BES Adana Şubesi’nden sosyal güvence hakkı ve güvenceli çalışma için mücadele çağrısı
Büro Emekçileri Sendikası Adana Şubesi, “Kamuda tasarruf ve verimlilik” paketiyle sosyal güvenlik harcamalarının ve sosyal güvencenin daraltılmasına tepki gösterdi.
Evrensel
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Adana Şubesi, yaptığı basın açıklaması ile “Kamuda tasarruf ve verimlilik” adı altında kamu emekçilerine saldırı paketine ve sosyal güvenlik harcamalarının ve sosyal güvencenin daraltılmasına tepki gösterdi. Sosyal Güvenlik Adana İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen BES üyesi emekçiler, Sosyal güvence ve güvenceli istihdamın tasviye edilmesine karşı mücadele etme çağrısı yaptı.
“SOSYAL GÜVENLİĞE AYRILAN MİKTAR DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA”
Basın açıklamasını BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney okudu. 5510 sayılı SSGSS Yasası 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girdiğinde iktidarın nüfusun tamamının sosyal güvenlik kapsamında olacağı yönündeki iddiayı hatırlatan Güney, aradan geçen 16 yılda sosyal güvenliğin adım adım daraltıldığını anlattı.
Daralmanın boyutlarını Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1 Eylül 2021’de yayımladığı Dünya Sosyal Koruma Raporu verileri ile aktaran Güney, Türkiye’de sosyal güvenlik kapsamındaki nüfusu oranı yüzde 79,8 olmasına rağmen sosyal koruma harcamalarının GSYH’ye oranının yüzde 13,1 olduğuna dikkat çekti. Bu oranın Batı Avrupa ülkelerinde yüzde 26,2, Amerika kıtasında 24,2, Doğu Avrupa ülkelerinde 17,7, Afrika ülkelerinde yüzde 5,8 olduğunu ifade eden Güney, Türkiye’nin bu konuda dünya ortalamasının çok altında olduğunu ifade etti.
“25 MİLYON AKTİF SİGORTALI KALANLARIN SOSYAL GÜVENLİĞİNİ SAĞLIYOR”
Güney’in aktardığı 2024 Şubat Ayı SGK istatistiklerine göre sigortalıların toplam nüfusa oranın yüzde 89, sosyal güvenlik kapsamı dışında kalanların oranı ise yüzde 11. 89. Sosyal güvenlik kapsamının çoğunluğu ise bakılmakla yükümlü tutulan 33 milyon 905 bin 957 kişiden oluşuyor. 25 milyon 96 bin 600 aktif sigortalı ve 16.154.322 emekli olmak üzere 41.250.922 kişi nüfusun kalanının gelir ve sosyal güvenliği sağlamakla yükümlü.
“NÜFUSUN YARISI İÇİN SOSYAL GÜVENCEDEN BAHSEDİLEMEZ”
TÜİK 2024 Ocak-Mart verilerine göre kayıt dışı istihdam oranının yüzde 25 olduğunu söyleyen Güney, “Şubat 2024 SGK verilerine göre sigortalıların nüfusa oranı yüzde 48’dir. Yani toplumun yarısı için gerçek anlamda bir sosyal güvenceden bahsetmek mümkün değildir. Görüldüğü üzere 5510 sayılı Yasa ile sosyal güvenlik önemli oranda tasfiye edilmekte özellikle genç emekçilerin geleceği bireysel emeklilik sistemlerinin ve özel sağlık şirketlerinin insafına bırakılmaktadır” dedi.
“EMEKLİLER AÇLIK SINIRININ ALTINDA, ÇALIŞANLAR BİREYSEL EMEKLİLİĞE YÖNLENDİRİLİYOR”
Emekli aylık bağlanma oranlarını düşürülüp, daha çok prime daha düşük aylık bağlanarak emeklilere açlık sınırının altında emekli maaşlarının reva görüldüğünü dile getiren Güney, işsizlerin ise GSS primi ödemezse kapsamda olmadığı, yerine kamusal sosyal güvenlik yerine bireysel emeklilik ve özel sağlık sigorta sistemlerinin konulduğu bir sosyal güvenlik sisteminin var olduğunu dile getirdi.
“DEVLET, MEMUR MAAŞLARININ YARISINI KAYIT DIŞI ÖDÜYOR”
Herhangi bir düzenleme yapılmazsa 2008 Ekim sonrası işe giren kamu emekçilerine emekli olduklarında aldıkları maaşın yüzde 20’sinin ödeneceği uyarısında bulunan Güney, “Bunun nedeni memur maaşlarının yarıya yakın kısmının ek ödeme, seyyanen ödeme vb. kalemlerden oluşmakta işçilerde olduğu gibi Prime Esas Kazanç hesabına dahil edilmemektedir. Aslında Devlet memur maaşlarının yarısını kayıt dışı ödeyerek suç işlemektedir. Bu uygulamanın en önemli sonucu, kamu emekçilerini bireysel emeklilik sistemlerine katılmaya zorlamak, böylece kamu emeklilik sistemini işlevsiz kılarak, bireysel emeklilik ve sağlık sigortalarını güçlendirmektir” dedi.
“VERİLEN SÖZLER ÇABUK UNUTULDU”
EYT’nin bütün yükünü sırtında taşıyan sosyal güvenlik emekçilerine teşekkürün yol, yemek, personel servisi, izin, fazla mesai ücreti ve kazanılmış hakları gasp edilerek edildiğini ifade eden Güney, “EYT yasası nedeniyle tüm süreçler göz önüne alındığında sosyal güvenlik emekçilerinin iş yükü 10 kat artmıştır. EYT yasası olmasa dahi sosyal güvenlik kurumunun artan iş yüküne göre personel sayısının yetersiz olduğunun açık göstergesidir. EYT sürecinde verilen ikramiye, uzmanlık, 3600 Ek gösterge sözleri çabuk unutuldu” dedi.
“SOSYAL GÜVENCE İLE BİRLİKTE GÜVENCELİ İSTİHDAM DA TASFİYE EDİLİYOR”
Ekonomik tasarruf paketiyle; bir yandan emekçilerin esnek çalışma ile birlikte emekçilerin yol, yemek, fazla mesai ücreti ikramiye gibi kazanılmış hakları gasledilmek istenirken öte yandan halkın nitelikli, parasız kamusal hizmet alma hakkının tasfiyesinin planlandığını ifade eden Güney, 3 yıl boyunca kamuya personel alımını emekli olanlarla sınırlayarak personelin iş yükünü artırmak isteyen iktidarın zaten yetersiz olan kamu yatırımlarını daha da azaltarak, kamuda güvenceli istihdam yerine güvencesiz istihdamın geliştirilmesini amaçladığını ifade etti.
“KÖŞEYİ DÖNDÜRDÜKLERİNİZDEN TASARRUF EDİN”
İktidarı uyaran Güney, “Kamu hizmetinden tasarruf edilmez. Eğitimden, sağlıktan, sosyal güvenlikten tasarruf edilmez. Halkın kamusal hizmet alma hakkı engellenemez. Uyguladığınız ekonomi politikalarıyla kamu özel iş birliği projeleri adı altında yaptırdığınız döviz garantili yol, köprü; hasta garantili hastane; yolcu garantili hava limanı gibi işler sonucunda zengin ettiklerinizden; kur korumalı mevduat tasarrufu ile köşeyi dönenlerden tasarruf yapın, biz emekçilerden, emeklilerden ve yoksul halktan değil” dedi.
“SERVİS VE YEMEK HAKKIMIZI GERİ VERİN”
Tüm memur maaş ödemelerinin Prime Esas Kazanca dahil edilip, yaş haddinin kaldırılmasını isteyen Güney, maaşlarını düşürmek yerine kayıt dışı istihdamla mücadele edilmesi gerektiğini, ikramiye ve diğer ek ödemelerin geriye dönük ödenmesini, 3600 ek gösterge verilmesini, 2008 Ekim sonrası işe giren sigortalı memurların kayıplarının engellenmesi için çalışma başlatmasını istedi. Güney ayrıca ellerinden alınmak istenen personel servis haklarının devam etmesini ve ücretsiz yemek taleplerini de dile getirdi. (Adana/EVRENSEL)