Bakan Tunç "etki ajanlığı"nı savundu: Cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketinde yer alan ve tartışmalı başlıklardan olan "etki ajanlığı" maddesini savunrak "Casusluk suçunda cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, haziran ayında TBMM gündemine gelmesi beklenen, toplam 62 maddeden oluşan ve 23 kanun ile 2 Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması öngörülen 9. Yargı Paketinin ayrıntıları ile ilgili Ekonomi gazetesine konuştu.

"CASUSLUK SUÇUNA KARŞI CEZAYI ARTIRACAK BİR SİSTEM'

Tunç, kamuoyunda tartışmalara neden olan "etki ajanlığı" ile ilgili maddeyi savundu. Casusluk eylemlerinin önlenmesi amacıyla Türk Ceza Kanununda yeni bir suç ihdas ettiklerini belirten Bakan Tunç, “Yabancı bir devletin ya da bir organizasyonun lehine, Türk Devletinin aleyhine, Türkiye’de suç işleyenlerin cezalandırılmasıyla ilgili bu düzenleme. Casusluk suçuna karşı cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz” dedi. 

DENETİMLİ SERBESTLİK İÇİN 30 GÜN ŞARTI

Denetim serbestliğinden yararlanabilmek için en az 30 gün cezaevinde kalma şartı getirmek istediklerini söyleyen Tunç, bunu toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak için yapmak istediklerini savundu.

SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ PAKETTE

Tunç, Türk Medeni Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile Anayasa Mahkemesince iptal edilen kanunun yeniden düzenlenerek evlenen kadının eşinin soyadını alacağı, ancak dilerse kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabileceği hükmünün getirileceğini belirterek, “Anaya, babayla çocuğun soy bağı reddi davası açma hakkı veriliyor” dedi.

BOŞANMADA 3 YILLIK SÜRE BİR YIL İLE SINIRLANDIRILACAK 

Tunç, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kararları hatırlatarak, "Anayasa Mahkemesi, boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra 3 yıl boyunca ortak hayatı yeniden kuramayan çiftlerin, ‘evlilik birliğinin temelden sarsıldığı’ gerekçesiyle boşanma davası açabilmesini öngören kuralı uzun buldu. Bu 3 yıllık süre yapılan düzenleme ile 1 yıla indiriliyor” diye belirtti.

NOTERLER KREDİ KARTI İLE TAHSİLAT YAPABİLECEK

Tunç, Noterler Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile; "Noterlerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar nedeniyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kağıt bedellerinin noterlik ücretleri ile ilgili giderlere, kredi kartıyla tahsilat imkanı getiriliyor” dedi.

Tunç, yargı paketiyle; birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım ödeneğinin yüzde 40’tan yüzde 30’a düşürüleceğini kaydetti.

KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA TEMYİZ YOLU AÇILACAK

İstinaf Kanunu’nda usule ilişkin bazı düzenlemeler ile kira uyuşmazlıklarına ilişkin de değişiklikler olacağını söyleyen Tunç’un verdiği bilgiye göre; kira ilişkisinden doğan, miktar veya değer itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları dışındaki diğer davaların, 6 aylık toplam kira tutarının temyiz sınırının üzerinde olması halinde bu davalar bakımından temyiz yolu açılabilecek. 

HAKARET DAVALARINDA "ÖN ÖDEME"

Tunç, sosyal medya üzerinden, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaret suçunun uzlaştırma kapsamından çıkarılarak, ön ödeme kapsamına alınacağını belirterek, “Hakaret suçlarında ön ödeme getiriyoruz. Sosyal medyada sesli ve görüntülü suç işlendiğinde diyoruz ki, ‘uzlaşmaya tabi olmasın, ön ödemeye tabi olsun. Devlete para cezası ödesin. Hakarete uğradığında da tazminat ödensin’ diye düzenlemelerimiz var” dedi. 

DEVLETTEN ALACAKLAR İÇİN YENİ DÜZENLEME

Bakan Tunç, devletten alacaklar için açılan davalarla ilgili de düzenlemeye gittiklerini belirterek, “Cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak kanuni faizi yüzde 9’dan yüzde 24’e çıkardı, yüzde 9 hak kaybına neden oluyordu. Burada davalılarda nasıl olsa faiz düşük diyerek davayı uzatıyorlardı, şimdi yeni bir düzenlemeye gidiyoruz” dedi. 

AYM KARARLARINA UYULMAMASI

AYM kararlarının uygulanmadığı davalar hakkında ise Tunç, bireysel başvuru hakkını düzenleyen maddeyi hatırlatarak "Söz konusu madde; AYM’nin hak ihlali kararı verdiğinde ve yeniden yargılanma karalarında ilk derece mahkeme neye karar vereceğine hükmedebiliyor. Ancak, AİHM bir ihlal kararı verdiğinde, yargılamanın yenilenmesine isterse karar verebiliyor, eski hükmü bozabiliyor, farklı karar verebiliyor. Ya da eski hükmü onayabiliyor, ‘eski karar’ doğru diyebiliyor. Bu da temyize tabi. Yani adli yargının içerisindeki işleyiş bozulmadan devam ediyor. AYM’nin ihlal kararı, AİHM’in ihlal kararlarındaki usul gibi olsa bu çatışma olmaz. Hepsi kendi mecrasında yürür. Hak ihlali durumunda yargılamanın yenilenmesi istemi olur. Bunu çözmek için kanun değişikliği gerekiyor. Bununla ilgili yargı paketinde bir düzenleme yok. İlerde çözülmesi lazım, bununla ilgili bir hazırlığımız var, ama henüz gündeme getirmedik.” (HABER MERKEZİ)

Toplum için yeni suç tanımı: Etki Ajanlığı

Dünyanın ikiyüzlülüğü "etki ajanlığı"nda