler geçim koşullarının zorluğundan yakınarak temmuz zammının gerekliliğinden söz ediyor.
OSTİM’deki atölyeler arasındayız. Atölyelerde çalışan işçilerle ekonomik durumlarını, ücretlerini ve ek zam beklentilerini konuşuyoruz. 1995’ten beri sanayide çalışan bir CNC ustası, “Yaramı deşme” diyerek anlatıyor talebini “Temmuz’da ek zam yapılmayacak deniyor, ne diyorsun” dediğimizde, hayat pahalılığı karşısında ücretlerinin sürekli erimesinden dolayı ek zammın şart olduğunu ifade ediyor. Temel ihtiyaçlara erişmenin çok zorlaşmasının yanı sıra ekonomik durumlarından dolayı sosyal ihtiyaçlarına erişemediklerini “Ben Beşiktaşlıyım. Eskiden Beşiktaş Ankara’ya geldiğinde maçlarına giderdim, kafamı boşaltıp rahatlardım. Artık ona da gidemiyorum” diyerek anlatıyor.
Kendileri ekonomik krizin etkileriyle boğuşurken açıklanan tasarruf paketine “Zaten başımıza ne geldiyse bu paketlerden, torbalardan geldi. Neden tasarrufu Meclisten yapmıyorlar? 600 vekil var. Bakanlar bir işe yaramıyor, neden onlardan tasarruf etmiyorlar” diyerek tepkisini dile getiriyor.
PATRON ESAS KÂRINI MESEM’Lİ ÇIRAKLARDAN SAĞLIYOR
Başka bir atölyeden parça alıp kendi atölyesine dönen bir mesleki eğitim merkezli (MESEM) genç işçi ile karşılaşıyoruz. Sıcaktan bitkin düşmüş bir halde çalıştığı dükkâna dönmeye çalışıyor. 12 bin liraya çalıştığını söyleyen genç işçi, aldığı ücretin yetmediğini belirtiyor ve ekliyor: “Düşünüyorum, ben 2 saat çalışıyorum kendi ücretimi çıkarıyorum, 3 farklı iş yapıyorum, patrona yüz binlerce lira kazandırıyorum. Patron da gidip sıfır BMW i5 için isim yazdırıyor.” Ek zammın ihtiyaçları olduğunu belirtirken, “Biz 4 MESEM’li çırak olarak çalışıyoruz. Esas işi biz yapıyoruz. Patron kârını bizim sırtımızdan kazanıyor. Çünkü parayı okul teşvik diye veriyor, düşük ücrete çalışıyoruz. Biz olmazsak patron kolay çırak da bulamaz, bu kadar kazanamaz. Okul dediğin yer zaten kavga, dövüş. Bizi bu yoksulluğun içine patronlar itiyor millet de birbirine sarıyor” ifadeleriyle düşüncelerini özetliyor.
Başka bir CNC operatörüyle görüşüyoruz. Yaklaşık 32 bin TL ücret aldığını söylüyor. Ücretlerle ilgili bir düzenleme yapılacağı söylentisinin olduğunu belirtiyor: “Düzenleme yapılmak zorunda zaten. Bu paralar artık hiçbir şeye yetişmiyor. OSTİM’de iş bırakıp başka işletmelere geçen çok fazla işçi var. Çalışan, kalifiye işçiyi tutmak için zam yapmak zorundalar” diyerek durumlarını anlatıyor.
‘TASARRUFU SARAY’DA YAPSINLAR’
4-5 kişilik bir grubun içine girerek sohbetimizi sürdürüyoruz. Metal sanayisine yedek parça üreten bir atölye. Her biri diğerinin sözünü keserek konuşuyor. Ücret sorununun OSTİM’le sınırlı olmadığını hükümetin çözüm bulması gerektiğini düşünüyorlar. 27-28 bin TL temel ihtiyaçlara bile yetmez derken, yoksulluk sınırının üzerinde bir ücreti de ulaşılmaz buluyorlar. Bakanların bir otobüse binerek tasarruf yaptıklarını söylemelerini göstermelik ve gülünç buluyorlar. Saray’ın harcamalarını örnek gösterip tasarrufun orada yapılması gerektiğini söylüyorlar. Bekar olanlar kendi durumlarından ziyade çocuk sahibi olanların çok daha zor koşullara sahip olduklarını belirtiyorlar.
‘SABAH 05.00’DA EVE GİTTİĞİMİ BİLİRİM’
MESEM’in öğle arasında gençlerle buluşuyoruz. Ücretleri 2 bin 500 TL’den 14-15 bin TL’ye kadar değişiklik gösteriyor. Aynı alanda çalışanlar arasında dahi büyük farklılıklar mevcut. Bunu patronun insafına kalmakla açıklıyorlar. Motor bölümünden 9. sınıf öğrencisi, “Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Akşam dediysem kaçta çıkacağımız belli olmuyor. Mesaiden çıkıp sabah 5’te eve gittiğimi bilirim. İşte bunları patronlara anlatamıyoruz. Ayağımın altı su topluyor çalışmaktan” diyerek tepkisini dile getiriyor. Bir diğeri onların iş yerinde yönetimle işçiler arasında görüşmelerin olduğunu ve haziran ayı içerisinde herkese 4 bin 500 TL tutarında ek zamda anlaşıldığı bilgisini paylaşıyor. “Böylece okul parasıyla birlikte 20 bine yakın bir maaş olur. Yine çoğu şeye yetmez ama baksana, diğer yerlerden iyidir” diyor. Öğreniyoruz ki hepsi 9. sınıfa gidiyor, en deneyimlisi 5-6 aydır sanayide...