Beşiktaş'ta hayvan hakları savunucuları haykırdı: Katliam yasasını geri çekin!
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, sokak köpeklerinin uyutulması yönündeki yasa hazırlığını protesto etti “Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor"
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, AKP'nin sokaktaki köpeklerin uyutulmasına ilişki yasa taslağına karşı Beşiktaş İskele meydan'ında eylem gerçekleştirdi. Yetkililere seslenen hayvan hakları savunucuları, ''Sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik “etik dışı ve kanun dışı” uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız'' dedi.
''Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin'', ''Eşit, adil, yaşanabilir bir dünya için hayvan hakları Anayasaya'', ''Karıncanın kardeşi var onu size ezdirmeyiz'' pankartlarının açıldığı eylem de ''Öldüren değil yaşatan yasa istiyoruz'', ''Katliamdan yasa tasarısı olmaz'', ''Sokak hayvanlarını değil tecavüzcüyü, tacizciyi toplat'', ''Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük'' dövizleri taşıdı. Alkışlarla, sloganlarla yasa taslağını protesto eden kitle adına basın açıklamasını Yaşam için Yasa İnisiyatifi'nden Özkü Yağcı okudu.
“HAYVAN DOSTLARIMIZIN YANINDAYIZ”
''Bugün; Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen “tecrit ve katliam odaklı” yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz'' diyerek sözlerine başlayan Yağcı, “ ’Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli’ gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik ‘etik dışı ve kanun dışı’ uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız'' diye konuştu.
“KÖPEKLER İÇİN ÖLÜM FERMANI”
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım Komisyonu’nda köpekler için “ölüm fermanı” anlamına gelen bu tasarı görüşüleceğini söyleyen Yağcı, ''AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in dün gazetecilerle paylaştığı bilgiye göre; bahsi geçen düzenleme önümüzdeki birkaç hafta içinde, komisyon toplantıları sonrası oylanmak ve yasalaşmak üzere meclise sunulacak'' dedi.
“SUÇ İŞLİYORSUNUZ”
Hayvanlara yönelik nefretin örgütlendiğine ve bunun yeni olmadığına dikkat çeken Yağcı, ''2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesini temel alan 6. maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle -tabiri caizse- ‘daimi bir mücadele içindeyiz’. Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor'' dedi.
Yağcı, halkın oylarıyla seçilmiş vekillerin kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ettiğini aktardı.
“TECRİT VE KATLİAM YASASINI GERİ ÇEKİN”
Yapmılması gerekenlerin hiçbirini yapmayıp, hayvanların hedef gösterildiğini dile getiren Yağcı, ''Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek. Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır. Türkiye çapındaki tüm yaşam savunucularını, dostlarımızla paylaştığımız sokaklarda varlık göstererek diğer il ve ilçelerde de direniş ve eylemler başlatmaya çağırıyoruz. Yarın ve her gün gelin, hayvanlar için tek ses olalım: Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin'' dedi.
“BELEDİYENİN SUÇUNU KÖPEKLERE ATAMAZSIN”
Yağcı, asıl sorunları ise şu şekilde sıraladı:
- 20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız.
- Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız.
- Barınaktan hayvan sahiplendirme bilincini aşılamayan, hayvanlarla beraber yaşamanın yükümlülükleri konusunda sistemli bir şekilde farkındalık ve eğitim çalışmaları yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerin yükünü köpeklere atamazsınız.
- Halihazırda yasalara aykırı şekilde işleyen dev “toplama merkezlerinin” ihalelerine ve inşaatlarına halkın vergileriyle binlerce dolar harcayan ve bu tesisleri “ölüm kampları” şeklinde kullanan belediye başkanlarının rant hırslarını köpeklerden çıkaramazsınız.
- Geçici bakımevlerinde ve toplamalar sırasında hayvanlara yönelik şiddet ve işkence fiillerinde bulunan belediye çalışanlarının, veteriner hekimlerin ve emri veren belediye başkanlarının “soruşturma engeline takılmadan yargılanmasına” engel olan iktidarın ve siyasi partilerin ellerindeki kanı köpeklere bulayamazsınız.
- Hayvana zulmedenlere “yatarı olmayan, ertelenebilen, iyi hal indirimi uygulanan ve para cezasına çevrilebilen” caydırıcılıktan uzak göstermelik hapis cezalarını, “devrim gibi yasal düzenleme” güzellemesiyle sunan vekilleri, katilleri aramıza salan cezasızlık sistemini köpeklere karşı kullanamazsınız. (istanbul/EVRENSEL)